bi gün nasreddin hoca damdan düşmüş. köylüler başına toplanmış. hoca köylülere bakıyo köylüler hocaya.
hoca demiş;" ne bakıyonuz amk yardım etsenize"
köylülerden biri durur mu yapştırmış soruyu;" hocam damdan düşen birini mi getirelim halden anlar falan"
hoca durmuş durmuş. sakalını okşayıp yavaşça ayağa kalkmış ve demiş ki ; " amına kodumun yerinde herkes feylosof amına koyım. iyi ki hazır cevaplığın ekmeğini yedik az hemen kıskandınız göt oğlanları"
ve hoca daha hazır cevaplığın para yaptığının farkına varmamış bir köye doğru ilerlemeye başlamış.
nasreddin hoca bir gün kasaptan bir kilo et almış çocuğunla eve göndermiş, çocuğa
* al bu eti anana ver akşama yemek yapsın da yiyelim yoksa s* kerim ölüsünü demiş
çocuk eti alıp eve götürmüş annesine vermiş, eti alan kadın eti pişirmiş evdeki misafirlerle yemiş
akşam eve gelen hoca yemeği sorunca kadın:
* hoca hoca! eti kedi yedi demiş
hoca -mcık mı durumu anlayıp kediyi teraziye koymuş, kedi 1 kilo gelmiş
hoca:
* şimdi s* ktim belanı kadın, et 1 kiloydu bu mına koduumun kedisi de bir kilo, bu etse bizim ibne kedi nerde? yok bu kediyse gönderdiğim eti nereye ananın mına soktun? etin kilosu kaça be geçmişini siktiğimininin karısı deyip.. vermiş odunu!
!!( dikkat kadına şiddete hayır! fıkra içinde geçen hakaret ve küfürlerden kesinlikle sorumlu değilim: hepsi hocanın bok yemesi)!!
hoca bir gün rakı içmek için göl kenarına gitmiş. mezelerini, yoğurdunu, rakısını çıkartmış. tam rakısını koyacakken karşıdan bir köylünün geldiğini fark etmiş. aceleyle rakısını mezesini kaldırmış. ama yoğurt ortada kalmış. köylü sormuş "hocam ne yapıyorsun burada". hocada "hiç göle maya çalıyorum" demiş. köylü "ya hocam göle hiç maya tutar mı" diye sormuş. hocada "ya tutarsa demiş". sonrasında köylü hocanın yanından ayrılmış. hoca tekrar çıkarmış nevalesini rakısını koyarken birden durmuş. ulen bu pezevenk gider şimdi bunu herkese böyle anlatır demiş.
Bir gün Nasrettin Hoca camiye gitmiş. Eşeği caminin önüne bırakmış, camiden çıkarken eşeğe ters binmiş.Herkes sormuş:
-Neden eşeğe ters bindin hocam?
Hoca dururmu yapıştırmış cevabı:
-Size sırtımı dönmeyeyim diye...
kalabalıktan biri de içinden şöyle düşünmüş: 'lan yarın bir gün muhafazakar mizahçılar bunu komik diye anlatacaklar ya, işte ben buna gülenin kafasını sikiyim' demiş.
gün olmuyor ki hoca nın göle olan tutkusu azalsın. hoca yine göl üzerinde gerçekleştirdiği deneylerinden biri için göle iner. indirir donunu ve göle girer öylece bekler. ordan geçen köylü hoca'yı o haliyle görür ve dumur olur. hoca'ya sorar:
-hoca napıyorsun günahtır!
hoca:
-bsg işim var
köylü:
-tamam da ne yapıyorsun hoca donun aşağıda dal daşşak ortadasın.
hoca:
-göle sik tutuyorum
köylü hafif gülerek:
-aman hoca göl hiç siki tutar mı?
hoca bıkkın bir ifadeyle artık söylemekten yorulduğu cümleyi kullanır:
-ya tutarsa!
Nasrettin hocadan bir gün kazan istemiş komşusu,
Almış kazana bir kaç ay ne ki 2 sene sonra geri götürmek istemiş. Hoca kazan doğurdu, muhabbetiyle yanında da tencere hediye ederim ayıp oldu diyerekten dayanmış hocanın kapısına. Üç beş sohbetten sonra
+" hoca sağolasın al kazan bu da yavrusu senin kazan doğurdu" demiş
Hocada bakmış sagına soluna kazanın.
+ tabi doğurur mına.. Koymuşsun kazanın
hocaya komşusu sorar:
-hocam fazla ipin var mı be benim hatunla seks fantazilerine girecez de
hoca:
-yok be panpa olsa çükün sağolsun biliyon
komşu:
-hoca yalanını siktirtme şurdaki ip ne o zaman?
hoca:
-ona ben un seriyorum bilader
komşu iyice dellenip:
-lan amına koyim at yalanı sikeyim inananı
hoca sonunda:
-insan verişken olmayınca ipe un da serer otsbir de çeker
demiş. sonra göle inmiş. *
hoca birgün oğlunun eline testiyi vermiş şuraya götür demiş. dedikten sonra da ensesine şaplağı gömüp:
-kırdın kırdın
demiş. bunu gören komşu:
-salak ya yemin ediyorum gerizekalı bu hoca
demiş.
hoca bu durur mu yabıştırmış cevabı:
-önceden vurayım da testiyi kırmasın teyzesine attırdığımını.
