bütün tutunculer kacakciliktan yakalandiktan sonra,ki bu son 3 ay oluyor, nargile tutunu kalitesini bozmustur ve su siralar guzel icimlik nargile piyasada cok bulunmamaktadir.
elma* tütünü ile naneyi karıştırıp içmenizi tavsiye eder, daha ziyade irdelerim!.. ha birde naneliylen vodkanın iyi gittiğini söyleyenlerde yok değilmiş hani!..
anasırı erbaayı nargilede tevhid edelim
hay diyelim verelim hu diyelim çekelim demiş baba erenler.
yeryüzünü oluşturan dört temel eleman ki toprak, hava, su, ateştir bunlar, bunların hepsini nargile de birleştirelim, hay diyelim verelim, hu diyelim çekelim...
toprak, çünkü lüle topraktandır
hava, çünkü havayı biz alırız içinden
su, çünkü altında su bulunur
ateş, üzerinde cehennem ateşinin kendisinden yedi kat sıcak olduğu kor ateş durur. bunun şeftali ağacından olması cana can katar.
ayrıca nargile için dört şey gerekir.
neşe
meşe
köşe
ayşe...
bir daha içersem allah belamı versin şeysidir. şöyle ki; konuşma sırasında eticin kişisi nargilenin başını döndürmediğini söyler. "olmaz döner" der kuzeni de. iş inada biner; iddiaya girilir: eticin iki saat boyunca tek başına ara vermeden içecektir. divaneye varılır. içmeye başlanır. bir saat sapasağlam içilir. ama kronometre bir saat kırk küsür dk iken eticin lavaboda kusmakla meşguldür.
bitirmeden edit : başımın dönmediğini hala iddia etmekteyim. kusmamı ise açken yanında içtiğim türk kahvesine bağlamaktayım.
içdikçe dahada bir profesyonel olunan dumanlı alet *.bir nargileden her daim keyif almak için yakılmamasına,alüminyumun asla çok aşağılara çekilmemesine hortumun arada bir çıkartılıp üflenmesine ve temizlenmesine közlerin daha çok dış tarafları koyulmasına ve her ağıza götürüldüğünde 5 kere kısa aralıklarla çekilmesine dikkat edilmelidir.bursada en güzel nargileye sahip kafe ormandır.
içime elmalı duman çekicem diye şekilden şekle giren, alın damarları şişen, marpucu içine alacakmış gibi benimseyen, bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi üstüne 15 lira para veren insanları 70 milyon önünde kınıyorum. gidin elma suyu için, yanında da davidoff tüttürün kardeşim. nargile neymiş.
içmesinde bile bir örf adetimiz olan aslen hindistantan getirilmiş olan tıpkı futbol gibi (ingilşizler buldu brezilyalılar iyi oynuyor) bizim artık günlük hayatımızda epeyce benimsenmiş olan bir yaşam tarzıdır.
içindeki tütünün yüzde 10 unu geçmediği bilinmektedir.
yeni çıkan yasayla birlikte sigara içmek yasaklanırken nargile ler muhtemelen yasaklanamayacaktır.
sigara tiryakisi sevgiliye alınabilecek en güzel hediyelerdendir. hediyeyi görünce kocaman bir gülümseme beliriverir, keyifli bir kahkaha patlatır "iyice keş yapıcaksın beni" sözleri eşliğinde. dumanı tüterken, sevgilinin elceğiziyle yapacağı, ömür boyu hatrı olacak kahvenin kokusu geliverir burnunuza, en bir keyifli sohbetler kurulacak nice geceleri düşündürür mutlu eder.
hindistan cevizinin dışındaki tütünümsü tabakayı yakıp, hindistan cevizine kamış sokup içen ilk hintliye* minnetlerimi sunmamamı sağlayan tütün içme aracı.
(bkz: aşk) (bkz: tutku)*
sigara içmeyen insanlar tarafından da çok sevilen, zorda olsa kafa yapabilen, içimi hazırlanışına göre keyif veren, en kısa zamanda evime almak istediğim, tütünü dumana çeviren mekanizmadır.
sigara içmeyen ve içmeyecek olan bir insan olarak içimdeki duman ihtiyacını* karşılamaya yarayan, alışkanlık yaratan, ayda birkaç kez içtiğim tutkum. en iyi tat vereni şüphesiz naneli nargiledir. üzüm tütünü ile içilen içinde şarap bulunan nargileyi de az da olsa kafa yapmak isteyen insanlara önerebilirim. kadıköy çevresinde içilebilecek en iyi yer de bana kalırsa diyar cafe'dir.