insanın kendisini "ortalama"ya alıştırmasıdır. "her şeyin en iyisi olacaksın! her şeyde önde geleceksin!" türünde, annelerin 3 yaşındaki erkek çocuklarına verdiği gazları, kendi kendine tekrar etmekten vazgeçeceksin. en klişe haliyle söylersek, yetinmeyi bileceksin. bir çeşit kaybeden zihniyetidir bu, belki hiçbir zaman başarıyı yakalayamazsın ama hep mutlu olursun çünkü bir yerden sonra başarıyı yakalayamamayı da umursamazsın. yaşanan hayattan memnun olunmadığı durumlarda etkilidir genellikle, ancak mutsuzluğun birçok tanımı var elbette.
bir insanın en mutlu olduğu dönem anne karnındaki dönemidir. diğer insanlarla karıştığı andan itibaren ağlamaya ve kaybetmeye başlar. büyüdüklerinde kimisi kazanmak için insanlıktan vazgeçerken kimisi de insan kalabilmek için kaybetmeyi seçer.