beyler bu iş böyle olmaz, bu zalimin zulümleri pek yamanmış. taş üstünde taş, baş üstünde baş koymazmış, bir şeyler yapmak lazım yoksa bu topal hepimizi sikertir alimallah.
komşunun biri;
hoca bir hediye alıp huzuruna çıkalım, iyi ilişkiler kurarsak belki bize dokunmaz. der
hoca; eferin lan sikin kalkalı, bi bakire siktin sonunda der. fikri beğenmiştir.
ama ne götürsek ki; koskoca timur a? der.
komşunun biri; karpuz götürelim yeni mahsul der. sever belki.
hoca:
dübürümüze kastın mı var lan mal der. timur' a karpuz götürürsek; '' bana karpuz gibi götün var mı demek istiyonuz lan diye kazığa oturtmaz mı bizi '' der.
en iyisi taze salatalıklarımızdan götürelim, penis boyuna iltifat algılar belki denir ve karar onanır.
timur' un huzuruna çıkılır vesselam;
timur hediyeyi görünce çok hiddetlenir. bana hıyar mı demek istiyonuz lan! madem öyle domalın şimdi der, ve hoca ve iki komşusunu domaltır, tek tek salatalıkları dübürlerine kakmaya başlar.
komşular inlerken, hoca ohşş, harika süper diye kahkaha atmaktadır
timur;
n'oluyo lan ibne misin oğlum hoşuna mı gitti. diye hiddetlenir.
hoca;
yok hünkarım gelmeden önce karpuz mu götürsek diye düşünüyorduk iyi ki getirmemişiz diye seviniyorum şimdi der.
timur bu durur mu; *
lan sizin algı dünyanızda ben bütün karpuz sokacak kadar psikopat birisi miyim ? bilin ki o kadar merhametsiz değilim; karpuz getirseniz dilimler öyle sokardık ahahaha!
Hocanın evine üç misafir gelmiş üçü de birbirinden fakir piçmiş, hoca ne yemek getirdiyse sünnettir diye silip süpürmüşler.
O sırada hocanın oğlu gelmiş misafirler aman ne güzel çocuk bu adı nedir diye sormuşlar
Hoca:
-farz'dır
demiş.
Misafirler:
-aaa nasıl isim bu hiç böyle isim duymamıştık
hoca dayanamamış patlamış:
-sünnet diyeydim de onu da yiyeydiniz demi somalili götverenler sizi..
hoca komşuyu yağmurdan kaçarken görünce:
-rahmetten kaçılır mı lan kafir pezevenk
komşu da lafı yiyince ıslanmaya razı olmuş. gel zaman git zaman aynı komşu hocayı yağmurdan kaçarkene görünce kapak yapayım demiş:
-hoca noldu bana diyodun bi de amına koyim..
hoca bu durur mu sikertmiş hemen:
-sus kafir dümbük ben nimete basmamak için koşuyorum itnenin evladı seni..
hodja bir gün ağaca çıkmış dal kesiyormuş.
bunu gören köylü "aman hodjam insan hiç bindiği dalı keser mi? bu ne denli ironik bir hareket böyle?" demiş.
hodja bu durmamış yapıştırmış cevabı: "kes sesini ekşici seni!"
hodja bi' gün eve doğru giderken bi' adam kesmiş yolunu.
+ hodjam biraz önce bi' adam elinde bir tepsi baklavayla gidiyordu.
- e bana ne?
+ ama sizin eve gidiyordu hodjam.
- o zaman sana ne pis fakir görgüsüz.
demiş hodja da.
gecenin bir vakti hocanın kapısının önünde atarı tutan delüganlıların sesleri, yengeç yürüyüşleri vs belirivermiş. hoca demiş hanm ben gidip bakayım kim bu orospu çocukları bu saatte diye. hanım yapma hoca etme hoca araya alır sikerler seni de demiş ama dinletememiş.
hoca yorganı sarmış götüne inmiş aşağıya.
-noluyor gençler mevzu nedir?
gençler:
-sana ne dayı işem bak
dedikten sonra yorgan hocanın götünden sıyırıp hocayı dımdızlak bırakarak kaçmışlar. hoca küfür ede ede yukarı çıkmış.
hanımı:
-noldu bey yorgan nerde
-yorgandanmış meğer ibnelerin derdi yorgan gitti kavga bitti amısını siktiğimini.
hanımı:
-e nereye gidiyorsun peki bey?
- ne bilim göle ineyim bi amına koyim.. *
komşusu bir gün hocanın evine gider; '' hoca sende uzun bir ip vardı, lazım oldu versene'' der.
hocanın ipi komşusuna verme hiç içinden gelmez, yalandan evi dolanır sonra tekrar kapıya döner;
ya sorma komşu, şimdi hatırladım ipe un sermiştim ben.
komşu şaşkındır. yapma etme hoca sen kimi yiyiyon ipe un serilir mi?
hoca öfkelenmiştir; ipimle kuşağım, sikimle daşşağım sana ne amın feryadı der.
-hindi on kayme papağan beş kayme
diye bağıran hocaya köylünün teki sormuş:
-hoca papağan neden beş kayme?
hoca:
-o konuşuyor
köylü:
-e peki hindi niye on kayme?
hoca:
-o da sikiyor sana ne amına koyim ya..
hodja bi' gün eşeğine ters binmiş gidiyormuş yolda.
bunu gören köylü sormuş:
+ hodjam n'apıyon niye ters bindin eşeğe?
hodja bu durur mu yapıştırmış cevabı:
+ akşam ananı ters yatırıp düz...