her şeyi "belge" ye oturtmaya çalışan adam. iyi de kardeşim, belge dediğin nedir ki? tanrı yazmamıştır ya bunu. yazanı bi insan neticede. sen o insanı, o insanın içinde bulunduğu toplumu, dünyayı algılayış biçimini, dönemin karakteristiğini, ıvırını-zıvırını bilemezsen, büyük tabloyu göremezsen ne anlamı var ki o elinde tuttuğun belgenin. "aha bakın tarih belgedir belge." diye höykürüp duruyorsun, az biraz saygı duyuyoruz onu da yitireceğiz en sonunda. tarihçilik, yalnızca metin okuyup üzerine konuşmak olsaydı sıçıp sıvamıştı zaten tarihçi dünyamız.
dün sabah saat 5 e kadar Enver Paşa'yı savunmuş, iyi amaçlarla faaliyet gösterdiğini öne sürmüş habertürk programcısı. müzisyen tarafını da programında ön plana çıkartıyor.
osmanlıca bilen* bir arşivci ve hikayecidir. Tarihçi falan değildir aslında, ne tarih metodolojisi bilir, ne de arşiv okumak dışında bir araştırma tekniği. Gelin görün ki türkiye'de neredeyse otorite, akil adam kabul edilmektedir. En önemli özelliği her devrin adamı olabilmesidir.
dün geceki programında *iron maiden'in düğün müziği yaptığını iddia etmiş şahıs. pelin batu ''siz iron maiden'i karıştırıyorsunuz herhalde. iron maiden dünyanın en sert müziğini yapan gruplardan biri.'' dediyse de düşüncesinde diretmiştir.
osmanlı tarihi konusunda müthiş saygı duyduğum ancak islamiyet öncesi türk tarihi, bozkır tarihi hakkında fazla konuşmamasını tavsiye etmem gereken yazar. hunlara türk değildir demek, hele de tüm tarihçiler bunu kabul etmişken, götünü çevirsen kanıt varken biraz değil bir hayli saçma. ama yine de takdir ederim. programlarını izlemek zevklidir, osmanlı konusundaki bilgisi hayran olunasıdır. ancak bir ilber ortaylı veya bir isenbike togan olmadığı da unutulmamalıdır.
evet çok biliyor.araştırıyor boş konuşmuyor ve bunun içinde ayrı bir havası oluyor.ama gözlüğünü genelde sağ eliyle ortadan düzeltmesi.bütün dikkatim o anda ki havası hepsi uçup gidiyor.
burda ben konuşurum arkadaş kimseyide dinlemem. tabi öle yapıcam program benim. zaten öle olmasa beni kim dinler kim konuşturur.aradada çenemi bi sağa bi sola oynatırıp.bak böle.sizde yapın bence çok eğlenceli. fatih altaylı da en iyi dostumdur sağolsun. onun konuşmasına izin veririm. zaten bi mok anlamıyorum ki çok seri konuşuyor zaat. eski kağıtlara bayılırım. kimseye kendi belgelerimi ellettirmem annem öle dedi. gösteriyorum elletmiyorum. ama başkalarınkini çaktırmadan ödünç alıp geri vermemeye bayılırım. ben tanburiyim tanburi. nota bilirim maazallah.azda pelteğim sanki.çenemi bi sağa bi sola oynatmaya bayılıyorum bide orta parmağımla burnumdan hafif aşağı doru kaykılmış gözlüğümü yerine oturtmaya bayılıyorum. anlamadığım şeylere gülmeye bayılıyorum bide o sırada kameraya bakıyorum beni çekiyomu diye iyice gülüyorum o zaman. tarihin arka bahçesinde oynuyorum. bide çenemi bi sağa bi sola... bişe mi diceksin, tamam o zaman deme. hep ben konuşayım ki hiç biyere varmamış olalım. ilber abi ben bi bakiyim o belgeye eski yazımı o. indiririm çantaya kimse anlamaz. fatih uykum geldi beni yatır artık. üstümüde iyice ört. tanburuma sarılıp mışıl mışıl uyucam.
tarihçiliğini yargılayamam, haddim olmaz. lakin televizyonculuğu berbat ötesi. kendisine mesaj atan her iki seyircisinden birisine, beğenmiyorsanız seyretmeyin veya daha önce söyledik banane seyretseydiniz şeklinde şık cevaplar vermekte.
bir ilginç nokta da, kendisi musiki ile de uğraşır. bizim bildiğimiz musuki ruhu inceltir, güzelleştirir, beyfendi de tam tersi olmuş.
dün gece rüyamda gördüğüm insan.kendisi bizi epey pahalı bir müsamereye beleş kontenjanından davet eder ve önce ben ön sıralara yönelmişken oğlum gel yakınımda otur diyerek beleşe gelion zaten bi de iyi yeri kapaklamışlar demesinler felsefesine girmiştir.bu rüyadan sonra artık daha fazla haberturk izlememe kararı aldım.
ben hayatımda böyle nato kafa nato mermer anlayış görmedim. üniversite harçlarının arttırılması konusunda kendileri üniversitelerin masraflı olduğunu, o paraların tuvalete, suya gittiğini iddia etmektedir.
okuyacaksınız parasını vereceksiniz, çalışın birinci öğretime girin diyerek düşünce yapısını, ülkesinin gerçeklerini bile anlayamadığını göstermiştir. her şeyi devletten bekelemeyin diyen sayın bardakçı'ya soruyorum? devletten ne bekleyeceğiz peki? devlet bu güne kadar ne vermiş ki biz daha başka bir şey beklemeyelim?
murat bey, parasını verin okuyun diyorsunuz, peki bizim vergiler nereye gidiyor? biz öss kazanmak için dersanelere gitmek zorunda mıyız?
cüppeli ahmet hoca'nın katıldığı teke tek programında, fatih altaylı'nın sorularına fısır fısır ve alttan alttan gülen insan. bir ara masaya boylu boyunca yatacak sandım.
iyi bir araştırmacı olduğu kadar büyük de bir egosu olan insan. kendisini sevmeme ve takdir etmeme rağmen pelin batuya yaptıklarıyla tepkimi çekmiştir. kızcağızı hep kızdırmış, konuşturmamış, ezmiştir... yazıktır.
düne kadar tarih bilgisi ve etkileyici hafızasıyla takdirimi toplayan fakat habertürk ta yazdığı son yazısında eski arapça sözcüklere öztürkçe karşılık bulan bir yayınevine karşı takındığı aşırı sert tutumuyla beni hayal kırıklığına uğratan tarihçi-yazar. öztürkçe düşmanı olduğunu ortaya net bir şekilde koyarak rengini belli etmiştir. halil inalcık hocamızdan öğreneceği çok şey vardır.