muhammed in düzenlettiği suikastlar

entry51 galeri0
    50.
  1. Puhahahah. Arapçıklar hemen savunmaya geçmiş. Hoşuna gittiği kadını boşatmak için ayet okuyan kişi, suikast düzenlemeyecek öyle mi? Gidin yaptığı yahudi katliamlarını, savaş ganimeti olarak aldığı cariyeleri, tarafsız, arap olmayan kaynaklardan okuyun bakalım ne düşüneceksiniz?
    3 ...
  2. 50.
  3. 49.
  4. hadislere uydurmadır diyenlerin, bunların bu şekilde olduğuna inanması ikiyüzlülüğün zirvesidir.

    ne bok yiyeceğinizi şaşırdınız amk.
    2 ...
  5. 47.
  6. (bkz: kemalistlerin eleştiriye tahammülü olmaması/#33676332) diyenleri hop oturtup, hop kaldıran mevzudur.

    üstelik ben burada ne dediysem, peygamberin düşmanlarının yazdıklarını değil, en muteber islami kaynakları refere ederek söyledim ama bir tahammülsüzlük, bir tahammülsüzlük...
    4 ...
  7. 46.
  8. anlaşılan arkadaşlar konunun dışına çıkıp beydavi ekolüne kaymışlar. oldu olacak bin baz ve ibn i teymiyye ekolüne de kaysalar ya? hadis usulleri başlıca dediği gibidir. ravilere bakılır. biz de zaten "kriterlerin bazilari" dedik. elbetteki raviler önemlidir. fakat bizim kalben kabul ettiğimiz ekol imam azam ekolüdür. yani hadisler diğer hadislere kur an a arzedilmelidir. zaten ehl i sünnetin tümüne yakını da böyle der. kimi kişiler senedi sağlam her hadisi kabul etmişlerdir. fakat senetten önce bakilmasi gereken yer hadisin ne dediğidir. peygamber in o laftan önce ona muhalif ve daha sahih bir laf etmesi konumuz olan misal hadisi geçersiz ve ya zayıf kılar ve ravilerini sorgulamamıza yol açar. ve ya kur anı nesh eden hadis konusu yılardır tartisilir. fakat bugun bile buna bir net cevap verilmiş değil halen ihtilaf vardır. bana göre de senedi insanlar olan bir hadisin kaynağı direkt allah ve rasulü olduğuna emin olduğumuz kuran ı nesh etmesi mümkün değildir. peygamberin kur an a yanlislikla sahabelerin kur an ayeti sanip koydukları bir husustan başka peygamberin sözlü olarak nesh ettiği bir ayet yoktur. ki o da hiç bir zaman ayet olmadi sahabeler onu ayet sandı.(kuyu başında şehit olanlar ile alakalı hadis in ali imran suresinde sanilip okunması) peygamber asla kur an ın ak dediğine kara demez. sebebi de ayette açıkça belirtildiği üzere

    "Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da bizim söylediğimizi iddia etseydi, elbette ki onun gücünü kuvvetini alır ve şah damarını keserdik. içinizden biç biri de buna engel olamazdı" (Hakka44,47)

    Yine bir ayeti celilede:

    "...Muhakkak ki ben, ancak bana vahyolunana tabi oluyorum. Ve ben apacık bir uyarıcıyım"

    yani kur an allah in kusursuz kelamı anca kendini nesh edebilir. ama hadisle nesholunamaz.
    3 ...
  9. 45.
  10. durduk yerde hadis usulü tartışmalarına sebebiyet veren suikastlardır.

    klasik hadis ilminde bir hadisi geçersiz görmek için "peygambere yakıştıramamak", "hadisin kuran'a uymaması", "mantığa ters gelmesi" gibi kriterler yoktur. ana kriter hadisin rivayet zincirinin sağlamlığıdır. yani rivayet zincirinin eksiksiz, atlamadan ifade edilmiş olması ve zincir içinde bulunan ravilerin güvenilir müslümanlar olmasıdır.

    klasik hadis ilmine göre bu şartlar şağlanıyorsa hadis sağlamdır. kuran'a ters düşse bile sağlamdır. misal recm cezası kuran'da olmadığı gibi, uygulanması kuran'daki 100 değnek cezasına terstir. fakat dört mezhep de 100 değnek cezasına dair kuran ayetlerinin güvenilir hadisler doğrultusunda nesh edildiği, geçersiz kılındığı görüşündedir. yani ehl'i sünnete göre sağlam hadislerle kuran hükümleri bile geçersiz kılınabilir. beğenin veya beğenmeyin (ben beğenmiyorum) "klasik" hadis ilmi böyledir.

