sözcük kökü nargil, farsça hindistancevizi anlamına gelir. ilk nargile hintliler tarafından hindistancevizi kabuğu kullanılarak içilmiştir. ingilterede paddington streetde shisha adıyla içebilirsiniz. istanbul da ise kaliteli nargile içebileceğiniz tek yer tophane dir.
sigarayı bırakan insanların şiddetle arzuladıgı ama sigaradan daha zararlı olan, iki saatte olsa yanında kızlar da varsa kendini padişah gibi hissetmene neden olan zehir.
toplumda sigaradan daha fazla tölerans tanınsa da sigaradan 10 kat daha fazla zararlı olan süper bir dumanlı içecek.herkes babasının yanında sigara içemez ama nargile içebilir.ayrıca vücudu uyuşturucu etkisi vardır.bi kere bile olsa bütün çeşitleri denenmelidir.elmalı muzlu çilekli cappucunholu vs...
bahreyn* tütünlü olanları (ki nargilenin zaten bahreyn tütününden yapıldığını soyleyen nargileciler de var.fakat tophanedeki bir nargile salonunda sorduğumuz kadarıyla bu şekilde değil) tarafımdan tavsiye edilir.bahreyn elma veya nane karışımı tadılasıdır.ayrıca hoşsohbet ortamlarda olmazsa olmazdır nargile..iki günde bir içilir,stres atılır..
olmazsa olmazımız,farklı çeşitleri ve tatlarıyla(nane,çikolata,vişne,muz vs saymakla bitmez karışımlarıyla) açık ve kapalı mekanlarda,hoş sohbet ortamlarda kendinizi iyi bir şekilde ödüllendirebileceğiniz yalnız zararlı olduğunu unutmamanız gereken hede..
nargile, hayatın ta kendisidir. arkadaş muhabbetlerinin vazgeçilmezidir, içinize çekerken sadece onun fokurtusunu dinlersiniz, büyük bir hazdır. ne dert ne tasa kalır o an da.
1836'da osmanlı topraklarına gelen ve padişahın emriyle çalışmalarda bulunan prusyalı yüzbaşı helmuth von moltke'nin arkadaşlarına yazdığı ve sonra moltke'nin türkiye mektupları adı altında kitap haline getirilen mektuplarında nargile şu şekilde anlatılmaktadır:
"... tütün içme babını tamamlamak için sana nargileden de bahsetmem lazım. çok sert, nemlendirilmiş tütünün (tömbeki) dumanı sudan geçirilir. duman böyle soğuk olarak arşınlarca uzunlukta ince bir marpuçtan, nargile içenin ağzına gelir. su camdan bir vazonun içindedir. (bohemya malı), türk bunun içine bir gül ya da kiraz atar ve bunların her nefeste suyun kaynaşan yüzünde oynamasından masun bir neşe duyar. böyle bir nargile, gölgeli bir ağaç, şakırdayan bir fıskıye ve bir fincan kahve türke, günün 10-12 saatinde zevkle vakit geçirmek için yetişir..."
ankaradan misafirlerimi kaktüs adlı bir cafeye götürdükten sonra artık benim için değilde bunun için adanaya gelmelerine neden olan içimi harika sulu közlü aromalı sigara..
tophanede en iisi bulunur, genelde bi tane alıp en az iki kişi içersiniz. kadıköydeki dem ve eftelyanın da hakkını verdiği, sakız satan küçük bi cocugun tabiriyle eski sigara. demde yapılan muz-çilek karışımı süper olup, karısım yapılmayan yerlerde kavun tercih etmekteyim. **