candan erçetin'in neden albümü daha yeni çıkmıştı. ilk günden gidip alındı albüm. walkman kapağı açıldı ve kaset kondu. sıra bu şarkıya geldi ve hayat durdu. annem seslenirken dedim bi dur, bi sus hele; sonra ses et.
daha ilk dinleyişte iyi müzikten anlayan kişiyi hemen yakalayan ve yıllarca bırakmayan enfes bi şarkı bu.
ne kadar az dinlense, o kadar iyi hatta; öyle de bir dilemması var.
candan erçetin'in mükemmel bir şarkısıdır. ''ne yaptım biliyor musun, daha çok şarkı söyledim...'' diyerek başlar son notasına kadar etkisi altına alır.
peki dünden beri 426427 kere dinlemiş olmama kaç puan?*
durduk yere adamın dengesini bozmuş şarkıdır. tüm gece uyumamıştım ancak sabah rastgele tekrar dinledim, bu kadın tam bir tanrıça *. bir vokal böyle can alıcı yapılamaz.
hatasını anlamış geri dönmüş kişiye verilebilecek en acı cavaptır. sessizce 'mühim değil' dersin ki; neden mühim olmaz yaptığım? düşüncesi içine işlesin. herhangi bir değerden mühim olmama durumuna geçmiş olmanın bildirildiği acı ifadedir.
geçen sene gittiğim açık hava konserinde, hiç huyum olmadıgı halde, içinde bulundugum psikolojik buhrandan ve moral bozukluğundan ötürü ** kontrolsüzce,birden bire,aniden,hüngür hüngür ağlamama sebep olan; beni derinden sarsan ,her zaman çok severek dinlerken, o günki dinleyişimden sonra ve bana hissettirdiklerinden beridir, dinlerken her seferinde içimi acıtan,candan erçetinin eşsiz yorumu ve güzel sesi ile daha bi dokunaklı olan şarkısı.bir diğer can acıtan candan erçetin şarkısı için (bkz: yazık oldu)*
ilişkiler kazanma-kaybetme ekseninde bir savaş olarak algılandığından ayrılık sonrası herkes mağrur duruş sergiletecek maskelerini takar ama akan yaşlar her şeyi anlatır. işte candan erçetin'in bu şarkısı da bu denli gerçek geliyor; tüm can acıtıcılığına rağmen.
içinde mühim değil diye herhangi bir cümle geçmemesine rağmen ismi mühim değil olan güzel mi güzel candan erçetin şarkısı. ismi x olup da içinde x diye bir şarkıya rastlayamadığımız albümü gördük de böylesi ilk defa heralde.
seni özlediğim tüm zamanlarda
yokluğun an be an çakılıyor alnıma
ve özlediğim koca bir hayal
ve asla dokunmadık ki birbirimize
düşlerime aldığım hayalin kanattı yine de
marmara akdenize karışmış yine
ben yine sensizim
martılar gelmiş pencereme
ağlamıyorum sen hiç beni ağlarken gördün mü
kalemimden kan damlar arada
sen bakma bana ben edebiyat yaparım