dokuz eylül'de bulunanında 3. sınıfına geçmiş olduğum bölümdür. dili seven (sadece yabancı dili değil) ve dil ile ilgili bilgisini arttırmak isteyen bireylerin dili kullanma, araştırma ve geliştirme şansını elde ettikleri bölümdür. ilerde ne olursunuz, size kalmış. gidilecek birçok yol var. milletin "aç kalırsın yavrim" laflarına aldırmamanızı tavsiye ederim. vice versa, kimsenin gazına da gelmeyim. tutku -her yerde olduğu gibi- burada da çok önemli. son olarak, meraklı akrabalarınıza bölümün ismini üç kez tekrar etmeye hazır olun (müter... ney?)
lise 2'de dil bölümüne giderek gözüme kestirdiğim meslektir. babamın "tercümandan adam mı olur lan almanya'ya gidiyorum 3 yaşındaki çocuk yolu tarif ediyor" demesiyle tez biten bir hayaldir. (bkz: sen akıl verme ihtiyar). fen bölümünde 8 zayıfı olan karnemi çerçeveletip babama yollamamla son bulmuştur olay. yıl 2005 falan.
eski manitamin bolumu mezun oldu onu universiteye hoca yaptik sonra basti tekmeyi bana. parasizken daha iyiydi demek boyle oluyor. bolum iyidir hostur. ama benim dusuncem bi ogretmenlik degildir.
bir tercümanlık öğrencisi olarak söyleyebilirim ki yeni nesile yada bu bölümü tercih etmeyi düşünenlere : okumayın kardeşim bu bölümü. gidin öğretmenlik falan yazın, onu okuyun.
Şuan okuduğum bölüm. Kendinizi geliştirirseniz çok iyi paraların kazanıldığı ama sıradan bir tercüman olarak mezun olursanız bir öğretmen kadar para kazanamayacağınız bölüm. Mükemmel bir genel kültür gerektirir ve ingilizceye hakim olunduğu kadar türkçe ve osmanlıca kelimelere de hakim olmak gerekir. Şahsen, dil bölümünün hem okuması hem de yapmasının en zor mesleği olduğunu kastetme amacıyla dil bölümünün tıpı yada hukuku derim. Yazılı tercümede çok para yok ama simultanede deli paralar döner ve simultane olmak gerçekten ama gerçekten zor iş ve tam anlamıyla bu konuda "seçilmiş kişi" olmanızı gerektirir.