muazzam bir ayardır.
95 yıl önce bugün verilmiştir.
nikola trikupis...yunan generali.
kendisi afyon'daki yunan ordularının komutanı.
ilk darbeyi 26 ağustos'ta yiyor, 27 ağustos'ta afyon'u boşaltıp dumlupınar'a çekiliyor.
30 ağustos'ta dumlupınar'da ordusu imha ediliyor.
2 eylül günü izmir'e kaçmaya çalışırken dadaylı halit bey'in 5. Kafkas tümeni tarafından kıstırılıyor ve teslim olmak zorunda kalıyor.
Sonra da ismet paşa'nın karargahına getiriliyor.
tarih 3 eylül 1922.
95 yıl önce bugün.
ve nikola trikupis yanında general dijenis ile birlikte mustafa kemal'in karargahına getiriliyor ismet paşa tarafından.
mustafa kemal ve fevzi paşalar kendilerini selam vererek karşılıyor.
"hoşgeldiniz general" diyerek söze başlıyor mustafa kemal.
kendilerine gümüş tabakasından sigara ikram ederek ve hafif tebessüm ederek devam ediyor;
sigarasından bir fırt çekerek arkasına yaslanan trikupis "hayır" diye cevap veriyor.
mustafa kemal; "bunu bildirmek için dünden beri telsizle sizi arıyorlar" diyor.
trikupis şaşkın tabi cevap veremiyor, sadece "durumumuz işte bu" demekle yetiniyor...
düşünün bir yanda yokluktan var edilen, imkanları kısıtlı bir ordu ve başkomutanı.
diğer yanda tüm emperyalistlerin desteğini almış ve harkulade donatılmış bir diğer ordunun başkomutanı.
ve kağnı ile kamyonu, kılıç ile mitralyözü alt etmiş ordunun komutanı, diğer komutana "başkomutanlığa atandığını" bildiriyor.
mustafa kemal ve silah arkadaşları türk mucizesini gerçekleştirirken çok zorluklar çekmiş, ama galibiyet ile birlikte eğlenmeyi de ihmal etmemişler.
Kadir yunanoğlu nun her nedense oralarda olmadığında verildiği ayardır. Raporlu deli gibi, Atatürk öldüğünde 5 yaşında olmasına rağmen yaşadığı bir olayı kendi gözleriyle görmüş gibi anlatıyor sonra bi tarafına sokmuşlar gibi bağırıyor. O ve öğrencilerine kapak olmuştur buda.
yunan orduları başkomutanı nikolaos trikupis, 1918 yılında tümen komutanı olarak geldiği anadolu'da, sakarya meydan muharebesi öncesi yunan ordularının kuzey grup komutanlığına yükselmişti. bu dönemde eskişehir'i ele geçirdi.
eskişehir'i ele geçiren trikupis, burada bir basın toplantısı düzenleyip konuşma yaptı.
fakat hesaplar tutmadı.
trikupis'in bu açıklamasından sadece 3 ay sonra yunan ordusu sakarya'da durduruldu, geri çekilmek zorunda kaldı.
trikupis savunmaya geçmişti, artık yunan ordularının güney grup komutanıydı ve afyon'u savunmakla görevliydi.
26 temmuz'da başlayan büyük taarruz yunanların küçük asya macerasının da sonu olmuştu.
büyük taarruz neticesinde 2 eylül 1922'de trikupis esir alınmış, 97 yıl önce bugün yani 3 eylül 1922'de de türk ordularının ebedi başkomutanı mustafa kemal paşa'nın huzuruna getirilmişti.
bu karşılaşmada mustafa kemal paşa'nın trikupis'e verdiği ayarı daha önce yazmıştık.---> (bkz: #37662594)
fakat bu ayar yetmemiş olacak ki, mustafa kemal paşa, trikupis'e bir ayar daha vermeye hazırlanıyordu.
trikupis esir olarak bir süre türkiye'de kalacaktı.
esir komutanlar önce ankara'ya gönderildi, ardından mustafa kemal paşa'nın emri ile esaret sürelerini geçirmek üzere kayseri, talas'a gönderildiler.
böylece sadece 1.5 sene önce kayseri'ye kadar gidip talas'ta kahve içme hayalleri kuran yunan orduları başkomutanı'nın hayali gerçekleşmiş(!) oldu.
mustafa kemal'in verdiği ayarlar bile eşsiz gerçekten.
sen onca savaş gör, milleti ayağa kaldır, günlerce yorgun uykusuz cephelerde kafa patlat, ama trikupis'i kendi hayali ile vur ve muazzam bir ayar ver.
o kadar mükemmel ki yaşananlar sanki bizzat tanrının kaleminden çıkmış gibi, bir yerler de kutsal kitap esintisi var ve kitabın içeriği Mustafa kemal.
yaşasın Kemal paşa ve yoldaşları ve modern Türkiye.
napolyonun bu deyişinin savaş meydanlarında zaferin kilidi olduğunu bilen mustafa kemal topçu birliklerini, süvarileri, savunma hatlarını, ikmal birliklerini en sonunda ise top yekün taarruzu öyle bir hızla koca anadolunun batısında hareket ettiriyor ki trikopis bir tepeyi alsa bile karşısına çıkan ilk tepede ikinci bir direniş ile karşılıyor ve kuzeyden yarma hücumları sonucu,hattı müdafanın yok sayılmasıyla türk savunma hatlarıyla girift hale gelmiş yunan birliklerin paramparça edilmesini sadece seyredebiliyor.
bu tepenin arkası ankara diye diye ittirdikleri yunan ordusu, bir ordunun anadolu coğrafyasında yaptığı vals ile gerek moralman, gerek cephe hatlarında fiziken şairane bir şekilde bozguna uğratılıyor.
nerden baksan sanat. tümen tümen, bölük bölük şimşek gibi süratli hamleler. tam zamanında taarruz. mutlak zafer.
