müslümanlık bir tarafa milliyetçiliğin olmadığı bir ülke bulmak son derece zordur.
islam dan hazzetmemeyi anlayabiliriz fakat islamın yerine karşısına koyulan değerin(batı) icadı olan milliyetçilik kavramınıda ayrıca "istemiyorum" denilince yaman bir çelişkiye düşülür.
mevcut batı kültürünün içinde milliyetçilik aşentiyon olarak zaten gelir. milliyetçilik belki bazıları bize has bir haltmış gibi algılamış olabilir fakat batı kökenlidir tarihsel çıkış itibari ile. (bkz: osmanlının çöküşü) (bkz: rönesans) (bkz: ulus devletler)
anlayacağınız milliyetçilik kavramı islamın içinde "güncel anladığımız manada" yer almaz.
ikisi arasında bir ilinti kurmak abesle iştigaldir. yanlış uygulamalar "esası" temsil etmez.
milliyetçilik batı devşirmesidir, bizde de biraz islam makyajı ile süslenilerek servis edilir. lakin islamda (bkz: asabiyet) yasalanmıştır, en büyük "asabiyet" çi de şeytandır.
bir vites büyüterek söylersek;
"islama karşı olacaksın! başka denizlere yelken açacaksın bir taraftanda o açıldığın denizlerin pisliklerini islam denizine yamamaya çalışacaksın, yok öğle yağmacılık! madem kendine birilerini sevgili yaptın onun karanlık taraflarınıda bileceksin-kabul edeceksin."
hangi ülkeden bahsedildiği aleni ortadadır. milliyetçi olmak, yaşadığın vatana sahip çıkıp onu savunmak suç mudur? günah mıdır? ayıp mıdır? milliyetçiliğe faşizan damgası vurarak özgürlüğünün kısıtlandığını söyleyenler ne istemektedir? rahatça seks yapıp, çağdaş görüşü benimseyen halk isteyip, bariz şekilde ülkeyi bozguna uğratıp adını kötü imaja taşımak mı istiyorlar? rahatlıktan kasıt nedir? ülkede sürüsüne hristiyan, budist ve akla gelebilecek inanışlara sahip insanların yaşadığını unutmamak gerekir ve bir sürü etnik kökene sahip kişilerinde..
islam ın dünya ya bir güneş gibi doğduğunu bilen,
türk milletinin islamın bayraktarlığını yüzyıllar boyunca yaptığının farkında olan,
milletine olan sevgisini sırplar gibi, yahudiler gibi faşistliğe dökmeden yaşamayı bilen vatandaşların barındığı ülkede yaşamaktır.
28 şubat süreciyle devletin tüm kurumlarını eline geçiren laik-mason-alevi çetesinin yönetimindeki bir ülkede yaşamaktan daha güzel ve gurur vericidir. dünyada sözü geçen bir ülke olabilmenin tek reçetesi de budur zaten. halk çoğunluğu muhafazakar ve milliyetçi olan bir ülkede yönetim, suriye'deki gibi laik-mason-alevi azınlığa terkedilemez.
müslümanlık ve milliyetçilik hiçbir şahsa dayatılmadığı için, insana kendini gerçekleştirebilecek özgürlük alanı sağlandığı için söze konu olan ülke türkiye değildir.
yıl 2011 ve türk milliyetçiliği kürt milliyetçiliği karşısında suçlu bulunup faşist ilan edildi. müslümanlıksa zaten bir türbanlık değeri varmış, yolsuzluk, adam kayırma, hortumu kendinden olanlara bağlama müslümanlıkla ne kadar bağdaşırsa artık.
sonuç itibariyle müslüman ve milliyetçi bir ülke tartışılır. mış gibi demek daha doğrudur zannımca.
türkiyenin dahil olmadığı ülkedir.
zira biz türkler söylediğimiz kadar dindar değiliz.
gerek vatandaş, gerek yönetici kademelerinde bakılarak şunu söylemek pek bir mümkün. eğer öyle olsalardı ahlaklı olurlardı. türkiyede bugüne kadar yapılan din motifli politik hareketlerden hiç birinin haram kavramı üzerinde durduğu görülmemiştir. türban meselesinin kul hakkı ve haram meselesinden önde tutan müslümanlarsak bir şeylerin arkasına sığınmaktan başka bir mana ne yazıkki çıkmaz, çıkamaz.
