gece gece gobel odullu yazar ilhamıyla gelen fikirdir. bilinen nasreddin hoca fıkralarını küfürlü versiyona çekme şeysi çok da lazımmış gibi. yine de bakalım ne kadar yaratıcı fikirler çıkacak. tabi şunun gibi değil:
-hocaya sormuşlar dünyanın merkezi nere hoca da burası amına koyim demiş hahaha
-hoca napıyorsun
-gel panayır var gel pezevenk
-hocam ayıp olu..
-göle maya çalıyorum köyün meraklısı soğudun mu
-hocam hiç göl maya tutar mı
-tutarsa ananı siktim çocuk
veya:
hoca ramazan günü dayanamaz bir çeşme başına geçip orucunu bozmaya yeltenir. meraklı köylü:
-hocam günahtır yapılır mı bu..
-allah mısın ibne bir ramazan gider yenisi gelir ben gidersem daha da gelemem.
ya da :
timur'un defterdarı hesapta yanlışlık yapar. timur yanlış yaptığı defterin sayfalarını tek tek defterarının götüne sokar. bir sonraki defterdar hocadır. yalnız hesabı yufkaya yazmaya başlar. bunu gören timur:
-napıyorsun hoca?
-yanlışım olursa göte girmesi kolay olsun amına koyim.. şey mirim.
son bir örnek:
-hoca evlilik nedir?
-gündüzleri kavga geceleri pompa
yaşlı ve şakacı komşusu Hoca ile dalga geçmek için;
-Yazık, anan erken öldü. Ölmeseydi ananla evlenirdim ve sen benim oğlum olurdun, demiş.
hoca:
-sorun değil yarram. Kızını sikeyim, gene oğlun olayım.
hocanın parayı veren düdüğü çalar mevzusunu duyan köylüler hocaya gelip:
-hocam çocuklar arasında kavgaya sebebiyet verecek şeyler söylemişsiniz, ayıptır*, ayıp!
hoca bu durur mu ganırtmış cevabı:
-ayıp yatakta olur yarram.
hodja bi' gün eşeğine ters binmiş gidiyormuş yolda.
bunu gören köylü sormuş:
+ hodjam n'apıyon niye ters bindin eşeğe?
hodja bu durur mu yapıştırmış cevabı:
+ akşam ananı ters yatırıp düz...
-hindi on kayme papağan beş kayme
diye bağıran hocaya köylünün teki sormuş:
-hoca papağan neden beş kayme?
hoca:
-o konuşuyor
köylü:
-e peki hindi niye on kayme?
hoca:
-o da sikiyor sana ne amına koyim ya..
komşusu bir gün hocanın evine gider; '' hoca sende uzun bir ip vardı, lazım oldu versene'' der.
hocanın ipi komşusuna verme hiç içinden gelmez, yalandan evi dolanır sonra tekrar kapıya döner;
ya sorma komşu, şimdi hatırladım ipe un sermiştim ben.
komşu şaşkındır. yapma etme hoca sen kimi yiyiyon ipe un serilir mi?
hoca öfkelenmiştir; ipimle kuşağım, sikimle daşşağım sana ne amın feryadı der.
gecenin bir vakti hocanın kapısının önünde atarı tutan delüganlıların sesleri, yengeç yürüyüşleri vs belirivermiş. hoca demiş hanm ben gidip bakayım kim bu orospu çocukları bu saatte diye. hanım yapma hoca etme hoca araya alır sikerler seni de demiş ama dinletememiş.
hoca yorganı sarmış götüne inmiş aşağıya.
-noluyor gençler mevzu nedir?
gençler:
-sana ne dayı işem bak
dedikten sonra yorgan hocanın götünden sıyırıp hocayı dımdızlak bırakarak kaçmışlar. hoca küfür ede ede yukarı çıkmış.
hanımı:
-noldu bey yorgan nerde
-yorgandanmış meğer ibnelerin derdi yorgan gitti kavga bitti amısını siktiğimini.
hanımı:
-e nereye gidiyorsun peki bey?
- ne bilim göle ineyim bi amına koyim.. *
hodja bi' gün eve doğru giderken bi' adam kesmiş yolunu.
+ hodjam biraz önce bi' adam elinde bir tepsi baklavayla gidiyordu.
- e bana ne?
+ ama sizin eve gidiyordu hodjam.
- o zaman sana ne pis fakir görgüsüz.
demiş hodja da.
hodja bir gün ağaca çıkmış dal kesiyormuş.
bunu gören köylü "aman hodjam insan hiç bindiği dalı keser mi? bu ne denli ironik bir hareket böyle?" demiş.
hodja bu durmamış yapıştırmış cevabı: "kes sesini ekşici seni!"
hoca komşuyu yağmurdan kaçarken görünce:
-rahmetten kaçılır mı lan kafir pezevenk
komşu da lafı yiyince ıslanmaya razı olmuş. gel zaman git zaman aynı komşu hocayı yağmurdan kaçarkene görünce kapak yapayım demiş:
-hoca noldu bana diyodun bi de amına koyim..
hoca bu durur mu sikertmiş hemen:
-sus kafir dümbük ben nimete basmamak için koşuyorum itnenin evladı seni..
