Küçük şeylerde aranması gereken, kişinin hayatındaki en önemli şeydir. Mutlu olmadıktan sonra hiçbir şey önemli değildir.
Mutlu olun, yoksa hayat hiç çekilmez.
Başkalarının mutluluğuyla mutluluk buldum hep, kiskanclik hic bir zaman gonlumun bir tarafinda yer etmedi şükür.Ne bileyim yırtık çoraplarımı saklamaya çalışırken altınlarını gösteren yengem,bulaşıkları sen yıka ben sevdiğimle buluşacağım diyen ablam,hayatı boyunca sevgi görmediğimi bile bile nasıl güzel sevildiğini anlatan arkadaşım,ben alın terimle bir şeyleri yapmaya çalışırken emek harcamadan torpille önüme geçen tanıdıklarım..Hiç birini kıskanmadım, hepsinin mutluluğu kendi mutluluğum olsaydı bu kadar sevindirmezdi beni. Ben yaradana güvendim, herkes kendi kalbinin ekmeğini yermiş. Belki bir şeylere sahip değilim ama bir şeylerin yokluğu beni mutsuz etmiyor. Hem her şeyin sahibine her an elimi açabiliyorken, her şeye sahip değil miyim ? O şahit üzülmüyorum, kıskanmıyorum da onlar adına mutluyum.
Yüklediğiniz anlama bağlı olan duygudur.Bir annenin çocuğuna sarılması,sevgilinin gülümsemesi,yemyeşil çimlere uzanıp hiçbir şeyi düşünmeden yaptığınız eylem,ailenizle birlikte olmanız vs.Her şeyden önce hayatta olumsuzluklardan ders çıkarıp mutlu olunacak günlerin sayısını çoğaltmak gerekli.
kimileri için 8 harften oluşan bir kelime. Kimilerine göre ise sevdiği insana baktığında hissettiği duygu. kimilerine ise arayıpta bulamadığı bir gerçek yada yalan. Fakat ne olursa olsun mutluluk denilen kavramı çevreye baktığımız da görebiliyoruz. Mutluluk her yerdedir. Sadece mutlu gözlerle bakabilirsen görebilirsiniz.
pek değerli yasujiro ozu'muzun late spring namı diğer banshun geç gelen bahar filminde pek güzel ifade ettiği gibi; ''mutluluk umulan değil yaratılan bir şeydir.''
bu mutluluk yaratabilme becerisi duygusal ve ruhsal zeka ile de yakından alakalı keza insanın karakteri ile de. en nihayetinde bu yaratıcı özgürlük yolu seçimi sartre'cığımıza çıkıyor ; ''insanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.''
tüm bunlardan mütevellit özgürlüğü en temel varoluş unsuru olan özgür ruhlar için her koşulda mutluluğu yaratabilme becerisi doğuştan dna'ya kodlu oluyor. ve zamanla bu beceri daha bir yetkinleşiyor. çünkü özgür ruhlu insan için hayat; dayatılan değil kendinin yaşamak istediğidir, diğer her türlüsünde köle ya da figüran olur ki bu varoluşuna aykırıdır. o hayatında hep özgür ve başrol olmak ister ancak böyle kendisini tam hisseder.
buraya kadar hepsi eyvallah da. şu sıralar bu yaratımın bambaşka bir üst seviyesi olduğunu deneyimliyorum ki akıllara zarar güzellikte.
sanırım bir noktadan sonra; bireysel bilinçaltı ile toplumsal bilinçaltının kozmik eş zamanlı titreşimlerinin yarattığı kuantum sıçraması devreye giriyor. yani öncülleri bile bu kadar mutluluk verici ise tam efsane bir şey geliyor. harbiden hem hayat hem insan harikulade güzellikte. mucizelerle dolu, masmavi bir düş içindeki görkemli mavi, ufuktaki mavi raslantı.
ingeborg bachmann'a sonsuz sevgilerle; ''benim mavim, benim içinde tavus kuşlarının gezindiği, görkemli mavim, benim uzakların rengi olan mavim; ufuktaki mavi rastlantım. ''
Son 2 yıldır kendisini hissedemediğim için şahsen kırgınım. En son ne zaman adam akıllı gülümsedim hatırlamıyorum . Kafa bitseydi keşke. Keşke ben çok mutluyum diye kendime telkin edip mutlu olabilseydik.
mutluluk, sen ona koşmasan bile o sana yine sırf seni iyi hissetirmek adına geldiğinde yakalayabilmektir bence. daha doğrusu onu yakalamak istemektir. sırf sizin yüzünüzün gülmesi için şaklabanlık yapanları terslememektir mutluluğu yakalamak. her şey zamanında gelsin diye diye, mutlu olmamız gerekirken mutluluğu erteliyoruz. ondan sonra da yarına çıkacağımızın garantisi yok ki diyoruz. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu hesabı.
Mutsuzluktan yakınan insanlar görünce tek düşündüğüm şey sebebi oluyor. Neden mutlu değilsiniz? Neden sürekli mutlu olmayı başka insanlara bağlıyorsunuz? Sevgilinin olmaması mı mutsuzluk sebebin ya da birkaç aylık ilişkinin bitmiş olması mı mesela. Ne yani? Çünkü düşünüyorum ki burada hepinizin karnı doyuyor, sıcacık yatağında uyuyabiliyor, bir kişi bile olsa nasıl olduğunuzu merak edip sizin için endişeleniyor. Belki ben sizden çok farklı bir kafaya sahibim. Benim için mutluluk huzurlu olmak ve huzurluyum. Bugün bana verilmiş şeyler için şükrettim, olumsuz olarak tek hissettiğim boşa harcadığım zamanın yarattığı pişmanlık. Size biraz marcus aurelius okumanızı tavsiye ediyorum. Bir de sevdiğiniz insanlarla bol bol vakit geçirmenizi. Illa sevgili olmasına gerek yok. Bir de doğayla ilgilenin. Deniz varsa yaşadığınız şehirde gidip izleyin, dalgalar götürsün kötü düşüncelerinizi. Orman veya yeşil bir alan varsa orada yürüyüşler yapın. Gökyüzüne bakın bol bol, o güzelliği izlemek görebiliyor olmak sizi mutlu etmiyorsa hiçbir şey edemez.
Amaç olmamalı çünkü elde edemeyince ya da her şeyin sonucunu buna bağlayınca mutsuz hissedeceksiniz .küçük şeylerden mutlu olmaya bakın bir günaydın mesajı güneşin yüze çarpması düşündüm de birinin sizi mutlu etmesini beklemek de doğru değil ama istemeden ben kendimi koşullandırmışım şimdi düzeltmeye çalışıyorum