dün gece rüyamda birinin öldüğünü görüp "ben ölümler çıplak gelir dinleye dinleye depresyona gircem beni rahat bırakın" diye hönkürmem sonrasında sabah uyandığımda bir süre dinlemeye ara vermem gerektiğini düşündüğüm bilinçaltıma işlemiş olan düş sokağı sakini.
ben bende değilim ki,
ben sendeki beni sevdim,
bana senden gelen acıyı,
gönlüme zikir eyledim. der pervane şarkısında. allah aşkını anlatır bu sözlerle...
dün geceki konserinde geneldeki tavrının aksine baya konuşmuştur.onun için konserine kaç kişinin gelmesi önemli değil. lakin 10-12 kişiye konser verebilecek ender sanatçılardan kendisi. ve hatta bu konseri tam tamına 3 saat sürdüren düş sakini. taze fotoğrafları da burda sayın seyirciler.
11.nisan.2010 http://sphotos.ak.fbcdn.n...99_11789819_2322140_n.jpg
en başarılı solo albümü için;
(bkz: su düşleri)
bu albümün can yakan açılış şarkısı için;
(bkz: beyoğlu'nda bir öğle vakti)
3 solo albümü başarılıdır başarılı olmasına da su düşlerinin müzikal mana da yeri ayrıdır. her albümünde farklılığa yelken açıp kendisini yenilediği kanaatindeyim, fakat dinsel kaygı içinde tasavvufu tarzına çok fazla yedirdiği için son iki albümü bir su düşleri bütünselliğinde olamadı. seyyah'ta sözlere çok önem veren bir şarkı sözü yazarının albüm kartonetinde sadelikten başka hiç bir şey yoktu. özel bir albümdü biraz o. sade, duru içe dönük, doğuya yaslanmış. 3. albüm caz etkilenimleri içinde tasavvufu kaygısal zeminde sunuyordu bünyelere.
ilk albüm eksiksiz bir başyapıttır bu haliyle. 99'da çıkmıştır, candır, canandır.
diğer murat çelik'in pentagram'dan baterist cenk'le kotardığı ran grubunun tek albümü de dinlenilesi. albümün ilk şarkılarındaki hardn heavy hava sonlara doğru dağılıp yumuşuyor. bence biraz fazla yumuşuyor ama olsun. başarılı bir çalışma kesinlikle.
murat çelik'leri birbirine karıştırmamalı.
düş sokağı sakinleri iken murat yılmazyıldırım ile birlikte sesini seviyordum ama solo olarak dinlemeyi pek sevmediğim sanatçı. yine güzeldir. düş sokağı esintileri vardır.
üstüste dinlenmemesi tavsiye edilen müzisyen. zirâ onu fazla dinlemek kişinin aşırı dozda melankoliyi damardan alarak altın vuruşu yapması anlamına gelir. ruh, kısım kısım gömülür başıboş bir yalnızlığa ve ne zaman ki o susar, artık bekleme vakti gelmiş demektir. sonu belli olmayan karanlığa atılan ruh bekler, bekler, bekler... çünkü, ya dibe vuracaktır ya da kıyıya...
murat yılmazyıldırım sayesinde değeri bir kez daha anlaşılan, üstad ı muhterem. programlara çıkıp kendisini rezil etmiyor. kemikleşmiş bir dinleyici kitlesi var. kitaplarını satın alan duyarlı hayranları var. ona bunlar yetiyor. yılmazyıldırım gibi popüler olmaya ihtiyacı yok. murat çelik 2 masaya şarkı söyleyecek kadar gerçek bir sanatçıdır. sadece sanatını icra ediyor. müzik kalitesi olarak yılmazyıldırım dan çok daha iyidir. yani kısacası adam gibi adamdır. neyse o dur. sahtekar değildir.
1 buçuk sene önce izmitte verdiği konserinde sohbet etme fırsatı bulduğum müthiş söz yazarı ve sanatçı.
o kadar alçak gönüllüdür ki, ara verdiğinde yanına gittim ve sevdan bir ateş şarkısını beraber çalabilir miyiz dedim, "benden daha iyi çalacağına eminim, şarkıyı unutmuş olabilirim" demişti. şarkı sözlerini unuttuğunda utanarak " bi insan kendi yazdığı sözleri nasıl unutur anlamıyorum" demiştir. pek güzel bi insandır.