kime hangi amaça hizmet ettiği belli olmayan * ve maaaaaalesef ki maaaalesef cahil müslüman kardeşlerimizin her allah diyene koşması misali araştırıp etmeden bu adamın sapkın fikirlerine sarılıp kendilerini ateşe atıyorlar haberleri yok.
ey müslüman kardeşim bu yazdıklarımı allah için oku ;
nasıl ki peygamberimiz zamanında sahte peygemberler türediği gibi, nasıl ki her devirde islam adı altında soytarılık yapan sapkın sözde alimler çıktığı gibi bu devirde de sapkın alimler olabilir. sen dinini iyi bil ki bu sapık alimlerin yolundan gitme. yoksa şeytan seni bak cennetliksin diye kandırır ateşe götürür bunu unutma.
senin sarılacağın tek bir yol vardır. kuran ve ehli sünnet çizgisi. ve hakiki ehli sünnet alimleri. bunun dışındakiler boştur, ateştir, bunu unutma. sağlıcakla kalın.
israil'in mezhepleri yok etme amaçlı planının uşağıdır. samimi bir müslüman olmadığı gibi dine kasten zarar vermeye çalışan bir kişiliğe sahiptir. türkiye'de iman içermeyen çirkin ve romantik bir islam çizgisi oluşturmaya çalışanların bir numaralı maşası, yaşar nuri ile duvara toslayanların hatalarından ders alarak çıkardığı çalışmaları, eseridir.
bizim sünni kardeşlerimiz tüm dünyada türlü vahşetlerle, sıkıntılarla yaşarken buyrun şia taifesinin haline bakın. kimsenin sünni - şia kavgası yok efendim, ortada şia - yahudi işbirliği var.
ilahiyatçıların "çürüğünü" tespit etmenin bir yolu vardır.
Allah'a şirk koşmadıkça, alenen bilinen ispatlanan bir gerçeği yalanlamadıkça; bir ilahiyatçı bir başka meslektaşını tekfir ediyorsa; o adamı atın çöpe. tevhid inancına aykırıdır yaptığı.
bir şiiyi, bir hambeliyi tekfir ediyorsa işe yaramazdır o adam. çünkü yaptığı iş, işin özü olan tevhid inancına karşıdır.
bu noktada mustafa islamoğlu bir turnusol vazifesi görmekte.
bu adama iftira atan kim varsa çöpe atılmalıdır benim gözümde agalar.
yok şiaya göre hüküm vermiş diye bu adama demediklerini koymayanlar var. yazıklar olsun onlara.
ki şiaya göre hüküm vermek diye bir şey yok, adamın dediğine bakıyorum doğru, çünkü ilk baktığı yer ebu hanife'nin kitapları değil, kur'an-ı kerim..
Bir Bediüzzaman bir seyyid kutup havası seziliyor kendisinde. Anlamadan inanan gurühun tepkisini çekmesi kadar doğal bir şey yok sanırım. Benim de katılmadığım görüşleri yok değil. Ama hiçbirimiz zaten peygamber değiliz. Beyinlerimizle edindiğimiz bilgilerde illa az buçuk eksiklikler olacaktır. Ama bu kişiye göre eksiklik atfedilen söylemleri genelleyerek, kişileri imansız kur'anlı şeklinde tariflemelere girmek ne denli islamca bir tavır herkesin birbirine sorması gereken bir sorudur.
Gerekçeli Meal/Tefsirini okumaya başladıktan sonra ne kadar kıymetli bir âlim olduğuna karar verdiğim. ilk defa bir Kur'an tercümesinin gerekçelerini verecek kadar âlim bir zat! eserleri okunmadan hakkında hüküm ve karar verilmemesi gereken kişi.
zamanımızın en büyük alimlerinden bir tanesidir ve ısrarla bir kesimin üzerine gittigi güzel insandır.
