herkesin gözdesi meslekler arasında olan mühendislikler genelgeçerin tersi bir hal içindedir. zeki algınızın, devletin hazırladığı; doğru sorulara yüksek oranda doğru cevap verebilmek, olarak şekillenmesine neden olan sınavlar... birtakım "zeki" çocuk bu sınavlardan zeki sıfatını kazanacak sonuçlar elde eder... (oysa ki bu sınavlar zekiliği değil mesleklere uyumluluğu ölçer (hiçbir şeyin olmadığı gibi zekilik diye bir şey de yoktur sadece hayat vardır, "zeki" sıftı yaşanmışlıklara veya yaşanmakta olanlara bir isim takma (kalıba sokma) hevesinden gelir.)) Neyse, "iyi" sonuçlar elde eden çocuk hayatın iyi bir üniversiteye girmek olduğunu sanmakta hayatı felsefeyi düşünmesi mantığını anlamadığı sayısal derslerle tıkanmaktadır. (Ki sayısal dersler mantığı anlaşıldığında çok derin bir felsefi boyut kazanır.) çocuk mühendisliği yeni bir şeyler üretmek ve "dahilik" olarak düşünmektedir. fakat gel gelelim ki mühendislerin tek yaptığı çalıştığı, şirkete tüm hayatını kiralayarak patronlarına daha iyi satılabilecek ürünler yapmasıdır. bu durumda elimizde hayatı satılmış ve doğruları saptırılmış bir insan, mühendis, kalır. mühendislik okuyup kendi işini kumak isteyenelerin ise mühendislik üzerine bir eğitim almaları gerekmemektedir (bkz: analiz) yöntemi ile her şeyin üstesinden gelinebilmektedir. durumun kölelikten bile kötü yanı ise (bkz: özgür ve değerli biri olduğunuzu sanmak)tır. (bkz: gerçekler yerine pastalar şatolar gösteriş) fakat bir köleden farkınız yoktur. (bkz: sistem) (bkz: içimde kabaran öfke) hayat nedir? neden (bkz: yaşamak yerine başarmak odaklı)yaşıyoruz. sadece yaşa be usta. düşün, tüttür, hisset, aşık ol... dünyanın geldiği noktayı gör...