    dolayısıyla iddia sahiplerden, cahilseler cehaletleriyle yorum yapmamalarını, değilseler kasten yalan söylememelerini rica ederim.

    hayır, efendi gibi "biz bazı hadisleri peygambere yakışmaması, kuran'a uymaması veya mantığa ters olması sebebiyle reddediyoruz" deyin, ciğerimi yiyin. ama göz göre göre yalan söylemenizi, ehl'i sünnete muhalif (aslında beğendiğim) görüşlerinizi sanki ehl'i sünnetin görüşleriymiş gibi takdim etmenizi karşılıksız bırakamam.

    bakın ısrarla "klasik hadis ilmi kuralları" dedim şunca yazarken. ne o kuralların tek başına yeterli kurallar olduğunu söyledim, ne de sizin getirdiğiniz ek kriterlere, o kriterlere göre düzenlediğiniz yeni hadis ilmi metoduna itiraz ettim. sizin bileceğiniz iştir... fakat ben klasik hadis ilminden bahsederken, kalkıp "hadis ilmi (nedense "klasik" lafını etmiyorlar!) senin dediğin gibi değil" demek de ne oluyor?

    önceki mesajlarımda ifade etmiştim. isteyen bu suikastların hepsini yalan saysın. bence sıkıntı yok. hatta klasik hadis ilmi metotlarına ek metotlar getirdiklerini itiraf etmeleri halinde (zira dürüstlük esastır) kendilerini desteklerim de... fakat ilgili hadislerin yalan olduğunu anlatmaları gereken kişiler ateistler değil, o hadisleri örnek alarak olmadık işlere kalkan malum kesimlerdir.
    1 ...
  11. 44.
  12. bir takım insanların hadis kriterlerinin neye gore değerlendirildiğini bilmeden aslinda hadis usulünün onemli parcalarini buraya yazdıkları anlasilmistir.

    kendisinin:

    "peygamberimize yakıştıramadığımız için yalanlıyoruz", "kuran'a uymadığı için yalanlıyoruz", "mantığa ters geldiği için yalanlıyoruz" deseler mesele kalmayacak."

    dediği durumlar zaten hadis kriter değerlendirme hususlarindan bazilaridir. buhari dokunulmaz ve her dediği sahih bir adam değildir. bunu demek şirktir. apaçık şirktir. onun sahih dediği birçok hadis esasen mevzu yahut tahrife uğramıştır. sahih olan tek kaynak kur an dır. gerisine şüpheli yaklaşmak ve iyi değerlendirmek esastır. buhari tebei tabiindir. yani hişam bin abdulmelik zamaninda da yaşamıştır. onun bu hadiseyi bilmiyor aslini bilmiyor oluşu sonradan ortaya cikinca reddedilmesini engellemez. hakeza onaylar.
    4 ...
  13. 43.
  14. sayıları hiç de az olmayan ve kaynaklarıyla birlikte tek tek listelediğim suikastlardır.

    durum böyleyken sanki ortada tek bir suikast ve de o iddiaya dayanan tek bir mevzu(!) hadis varmış gibi inkarcılık yapıyor kimileri!.. itiraz ettikleri suikast hangisi, mevzu ilan ettikleri hadis hangisi lafını bile etmiyorlar!.. nasıl olsa insanların çoğunun duymak istediklerini söyledikleri için rahatlar tabi...

    böyle olmasına rağmen dertlerinin ne olduğunu anladım. ka'b bin eşref suikastını kastediyorlar. mevzu ilan ettikleri hadis ise buhari'de geçmektedir!...

    http://www.kuranvehadis.com/node/488

    buhari'deki hadisleri mevzu(!) ilan etmek!.. malum kendilerine "kurancı" diyen hadis inkarcıları türedi son zamanlarda... işlerine gelmeyen her hadisi yalan ilan ederler.