şia yı ya da vehhabiligi kabul ediyor gibi, onları sanki hak meshepler noktasında ele alıyor gibi ya da ehli sünnet içine alıyor gibi saldırılara maruz bırakılan degerli alimin ne yapmak istedigini, ne yapmaya çalıştıgını anlamayan bir kesim ya da bu büyük alimin degerini düşürmek için, sözlerinin degerini düşürmek gibi bir azimle bilinçlü olarak çamura maruz kalıyor, bunuda hiç beklenmeyecek tipler yapıyor ki, o kişi özellikle bir tanesi, mustfa islamoglu nu yapmaya başladıgı öamur hareketinden sonra, onunla ilgili ciddi şüpheler duymaya başladım, malum o da sladırıya ugrayan bir cemaatin üyesi üstelik cinayetlere varan saldırılara maruz kalıyor onların cemaatide, bence kendisini bir ölçsün tartsın o kişi, yazık ediyor kendisine, ya da allah bilir ama, belkide deşifre ediyor kendisini bu da haksız bir ithamsa allah affetsin beni.
gelelim şia olayına, mustafa islamoglu hoca herhangi bir meseleyi ele aldıgı zaman konu ile ilgili mesheplerin bakışınıda anlatıyor, bu konu ile şu görüş böyledir, bunların görüşü şöyledir diye, bu açıklamaları esnasında bazen şia da bu konuda şöyle düşünüyor diye ekliyor, peki düşman mı görmeli o insanları, bir takım ittihatcı oldugunu düşündügüm kişiler gibi, karşı kutuplara mı çekilmeli, işte türkiye de bu yapıldı sonuçta gelip çatıştıgımız nokta komple alevi kesim i islam ın içimi dışı mı noktasına getirdi, ben bir alevi radyosunda kulaklarımla duydum ki, alevi bir dernek yöneticisi, iç anadoluda yeri söylemeyim şimdi bir alevi köyüne gitmiş, ertesi günde kurban bayramı imiş, sabah kalkılmış alevi vatandaşlarımız bayram cem i yapmışlar bu şaşırmış, diyor ki, çok şaşırdım, kurban bizim bayramımız degil ki neden bunu yapıyorsunuz diye çıkışmış köylülere, kurban alevi bayramı mı degil mi a dostum?
istiyorlar ki, kendi ifade edişide bir garip o zat ın, "pis şia" diye tabir ediyor her söze başlamasında ve hakaret ediyor düpedüz, ey dostum bende diyorum ki, şia din dışı ise ki senin fikrin bu, ki gerçekte böyle olabilir, geleneksel olarak yanlış inanışın peşinden giden bir sürü şia var, sen onlara böyle hitap ettiginde seni kim dinler, sana ben bile tahammül edemiyorum aziz dostum, şia seni dinler mi? istiyor ki o da hakaret etsin onlara, etmiyor ve onlara müslüman olduklarını, tabi oldukları alimlerin islam dairesinde olduklarını, islami konularda onlarında fikirleri oldugunu hatırlatıcı açıklamalarından rahatsız bu kişi.
buraya kadar bir şey demiyorum, bu üslubu sevmessin hatta kızarsın, neden islam i programında böyle yer veriyorsunda dersin hakkındır, ama gel gör ki sanki mustafa hoca şia yı yayıyormuş, bilmem neymiş iftira ediyor ve açıkca savas ilan ediyor onunla mücadele edecegini ilan ediyor, yanlıştasın ey hoca, ayıptır, yaptıkların müslüman a zuldur, ne diyor mustafa hoza sana, ahiret var kardeşim, neden hiç düşünmeden kelam ediyorsun bana, iftira ediyorsun diyor degil mi?
bende ona diyorum kiahiret var herkes daha dikkatli olsun, şia ile bilmem ne ile mustafa hocanın ilgisi alakası yok, onlarında konular hakkındaki fikrini, görüşünü açıklıyor, övmüyor yorum yapmıyor, o bir alim.
hilal tv 'de 2 gün önceki programda vehhabileri ehl i sünnet vel cemaat olarak ilan etmiş, küfre düşmedeki inadını sürdürmüştür.
böyle bilgi sahibi bir kimsenin kalkıp bu saçmalıklara imza atması çok enteresanıma gidiyor. yazık ediyor kendisine, sakallı yaşar nuri öztürk olma yolunda azimle ilerliyor.
kendisi hilal tv de salı ve pazar günleri tefsir dersleri vermektedir ki bu derslerdeki yaklaşımı son derece şaşırtıcıdır. mustafa hoca değişik bir düzlemden konuya yaklaşmakta ve size ben bunu daha önce ne diye düşünmedim ki dedirtmektedir.
ona b.k atan birç ok kişi vardır ki meyveli ağaç taşlanır desek de yeridir. yolu açık ve alla ondan razı olsun.