Hocanın evine üç misafir gelmiş üçü de birbirinden fakir piçmiş, hoca ne yemek getirdiyse sünnettir diye silip süpürmüşler.
O sırada hocanın oğlu gelmiş misafirler aman ne güzel çocuk bu adı nedir diye sormuşlar
Hoca:
-farz'dır
demiş.
Misafirler:
-aaa nasıl isim bu hiç böyle isim duymamıştık
hoca dayanamamış patlamış:
-sünnet diyeydim de onu da yiyeydiniz demi somalili götverenler sizi..
beyler bu iş böyle olmaz, bu zalimin zulümleri pek yamanmış. taş üstünde taş, baş üstünde baş koymazmış, bir şeyler yapmak lazım yoksa bu topal hepimizi sikertir alimallah.
komşunun biri;
hoca bir hediye alıp huzuruna çıkalım, iyi ilişkiler kurarsak belki bize dokunmaz. der
hoca; eferin lan sikin kalkalı, bi bakire siktin sonunda der. fikri beğenmiştir.
ama ne götürsek ki; koskoca timur a? der.
komşunun biri; karpuz götürelim yeni mahsul der. sever belki.
hoca:
dübürümüze kastın mı var lan mal der. timur' a karpuz götürürsek; '' bana karpuz gibi götün var mı demek istiyonuz lan diye kazığa oturtmaz mı bizi '' der.
en iyisi taze salatalıklarımızdan götürelim, penis boyuna iltifat algılar belki denir ve karar onanır.
timur' un huzuruna çıkılır vesselam;
timur hediyeyi görünce çok hiddetlenir. bana hıyar mı demek istiyonuz lan! madem öyle domalın şimdi der, ve hoca ve iki komşusunu domaltır, tek tek salatalıkları dübürlerine kakmaya başlar.
komşular inlerken, hoca ohşş, harika süper diye kahkaha atmaktadır
timur;
n'oluyo lan ibne misin oğlum hoşuna mı gitti. diye hiddetlenir.
hoca;
yok hünkarım gelmeden önce karpuz mu götürsek diye düşünüyorduk iyi ki getirmemişiz diye seviniyorum şimdi der.
timur bu durur mu; *
lan sizin algı dünyanızda ben bütün karpuz sokacak kadar psikopat birisi miyim ? bilin ki o kadar merhametsiz değilim; karpuz getirseniz dilimler öyle sokardık ahahaha!
hoca birgün oğlunun eline testiyi vermiş şuraya götür demiş. dedikten sonra da ensesine şaplağı gömüp:
-kırdın kırdın
demiş. bunu gören komşu:
-salak ya yemin ediyorum gerizekalı bu hoca
demiş.
hoca bu durur mu yabıştırmış cevabı:
-önceden vurayım da testiyi kırmasın teyzesine attırdığımını.
hocaya komşusu sorar:
-hocam fazla ipin var mı be benim hatunla seks fantazilerine girecez de
hoca:
-yok be panpa olsa çükün sağolsun biliyon
komşu:
-hoca yalanını siktirtme şurdaki ip ne o zaman?
hoca:
-ona ben un seriyorum bilader
komşu iyice dellenip:
-lan amına koyim at yalanı sikeyim inananı
hoca sonunda:
-insan verişken olmayınca ipe un da serer otsbir de çeker
demiş. sonra göle inmiş. *
Nasrettin hocadan bir gün kazan istemiş komşusu,
Almış kazana bir kaç ay ne ki 2 sene sonra geri götürmek istemiş. Hoca kazan doğurdu, muhabbetiyle yanında da tencere hediye ederim ayıp oldu diyerekten dayanmış hocanın kapısına. Üç beş sohbetten sonra
+" hoca sağolasın al kazan bu da yavrusu senin kazan doğurdu" demiş
Hocada bakmış sagına soluna kazanın.
+ tabi doğurur mına.. Koymuşsun kazanın
gün olmuyor ki hoca nın göle olan tutkusu azalsın. hoca yine göl üzerinde gerçekleştirdiği deneylerinden biri için göle iner. indirir donunu ve göle girer öylece bekler. ordan geçen köylü hoca'yı o haliyle görür ve dumur olur. hoca'ya sorar:
-hoca napıyorsun günahtır!
hoca:
-bsg işim var
köylü:
-tamam da ne yapıyorsun hoca donun aşağıda dal daşşak ortadasın.
hoca:
-göle sik tutuyorum
köylü hafif gülerek:
-aman hoca göl hiç siki tutar mı?
hoca bıkkın bir ifadeyle artık söylemekten yorulduğu cümleyi kullanır:
-ya tutarsa!