canın kaburgalarına varana kadar acırken mutlu olabilmek o kadar kolay olmuyomuş. sevgisizliğinle daha fazla savaşamazdım. benim için ne kadar zor olduğunu hiç anlamadın, bu gerçekle yanında kalmanın dayanılmaz acısını. tek bi bakışın bile yeterdi beni yerle bir etmeye. üzerimdeki etkini gücünü anlamadın. sana duyduğum sevgiyi bile tehdit olarak algılayacak kadar kirliymiş kalbin senin. canım yandığı için artık sana bi adım atmanın ruhumda bi şeyleri yıktığı için uzak kaldığım anları bile tehdit olarak algılamışsın. ne acımı anlamışsın ne sevgime inanmışsın sen. kurduğumu sandığım her şey toz bulutuymuş benim. boşa yanmışım boşa ağlamışım ben. ne yanındayken anladın beni ne de gidince gidişimdeki çaresizliği anladın. sadece sev istedim biraz olsun yanımda ol. ruhundaki kanayan yaramı bi kez de sen kanattın. gelsen ne olur ki sevgiden uzak kurak yüreğinde mi teselli bulurum ?
Şu an dibine kadar yaşadığım ve ağlamaktan şiş gözlerle yazdığım hissiyat. Elimde büyüyen bir canlinin boğularak öldüğü haberini aldim bugün. Siz de görmüşsünüzdür haberlerde. Köpek merkezini basan sel ve melek olmuş 8 varlık... biri de benim pablomdu. Aslında onu sahiplenen ben değilim bir abimdi ama 9 aylık kısacık hayatında minikliginden bu yana yanındaydım. Bütün yaz birlikte gezdik. Bir sürü arkadaşı oldu ve o bahçede bağlı halinden cok daha mutluydu. Canım çok acıyor. Empatisi olmayan hiç kimse beni anlayamaz. Alt tarafı bir köpekti diyecekler bir sürü insan ölüyor diyecekler ama umrumda bile değilsiniz. Onun ordaki kafesin icinde tek başına yaşadığı çaresizliği o kadar derinden hissediyorum ki... seni çok seviyorum pablo. Yanında olup seni kurtaramadığım için affet beni.
öğrenciyim. okul bitmek üzere ve beni bekleyen hayat 9-17. sürekli aynı şeyler raporlar, sunumlar vb. alacağım bir ev bir araba. sonra çocuğumun geleceği için yatırımlar ancak onunda sonu muhtemelen aynı olacak.
kendimi çarkın içinde koşan hamster gibi hissediyorum. sanırım mutsuzluk bu.
beyler mutlu olmak o kadar zor değil. size en basit anlatımıyla bir, iki, hatta bir, belkide bir kaç tane bilemiyorum artık şimdiki durumuma bağlı örnek(ler) vereyim sizde uygulayın belki yararı dokunur.
evde otur otur otur tabi sıkıcı olur ve mutsuz olursunuz. en basidinden varsa bir bisikletiniz çıkın dışarı pedallayın. sahil kenarı, dağ başı, şehrin içinde ne bileyim yaşadığınız coğrafyada neresi hoşunuza gidiyorsa artık yardırın.. kafanızdan o nötr düşünceleri atmanızda büyük faydası olacağından eminim. hatta bunu sabah erken kalkıp spor niyetine yaparsanız vücutta oluşacak adrenalin ve mutluluk endorfini, size gün içerisinde bolca yetecek kadar depolanacak ve rahat düşünüp sürekli aktif olacaksınız.
sabah deniz kenarı yahut ormanlık alanda oksijenin bol olduğu yerler doktorların felçli hastaları iyileştirmek için tedavi amaçlı verdiği reçetedir. bunu daha çok zenginler bilir, sabah yürüyüşünün adıda zengin yürüyüşü olarakta geçer.
düşünün bir kere! felçli hasta tedavi niyetine sabah hava aydınlanmadan oksijenin en bol olduğu zamanda bunu uyguluyorsa ve sonuç alıyorsa sağlıklı insanda ne gibi sonuçlar ortaya çıkar?
bunu 2-3 hafta günlük yürüyüş olarak en az yarım saat yapsanız hayata bakışınız değişir. stres yorgunluk vb bedenen ve ruhen olumsuz hissiyatlardan kurtulursunuz.
sonra gelip burda elimi öpmek için sıraya girersiniz.
tamam abartmayın beyler.
bazen insanı hayattan soğutan, lanet bir duygudur.. kapılır, peşinden gideriz.. mutluluğu kapatır bu duygu, bulamayız mutluluğu.. fakat, bir zaman sonra, anlarız ne kadar yanlış düşündüğümüzü.. mutluluğu basit şeylerde aramamız gerektiğini anlarız o zaman. bunu iyice idrak etmeliyiz.. mutsuz olunca hiçbir şey, "hiçbir" bile değildir, anlamsızdır her şey. mutlu olun. ne yaparsanız yapın, mutlu olun.
Her seferinde bu yaşadıklarının sonunun elbet geçeceğini,sadece senin başına gelmediğini,çok daha kotulerinin olduğunun hatırlatılması ile aşılabilecek durumdur.
Büyük oranda Insanın kendi eseri veya tercihidir. Ondan Vazgeçememesidir.
Mutsuzluktan Yakınma temalı bir şiirimi de paylaşmak isterim.
(Aptalca şikayetler)
Ömür öyle boş yere geçiyor
Gel de üzme kendini kolaysa
Nasıl senden çalıp çalıp gidiyor.
lütfen dur desen dinler mi?
Dur, dur ki biraz soluklanabileyim,
Bir fırsat tanısan belki iyileşeceğim.
Bugunü de yitirecegimi bilerek,
Nasıl gülebilirim?
-benden bir şey bekleme,
sendedir her şey,
Yakınman faydasız,
gel de şu sözlere kulak kesil;
haydi Kalk ayağa, sağlamca dur,
Unut ve vazgeç kendinden,
haydi yeni baştan, yeni baştan.
Kendinden uzaklarda yaşa-
Bunlar ne korkunç sözler,
Hiç Göze alınır şey mi?
Duygularımı kötülersin hiç akıl buna erer mi?
Mutsuzluğum benim sevgili mutsuzluğum,
Sen sakın korkmayasın
Gönlüm senden hiç vazgeçer mi?