milliyetçilik kısmına gelirsek almanların yahudi soykırımı ve ari alman ırkı felsefesinde tüm dünyanın gözüne sokulan bir milliyetçiliğin yanında 35 tane kürdistan diyen adamı kıçını sallaya sallaya tbmm içerisine sokulmasına göz yuman bir toplumun milliyetçiliği de sorgulanır. ve siz türkler faşistsiniz barbarsınız diyecek birine verilecek olan hayır cevabını çünkü ile başlayan uzun uzadıya açıklamalarla yanıtlayacaksınız.
müslüman ve milliyetçi bir ülkede yaşamak günümüz koşullarında ne yazık ki pek mümkün değildir. müslümanlık insanları baz alır, milliyetçilik ise toplumları.müslümanlık insanların birbirinden üstün olmadığını söyler milliyetçilik ise üstün ırklar yaratır. yani bu iki kavramın bahsedildiği her ülke ikisinden de biraz vazgeçmiş ve yahut iki kavramı alıp sadece göstermelik olarak vitrine koymuş bir ülkedir.
komünist ve ateist bir ülkede yaşamaktan çok çok daha güzeldir. şu cinsini siktiğimin beyinsizleri ne güzel bir toprakta yaşadıklarının farkına varsalar şükrederlerdi. bugün birileri dinsizliğini rahatça yaşayabiliyorsa müslüman ve milliyetçi bir ülkede olduğundan dolayıdır. gerçek bir milliyetçi ve muhafazakar insan, her türlüü insana ve inanca saygılı olur. ayrıca böyle bir toplumda yaşamaktan rahatsız olanlar küba ya ya da kuzey kore ye siktir olup gidebilirler. ne de lsa sizin dilinizi en iyi ateistler ve komünistler anlar. her zamand erim ve yine de söyleyeceğim; allah bu ülkeyi komünistlerden ve faşistlerden korusun. amin.
milliyetçiliğin bir icat olduğunu zannedenlerin beğenmediği bir ülkede yaşamaktır.
milliyetçiliğin siyasi bir karakter kazanması başka bir şeydir, icat edildiği iddiası başka bir şey.
milliyetçilik bir histir. kendisinden olana yakınlık hissetme. ortak soy, ortak değerler, inançlar üzerinden beraber hareket etme arzusudur.
ulus devletlerin önünü açan vestfalya anlaşması ve fransız ihtilali milliyetçiliğe siyasi bir karakter kazandırmışlardır; milliyetçiliği icat etmemişlerdir.
milliyetçiliği görmek isteyenler eflatun'u, aristo'yu bir okusunlar.
türk milliyetçiliğini görmek isteyenler orhun abidelerini bir okusunlar.
ondan sonra gelip milliyetçiliğin bir "icat" olduğunu iddia etsinler.
kuvvetle muhtemel müslüman ve türk olmayan şayet nesebi itibariyle türk olsa dahi ne olduğunun bilincinde olmayan şahsiyetin, gönülünde geçen dinin ve milletin/devletin propagandasını yapmak adına savurduğu aforizmadır. (bkz: siktirin gidin lan o zaman)
müslümanlığı hakkında yorum yapmayayım herkesin dini kendine lakin, milliyetçi olduğu koca bir yalandır.
Toplumumuzun bu kadar batı özentisi olması zaten milliyetçilikten ne kadar uzak olduğumuzun bir göstergesi. zaten 70 milyon kişinin günde kaç kere türk olduğunu aklından geçirdiği şüpheli. Kaç kişinin bugün vatanım milletim için ne yaptım diye düşündüğü de şüpheli. Bununla beraber toplumumuzdan böyle bir yaklaşım beklemek de haksızlık.Kapitalist ve tüketici bir toplumuz neticede çoğumuz para derdine düşmüşüz.
Hııı, sen dersen ki içimizde yok dilimizde var diye o zaman eyvallah haklısın derim.
bir ülkenin ilk inancını parçalarsın sonra milli deger duygularına saldırırsın sonrasında kişiler arasına sakince fitne fesat sokup çatıştırırsın ve sonrasında bunlara inandırıp ara ara türksün güçlüsün o sun bu sun gazı verip aslında yerinde saydıgını göstermezsin. sonra bir bakmışsın a ülke gitmiş elden. sonra anırırsın müslüman ve milliyetçi bir ülke vardı nereye gitti diye.
çok şanslı olmaktır. ne güzeldir ki sadece sağ ya da sol a ağırlık vermeden yaşıyoruz. namazımızı kılarken vatana canımız feda misali.
bundan daha güzel bir anlayış olabilir mi?