...
Züleyha, Yûsuf’a bir mektup yazmaya başlayınca. Yûsuf diye başladı, Yûsuf diye bitirdi. Gördü ki hitaptan öteye geçemedi. Anladı ki aşkın nâmesinde ser-nâmeden öte kelâm yok. Ve Züleyha’nın lügatinde Yûsuf’tan öte sözcük yok.
Yûsuf, dedi, kelâmım artık sende hükümsüz. Ama kelâmımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme. Bil ki kelâmdan da ötede sadece âh var, âh ki dünya onun üzerinde durur, gök kubbe onun hareketiyle döner.
Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca
“Yusuf “diye başladı,”Yusuf ” diye bitirdi.
Gördü ki hitaptan öteye geçemedi.
Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok.
Ve Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok.
Benim için çok özel bir yeri olan yazar. Hani bazı cümleleri okuduğumuzda bunu ben yazmış olsaydım keşke deriz ya, işte kendisinin yazdığı çoğu cümle benim için öyle. Acılarıma, hüznüme yazdıklarıyla hep ortak oluyor. Ruha dokunanlardan. Kalemine zeval gelmesin.
eski sevgilim terketmeden 1 ay önce mavi lale'yi göndermişti. eski sevgilim diyince bir an garibine mi gitti sanki? gitmesin, ara sıra bazı bazı sevgilim oluyor işte. neyse kitabın kapağına baktım elif şafak tarzı sezdim bi anda isminden dolayı heralde, o yüzden elime almadım bir kaç gün, sonra kapağını açtım sevdiceğim şiir yazmış bana!! benim gibi bir adama hemde!! biz erkekler olarak şiir karalamaya alışkınız da bir kadından şiir almak tuhaf oluyor haliyle. neyse, bal böreğim okudum kitabı bir gecede hemde. kitabı övmeyeceğim, zahmet olmaz ise okuyun. neyse o geceden ve ayrılıktan sonra çokça kez okuma fırsatım oldu. en kısa zamanda kitabı ya cami yada kütüphane avlusuna bırakıp kaçmayı düşünüyorum.
Durmadan kuruyup durmadan yeşeren bahçeden geçmez iki kere aynı rüzgar. Geçmez.. Böyle bir dizelerin varlığını bana hatırlatan insandır. Nazan Bekiroğlu okumak, okuyup anlamak ayrıcalıktır.