şair gazeteci tefsir alimi olma heveslisi. Tefsir işini tv karşısında yapması, yıllardır yaptığı şeyin yanlış olduğunu kendisine kimsenin söylememesinden kaynaklanır. Acayip güzel şiir yazarken acayip saçma şeyler söylemiştir. 28 şubat döneminin siyaset meydanlarından birinde türkçe ibadet konusunda konuşurken kendisine imamı Azamın fetvası kendinise söylendiğinde "bırakın canım imamı azamı ondan büyük alimler var burada" sözüyle saçmalama da sınır tanımadığını göstermiştir. Alim dediğinin tevazu sahibi olması gerektiğini birileri öğretmemiştir. En son Cübbeli Ahmet Hoca dan esaslı bir ayar yemiştir.
iftiraya varan eleştirilerden anlaşıldığına göre birilerinin canını fazlaca yakmışa benzer. şahsi kanaatim şudur ki inandığı dava uğruna bedel ödemiş insanlar altın külçesi değerindedirler. mustafa hocada onlardan birisidir. evet insanlar yanılabilir, hataya düşebilirler fakat bu onların insan oldukları gerçeğini bir kez daha gösterir. bir kaç hata ya da kusurdan dolayı insanları karalamak bu kadar kolay olmamalı. helede 16 senelik bir tefsir dersini aralıksız bitirebilmiş bir alimse karaladığınız.
islamiyet ve selefiligi karistirmak osmanlinin dagilmasiyla ortaya cikan bir yanilmadir ve bu yanilmanin belirtileri mustafa islamoglu'nda goruldugu icin fikirlerine aksetmistir.
not: asil soyadi kazankaya'dir. zulfi livaneli omer ismini sakliyor. bu da islamoglunu one cikariyor. olur boyle seyler canim
humeyni siyasal islam ekrani arkasindan, anti-emperyalizm perdesiyle savunulan aldanan zat-i muallak.
antiemperyalist olmayi siyasal islama imanin sartlarindan kabul ettirdi ya bizim zavallilara. yaziklar olsun.
oz babasi mustafa islamoglu icin yazilan bir karsi yazi icin asagidaki mektubu kaleme almistir.
Muhterem Ali Eren Beyefendi! Selamlar, sevgiler, dualar, hürmetler&;
Allah, hidayet ve salah veresice oğlum Mustafa islamoğlu'na köşenizde verdiğiniz, "Kur'an-ı Kerim'e el sürme" mevzuunda, âlimane, arifane, vakıfane cevabınızdan dolayı sizi canı gönülden tebrik eder ve halisane şükranlarımı arz ederim.
Aciz Ahmed islamoğlu. Mütekait (emekli) imam;hatip ve fahri vaiz. Develi / Kayseri.
Not: Muhterem Hocam (Ali Eren) Mustafa'nın Sapıklığı ve saptırıcılığı, baba olarak bizi çok huzursuz etmektedir. Salahına dua etmekteyiz. Sizlerden de ıslahına dua istirham etmekteyiz. icap ederse, bu kısa tebrik ve teşekkür namemi köşenizde dipnot alarak neşredersiniz; Milyonları ifsat ve idlal etmesin&; Cevabınız, fakiri pek memnun ve mesrur etti. Hak razı olsun"
kendisi hakkinda ki ovgu ve yergileri itikadi olarak yasar nuri ozturk'e de yapmakta sakinca yoktur. cunku musluklarin kaynagi ayni; (bkz: cemalettin afgani)
"cemaleddin afgani'yi karalayanlar ona tuvalet bezi olamazlar" sozunun sahibi siyasal islam mufessiri, siyasal islamcilarin piri, ehli sunnet vel cemaatin degil.