kuzey afrika'da nil nehri ve etrafında kurulmuş olan bir medeniyettir. etrafının çöl ve denizlerle kaplı olması, diğer medeniyetlerle etkileşiminin daha az olmasına sebep olmuştur. bu yüzden mısır medeniyeti kendine özgü bir medeniyettir.
önceleri nom adı verilen şehir devletleri varken, mö. 4. binden itibaren kral menes'ten itibaren merkezi krallık haline gelmiştir. kral menes'le firavunlar devri başlar.
mısır krallarına firavun denirdi. firavunlar dini ve siyasi otoriteyi kendilerinde toplamışlardı. kendilerini tanrı olarak ilan etmişlerdi. mısır'daki tanri kral anlayışı, mezopotamya'da ise rahip kral anlayışının egemen oluşu hem mısır hem de mezopotamya'da laik olmayan yönetim anlayışını yansıtmaktadır.
dinleri çok tanrılıdır. tanrılarını insan veya hayvan şeklinde tasavvur etmişlerdir. firavunlar için piramit'ler yapmışlar, ölülerini mumyalamışlardır. bu durum öldükten sonra dirilme inancının olduğunu göstermektedir. halk mezarlarına ise labirent denilirdi.
mö. 525'te persler, mö.333'te de büyük iskender tarafından işgal edilmiştir. büyük iskender'in istilası ile yunan ve mısır medeniyetleri birbirini etkilemişlerdir.
kendilerine özgü hiyeroglif* yazısını kullanmışlardır.
yazılarını papirüs adı verilen bitki yapraklarına yazmışlardır.
eczacılık, kimya ve tıpta gelişmişlerdir.*
matematikte pi sayısını buldular. astronomide gelişmişlerdi. rasathaneler kurmuşlar ve nil nehrinin taşma sürelerini hesaplamışlardı. ünyada güneş yili esasına dayalı ilk takvimi mısırlılar yapmışlardır. romalılar mısırdan aldıkları bu takvimi geliştirerek bugün kullandığımız milat takvimini oluşturdular.
nil nehri etrafından kurulmuştur. etrafının çöllerle kaplı olması, diğer medeniyetlerle etkileşimini azaltmıştır. uygun sıcaklık koşulları ve su sayesinde tarımda yılda iki kez ürün alma gerçekleşmiştir. taşkınlardan sonra bozulan tarla sınırlarının yeniden belirlenmesi için matematikten yararlanılmıştır. nil nehri'nde yapılan ulaşım ve taşımacılık sayesinde devlet yönetimi, ticaret ve vergi toplama kolaylaşmıştır.
kıptiler tarafından kurulmuş, istilacı araplar tarafından hasar görmüş medeniyettir.
o günlerde-yüzyıllar önce- medeniyetin içine eden ilkel araplar, şimdilerde medeniyetin ve ülkenin gerçek sahipleri olan kıptileri ülkeden silmeye çalışıyor.
eğer memlük ve osmanlı gibi türk devletleri mısır'ı hakimiyetine almasaydı mısır medeniyetinden geriye sanat değeri olmayan taş yığınları kalırdı. araplar ve medeniyetten bahsediyoruz.
21. Yy. Dayız hala gizemini koruyor. Bu adamlar farklı gezegende miydi neydi piramitlerden tut taa garip yapılara kadar tılsım dolu. Adamlar ilk mumyalamayı bulmuş daha ne olsun. Tam anlamıyla enteresan bir medeniyettir. Ta ki 2016 ya kadar.
diğer medeniyetler büyük ölçüde birbirinden etkilenerek yükselirken; mısır birkaç temel şey dışında tamamen kendine özgü bir şekilde gelişmiştir. antik uygarlıklara kıyasla uzunca bir süre izole bir süreç geçirmiştir.
mısır o gördüğünüz piramitlerden çok daha fazlasıdır.
mısır'ın eğitim sistemini, toplumsal yapısını bir inceleyin.
Senebtisi'ye ait şahin başlı Horus betimli kolye. Çini, altın, akik, ve turkuaz boncuklarla süslenmiş. Orta Krallık, yaklaşık MÖ 1850-1775. Firavun Senwosret'in mezarında bulundu. Metropolitan Sanat Müzesi'nde sergileniyor.
Araştırmalarıma göre antik çağın en büyük medeniyetidir. Bunu söyleyince arap/islamcı olmuyorum. Çünkü antik çağda islam yoktu.. Şu anki vaziyetlerini de islama bağlamak istemiyorum fakat etkisi çok yüksek..
Yahu adamlar denizcilkte, mimaride, müzikte daha bir çok alanda olağanüstü şeyler yapmışlar.. Hayran olmamak elde değil..
Hayır antik Mısır antik çağın en önemli medeniyeti deyince niye Arap olalım Mısırlıların araplarla alakası dahi yok bir iki arap kabilesi antik dönemde göç ettiyse etmiştir
islamcı niye olalım o dönemde daha ortada islam yok.