- ermenistan uzaya dördüncü uydusunu fırlattığında,
- gürcistan dünyanın en büyük savaş gemisini tasarladığında,
- trinidad ve tobago ayın yüzeyinde jeolojik araştırmalar yapmak üzere yepisyeni bir spektrometrik yöntem tasarladığında,
- yunanistan bilimsel yayın sayısında türkiye'ye fark attığında,
- ukrayna karadenizdeki hidrojen sülfür tabakasını araştırmak üzere bir denizaltı tasarladığında tekrar tartışmaya açılabilecek bir tespit. şu anda dikkate alınamayacak kadar saçma. zira bizim ülkemizde bilim adına başarılı çalışmalar yapan kimseler hepsinin ateist, agnostik, hristiyan, yahudi falan olmadığı gibi avrupa'nın bilimsel alanda gelişmiş olması da ekonomik başarıların kaçınılmaz bir sonucudur. bunun dinleriyle ilgisi olduğunu düşünmek en hafif tabirle mallıktır.
yaklaşık 900 yıl öncesine kadar Müslümanlardan müspet bilimlerde büyük adamlar yetişmekteydi. Avrupa ortaçağdan çıkarken, islamın ortaçağı başladı ve bilim yerine, dini eğitim ön plana geçti ve islamda bilim gelişemedi.
bu zihniyet, bugünlerde akp'nin bakanı bayraktar tarafından adeta övünülecek
bir özellikmiş gibi "Müslüman icat yapmaz, ara eleman olur" gibi köleliği kutsayıcı bir lafla hala yaşatılıyor. Müslümanların en büyük düşmanı, maalesef bilinçten yoksun idareci Müslümanlar, hiç batıyı suçlamayalım. Atatürk'ün değeri burada çok iyi anlaşılmalı.
Bilimsel aydınlanma Reform ve rönesans olmadan olmaz...
Gerçek üzücü de olsa budur.
islam dünyasında, yalnızca Türkiye'de Cumhuriyet devrimi ile birlikte Atatürkün önderliğinde bilimsel aydınlanma olmuştur.
neden mi? çünkü evrene, maddeye din temelli inançlarla bakarlar. sadece bilimsel tahminlerle; bilimle, mantıkla bakmayı reddederler. çoğu tahmini de duygusal tutumla reddederek. bilimin dinlerine uygun yerlerine inanırlar. bilimde inanma yokken... ve bu inançları ile tıp, fizik, mühendislik vb. eğitimleri ezbere olarak alıp sadece yorumlarlar. bu kadar, arada bu yorumları işe yarar sonuçlarda verebilir. bunu da görmek mümkün. uydurdukları yorumları da genelde bilimsel sonuçları dini inançlara bağlamak içindir. bilimsel sonuçlara göre dindeki hiçbir şeyi reddetmezler. bu da onları saf dogmatik yapar. ama batı seküler bakışı kazandığından bu meseleleri aşmıştır.
yanlış önermedir. yapabilirler, yapanları olmuştur en azından. ama şu an ne kadar yapıyorlar sorununu tartışıyor olsaydık bu sorunun inançlarla alakası olmadığını söylerdim. çünkü yapabiliyorken ve yapmışken , daha sonra yapmamak inançla alakalı değildir.
burda kim ne yazarsa yazsın bu başlığı kendi kendinize kanıtlamak istiyorsanız islam ülkelerini ve ateist ülkelerini bi inceleyin.
sonra defolup gidin yatın. sabaha kadar troll takılıp iftara kadar uyumakla oruç tutulmaz.
burda kim ne yazarsa yazsın bu başlığı kendi kendinize kanıtlamak istiyorsanız islam ülkelerini ve ateist ülkelerini bi inceleyin.
sonra defolup gidin yatın. sabaha kadar troll takılıp iftara kadar uyumakla oruç tutulmaz.
Sıktır lan dıyorum,genc arkadasıma sunu sormak ıstıyorum,modern bılımın temelınde cogu ıslam fılozofu vardır. Kısa bır arastırması yapmasını rıca edıcem,sorum su senın modern bılımın en kıcı kırık matematık ıslemıne 1 bolu 0 sonsuz dıyorsunuz , nıye. Akıl almıyor hemen kesıp atıyorsunuz Allahın buyuklugunumu anlıcaksanız,oda. Olucak ama. Yasayarak anlıcaksınız.deneyın ve gorun.
ibni sina, ömer hayyam, el kindi vb. kişiler islam dışı, şüpheci fikirlerle dolu; islam'a göre kafir sınıfında olan bilim insanlarıdır. tarihte mi bilmez bu müslümanlar, bilmiyorum.
islam'da bilim 800-1100 yılları arasında, ilahiyattan evvel, her sokağın birey olarak farklı görüşleri temsil ettiği, islam dışı sapkın görüşlerin cirit attığı bağdat gibi yerlerde, şiiliğin coğrafyaya hakim olduğu o zamanlarda altın çağını yaşamıştır. bilime katkısı dokunan bu şüpheci müslümanlara saygımız sonsuz. bilim adamı kimlikleri önemli olan.