şimdi efendim şöyle izah etmek gerekirse 1950 li yıllarda iken türkiye için çok önemli bir tehlike vardı. sovyetler birliği. ikinci dünya savaşından çıkan sovyetler, gözünü yavaş yavaş karadeniz sularına dikmiş ve ciddi ciddi de türkiye cumhuriyetini işgal etmek için tehlike sinyalleri yakmıştır. gel gelelim ki türkiyenin de o zamanlar sovyetler birliği gibi devasa bir güce karşı koyacak bir gücü yoktu. tamam iman gücü vatan aşkı önemli ama zaten türkiye çeşitli savaşlardan çıkmış yorulmuş bir ülkeydi. bir de onun üstüne sovyet saldırısını türkiye hazmedemeyebilirdi. sovyetler, türkiye yi işgal edip amerikaya rest çekmenin planlarını yaparken, türkiye de nato diye krulmuş amaçları sovyetleri bastırmak olan bir örgüte girmeyi akıl etmişlerdir. işin açıkçası türkiye o zamanlar için söylersek natoya girmesi şarttı ve önemliydi. çünkü her an her akşam sovyetler aha bastı basıcak korkusu yaşarken natoya girerek az da olsa kendimizi güvene almış olduk. tabi natoya girerken belli bedeller de ödemek zorunda kaldık. türkiye önce almanya ve japonya ya savaş ilan edip kore savaşına asker yollamak zorunda kalmıştı. çünkü nato bu şartları koymuştu türkiye ye. ve çaresiz devletimizde natoya girmek için kore savaşına binlerce mehmetçiğini yollamıştır. natoya üye devletlerden daha çok hatta en çok askeri türkiye göndermiş ve gerekli başarıyı kore savaşında göstermişizdir. çoğu mehmetçiğimiz allah yolunda şehit olmuştur. vatan için. fakat natoya girmek için verilen bu kadar şehit halkın tepkisini çeksede natoya girmekten başka çaremiz yoktu. türkiye, savaşta gösterdiği başarılardan dolayı amerika ve çeşitli nato üyesi ülkenin dikkatini çekmiş ve oy birliğiyle natoya kabul edilmiştir. başta amerika olmak üzere bir çok devlet liderleri askerlerimize madalya takmayı layık görmüştür. lakin şimdi soracak olursanız natoya ihtiyacımız kalmadı. çünkü sovyetler gibi de bir tehlike kalmadı. şu anda natoya üyeyiz ama bir bok olduğuda yok afedersiniz. kore savaşında madalya takan devletler bugün türkiye ile dalga geçiyorlar. amerika desen kağıd üzerindeki nato anlaşmasını durmadan yüzümüze çarpıp duruyor. artık türk milleti olarak natoya ihtiyacımızın kalmadığı ve devlet olarak, ulus olarak hiçbir birliğe üye olmadan tek başına ayakta kalabileceğimize inanıyorum. amerikanın çakallığını artık yapmıyorum. yapmamalıyız. çünkü onlarında bize bir işi kalmadı.
amacı barış olmayan bir başka örgüt daha yoktur ki nato kadar maksadını aşmış niyetlerin maşası olmasın.
varşova paktı eşliğinde iki kutuplu dünyanın baş aktörlerinden biri olduğu günlere hak vermek bir yere kadar anlaşılabilirde, tek kutuplu abd emperyal dünyasında nato ya ve varlığına hak vermek kesinlikle anlaşılamaz, anlaşılmamalıdır.
türkiye atasının çizdiği yurtta sulh, cihanda sulh politikasını devam ettirmek istiyorsa cesur bir hamle ile bu maksadı belli organizasyondaki varlığına son vermelidir.
zira varlığınızın nedeni piyon olmaksa orada bulunmanızın mantıklı bir izahatı yoktur.
nato nun taraf olduğu ve taraf olmasına rağmen durdurmak istemediği kanlar düşünülünce ne demek istendiği daha iyi anlaşılacaktır.
(bkz: bosna katliamı)
bm ler bile abd konjoktüründeki dünya da işlevini yerine getiremezken, abd çıkarlarına hizmet etmekten öteye gidemezken, nato nun varlığına mantıklı bir anlam yüklemeye çalışmak cehalet ötesi bir durumdur.
Tunus, Cezayir, Mısır, Ürdün, Bahreyn, Suriye gibi ülkelerde ki muhalefetin meydanlara inmesi neticesinde adı geçen ülkelere uyarı yapıp, halkın sesine kulak verilmesini aksi takdirde askeri müdahalede bulunacağını belirten ve şimdi ispanya'da ki durum karşısında ne yapacağını merakla beklediğimiz kuzey atlantik paktı.
soğuk savaş'ın bitiminden sonra amerika'nın canlandırmaya çalıştığı ölü kurumdur. zimbabve cumhurbaşkanı ''nato bir terör örgütünden farksız.'' demiş düşününce hak veriyor insan nato'nun libya'da ne işi var veya ırak, afganistan nato ölmüş bir örgüttür amerika'nın çıkarlarına hizmet ederek yaşamını sürdürmeye çalışır. ülkelere götürdüğü demokrasiler den halk bir türlü yararlanamaz. ama abd demokrasi götürdüğü ülkelerin yer üstü ve yer altı kaynaklarından yararlanır ne kadar garip değil mi ?
türkiyem'in nato üyeliği olmakla övünüp nato zirvelerinde sözünün geçmemesi de ayrı bir saçmalıktır.
not: nato'nun rusya'yı bünyesine dahil etmesi beklenmektedir.*