türkiye'de sanatçı sıfatına yakışan nadir insanlardan biri.
başbakan recep tayyip erdoğan'ın, demokratik açılıma destek kampanyası toplantısına davet edilmesi ihtimaline karşı ;
" şimdi orası yemeklidir. benim karnım tok, ben bunları yemem... " diyerek ayarın büyüğünü peşinen vermiş eli öpülesi insan...
geçenlerde abbas güçlü ile genç bakış adlı programda 50. sanat yılını dostlarından biri olan selami şahin'in sürpriz konuk olması ile birlikte kutlayan usta tiyatrocu.
bugün cnn türk'te canlı yayındaydı kendisi. programın sonlarına yetişebildim fakat, anlayamadığım alt yazıda 50. sanat yılı yazıyor ama konuşulan siyasetti. ama olsun oda güzeldi. gündemle ilgili çok doğru ve yerinde, mantıklı tespitler yapmıştır. kişilerden, olaylardan ne kadar rahatsız olduğunu korkmadan dile getirmiştir. yetişebildiğim kadarıyla; parti içi demokrasi konusunda, sanatın değişimi, siyasetçilerin ikiyüzlülüğü, meclisteki fezleke sayısı ve dokunulmazlık konularına değinmiştir.
bir zamanlar rahmetli savaş dinçel'le beraber meşhur diyarbakır cezaevi zindanlarında nazım hikmetle ilgili bir kitap yazdıkları gerekçesiyle zincire vurulan büyük sanatçı.
kişiliğiyle beğendiğim kişidir. dün abbas güçlü' nün programında yine kendisine hayran bırakmıştır. bedavaya tiyatro eğitimi veren, 50 yıllık emeğini tiyatrodan kurayla seçtiği 10 öğrencisine yine tiyatro yapılması üzerine bırakacak olan insan, adam gibi adamdır. helal parayla, kimseyi kandırmadan, kimsenin dini inancını sömürmeden yapmıştır bunları. ayakta alıkışlanan kişidir.
Disko kralı'nda kenan evren için ''tatlı adamdır senden tatlı olmasın okan'' diyerek güzelce dalgasını geçmiş, değerli üstat, tiyatro tozuna bu ülkede en içten bağlanmış kişilerden biri.
uğur dündar'la aynı dönem vefa lisesi'nden mezun olan tiyatro sanatçımız. hatta aralarında sürekli olarak bir yaş polemiği sürüp gitmekte. melih aşık'ın köşesinden bir kuple:
geçenlerde uğur dündar'la sohbet ederken söz bir ara müjdat gezen'e geldi, o anda aklımdaki soruyu sorayım dedim:
- siz müjdat'la vefa lisesi'nden arkadaşmışsınız doğru mu?
+ yok canım ne ilgisi var, dedi uğur, ben okula girdiğimde müjdat'ın orada büstü vardı... adı okulun kurucuları arasında geçiyordu...
bu konuşmayı olduğu gibi müjdat gezen'e aktardım...
- doğru mu bu?
+ sen onu boş ver dedi müjdat, fark ettin mi uğur'da zaman zaman nükseden bir kırıklık var?
- evet o eski neşesi yok. peki neden?
+ yavuz sultan selim'in ölümünü kaldıramadı da ondan.
müjdat'la uğur'un arasında bir yaş tartışması almış başını gidiyor. son karşılaşmalarında aralarında şöyle bir muhabbet de geçmiş...
müjdat: - aydın boysan'ın selamı var... 89'uncu yaş gününde beraberdik.
uğur: - öyle mi nasıl aydın bey?
müjdat: çok iyi... seni de özlemiş... uğur abi'me selam söyle dedi...
yazarın notu: böyle de mizahi bir adam bu müjdat gezen.
*katıldığım bir toplantısında ibrahim tatlıses ile yaptığı tespitle beni benden alan değerli tiyatro sanatçısı.
-ibrahim tatlıses sürekli ekranlarda urfada oxford vardı da biz okumadık mı der...iyide be adam ilkokul lise vardı onu okusaydın...bırak oxfordu liseyi okuyaydın...
aklımda nedense tek eski "taksi" programındaki şoföre acaip sarkması hatta sahilde çay içmeyi teklif etmesi kalmıştır. Benden başka hatırlayan varsa ordaki durumu ve müjdat gezenin saf bir sırıtışı vardır onu, birleştirerek acaba bu büyük tiyatrocu cinselliğiyle ilgili bir takım şeyleri kamuoyundan saklıyor mu diye çıkarımlara varabilir. ayrıca gençken hep tayt giymesi ve peltek oluşu ... bide ne alakaysa pembe panter'de oynaması.