her gece mutlaka söylediği bir şarkıyı dinlemeden uyunulmaması gereken yüce insan... hele bir de bir duble rakı varsa yanınızda, bir dilim beyaz peynir, küçük bir limon parçası... öyle bir keyf yaşarsınız ki; sanki maksim gazinosu'nda felekten bir gece çalıyorsunuzdur...
yanıyor mu yeşil köşkün lambası yar dediğinde akan sular durur... melamet hırkası dediğinde bir büyük bitmiş olur...
korkutan şarkıcı, sanırım son 10 yüzyıldır yaşıyor kendisi, hasankeyften çıkarılan bi mozaikte aynı ona benzeyen bi kadın vardı altında da türkçe açıklaması yazıyordu aynen şöyle: anatyakisos*(müzeyyen) mozaiği
Türk Sanat Müziği'nin ünlü sesi Müzeyyen Senar, 1919 yılında Bursa'da dünyaya geldi. Müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti'nde, kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başladı. Hayranlık uyandıran bir sese sahip olan bu yetenekli kız çocuğunun ünü yayıldıkça, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Lem'i Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstadları da ona dersler verdiler, zamanın sevilen şarkılarının yanı sıra, kendi bestelerini de öğretip söylemesine yardımcı oldular.
Kemal Niyazi Bey ve Hayriye Hanım'ın desteğiyle istanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başlayan Senar, perşembe günleri ilgiyle izlenen bu programla geniş kitlelere adını duyurdu.Senar'ı bu programda dinleyenler arasında, istanbul'un en önemli müzikhollerinden biri olan 10. Yıl Belvü Gazinosu'nun sahibi ibrahim Dervişzade de bulunuyordu ve gazinonun 1933 yılının yaz sezonunun yıldızlar programına Müzeyyen Senar'ı da aldı. Senar, sonraki yıllarda istanbul'un başka ünlü gazinolarında da sahne aldı.
Müzeyyen Senar'ın yeteneği, Cumhuriyet'in kurucusu ve Türk sanat müziğinin büyük hayranı Atatürk'ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez onun huzurunda, özel meclislerinde şarkı okudu.
Müzeyyen Senar, 1938 yılında Ankara Radyosu'nun ilk yayınlarına katıldı ve 1941 yılına dek radyo aracılığıyla dinleyicileri ile buluşmayı sürdürdü.
Türkiye'nin ünlü gazinolarında yaptığı başarılı sahne programları ve plak çalışmalarıyla Türk müziğine yeni bir soluk getiren Müzeyyen Senar, son sahne konserlerini 1983 yılında istanbul Bebek Gazinosu'nda verdi. Bu tarihten sonra yalnızca ender anlarda, müzikli özel toplantılarda şarkı söyledi.
son dönemlerde ağır sağlık problemleriyle boğuşan müzeyyen senar, türk sanat müziği'nin tartışmasız en kariyerli ve en büyük seslerindendir.
Türk sanat musikisinin şahane seslerindendir müzeyyen senar. gençlik yıllarındaki tenör sesinden, şimdiki tok sesine kadar bir çok parçayı harika yorumlamıştır. benim çok sevdiğim ve ölürse sanırım ağlayacağım sanatçı olan müzeyyen senar, Atatürk' ün emriyle sahneye çıkmış ve ona konser vermiştir.
feraye isimli kızına feraye adlı parçayı armağan etmiştir. Atatürk'ün en sevdiği vardar ovası nı da güzel söyler. eserlerde vokali kendi yapar gene. zamanında bir kasedinde, sezen aksu- tarkan- nilüfer gibi sanatçılarla da söylemiştir. benzemez kimse sana gayet popülerdir.
bir çok kasedine sahip olduğum bu sanatçı rakının yanında iyi gider. meze tadı verdiği söylenir.
88 yaşına rağmen hala sesi güzeldir. bir rahatsızlık geçirmiş son günlerde. Allah şifa versin.
leylam, geçti sevdalarla ömrüm, ismini bilmediğim ama ezbere söylediğim onlarca şarkısıyla; benim ve sanat müziği hayranlarının gönlünde taht kurmuştur.
anlatmakla olmuyor- dinleyin. o tadı bir tadınca bırakmak zor gerçekten....
henüz hayattayken güzel birşeyler yazmayı borç bildiğim tsm'nin zirve seslerinden birisi hatta belki birincisi, ama ne yazık ki onlar gidiyor yavaş yavaş ve evlerinde trt4'ü izlemeyen koca bir nesil mecburiyetten yerlerini bülent ersoylarla doldurmaya çalışıyor, çınarlar yıkılıyor yani yerineyse verdiği tat ismiyle müsemma kabaklar dikiliyor..
bu kadar harala gürele arasında bile aklıma düşebilmiş yegane insan. allah ömrüne ömür versin.. benden artırsın ona versin resmen.. ablam benim.. bak bi duble de senin için içiyorum. hadi tedaviyi bitir, daha çok içecez..
o eşsiz sesin çıkmasını sağlayan hançeresini tıp kitaplarında örnek hançere olarak okutulmak üzere resminin çekilip, kitaplara basılmasını istemelerine rağmen, nazar değer diyerek haklı olarak izin vermeyen eşsiz, benzersiz, kelimelerin kifayetsiz kaldığı kutsal insan.
hangi tür müzik dalında olursa olsun vokalin ön plana çıkması için sadece doğru kullanılması yetmez, bunların yanında ses renginin de kendine has olması gerekir.sesini kullanışı tekniği, Müzeyyen Senar'a bunların yanında o davudi ses rengiyle ölümsüz vokaller arasına girmeyi sağlamıştır