    aslında sevdiğim bir toplulukturlar ama yalanlamaya kalktıkları hadisler için "mevzu" gibi klasik hadis ilminin kavramlarını kullanmasalar, dürüstçe "peygamberimize yakıştıramadığımız için yalanlıyoruz", "kuran'a uymadığı için yalanlıyoruz", "mantığa ters geldiği için yalanlıyoruz" deseler mesele kalmayacak. zira söz konusu hadis, klasik hadis ilminin esaslarına göre mevzu filan değildir.
    2 ...
  15. 42.
  16. bahsedilen suikast yakıştırmaları yersizdir. hakeza bunların tüm dayanağı olan mevzu bir hadisten öte değildir. herkesin bildiği "beni bu dertten kim kurtaracak" hadisi mevzudur. yani uydurmadır. bu dönemin zalim emevi hükümdarı hişam bin abdülmelik tarafından kendisine hicveden bir şairi öldürmek için vezirine uydurtulmuş bir laftan ibarettir. bu sonradan anlaşılmıştır. gel gelelim bu çok ayan beyan anlaşılmasina rağmen halen daha doğru kabul edenler çoktur.
    6 ...
  17. 41.
  18. marjinal görünmek için daha marjinal in ne demek olduğunu dahi bilmeyenler tarafından atılan iftira.
    1 ...
  19. 41.
  20. peygamber olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. peygamberlerde hata yapar hatta birşey denirdi ismine ama şu an unuttum.

    ya da belkide o öldürtmeseydi onlar onu öldürtecekti. sonuçta merhamet en zayıf anında gelir.
    2 ...
  21. 40.
  22. 39.
  23. seni uyanık seni. söylediklerini sen çarpıtıyorsun. ben değil. sen tarihin tanımını bile bilmiyorsun. tarih tanımı ayarını yiyince de "eheh bunlar böyle efenim. hep çarpıtıyorlar zaten ,en iyi tarihçi biziz ehe" diyorsun. senden objektif olmanı veya dürüst olmanı beklemek belki de çok yanlış bir şey istemek olacaktır.

    cümlelerinde hiç bir çarpıtma yapmadım. sen tarihi olayların objektif bir şekilde işlenmesini , tarihi olayların gerçekliğinin değerlendirilmesi ile karıştırdığın için böyle abuk subuk ,primitif bir tartışmanın içerisine girdik. evet tarihi verilerin kaydedilmesi ayrı bir şey, onların hangisinin reddedilip reddedilmediği ayrı bir şey.sana bunu öğrettiğime sevindim.

    biri çarpıtma örneği mi dedi ? işte çarpıtma örneği;

    "şu rivayetlerle islama saldıran ateistleri anlamak na mümkün. bu rivayetleri doğru kabul ediyorlar. peygamberin gayble ilgili bir sürü rivayeti var , hadisi var diyince " olur mu cnm öyle şey eheheh. onlar olamaz. yalandır yanlıştır onlar eheheh" diyorlar. burada rivayet veya hadislerin doğruluğunu savunmuyorum o ayrı konu. ama ateistlerin islamı eleştirirken bazı rivayetlere inandım iman ettim demeleri, işlerine gelmeyeni de "olamaz öyle şey deyip" geçiştirmeleri çok enteresan . ayrıca da çelişkilidir."

    bu entrymde asla ortada sırf kayıtlar var diye bu olayları kabul etmemiz gerekiyor diye bir cümle kurmadım.kabul etmemiz gerektiğini beyan etseydim ," çelişki " ifadesini kullanmazdım. siz ateistlerin bir çelişkisini örnekledim. üstüne de hadis veya rivayetlerin doğruluğunu savunmuyorum diye de belirttim. ne yazık ki okuduğunu anlayamayan birine bunları tekrar okuması için açıklıyorum. çarpıtmayı yapan sensin burada.

    gelelim şu yazına; "bazı suikast iddiaları ortada tutarlı tarihi kayıtlar varsa tarih bilimi açısından doğru kabul edilebilir. zira suikast insanların yapamayacağı bir şey değildir. fakat mucize iddialarını ne doğrulamak, ne de yalanlamak tarih biliminin işidir. tarih bilimi elbette efsaneleri, mucize iddialarını da aktarır. siz bugüne kadar ergenekon destanının kayda geçirilişinin ilk örneklerini inceleyen bir tarihçinin "destanda anlatılan doğaüstü olaylar yalandır" veya "destanda anlatılan doğaüstü olaylar doğrudur" diye bir şey söyleme zahmetine girdiğini gördünüz mü? fakat konu bir suikast iddiası olursa, iddia enine boyuna değerlendirilir, tarih biliminin ilkeleri ışığında doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir kanaat oluşturulmaya çalışılır. "

    söz konusu yakın tarihte geçen bir suikast ise ,ve eldeki verilerin güvenilirliği neticesinde bir kanaat oluşturulur. fakat tarihi olay ,günümüz tarihinden uzaksa ve kaynaklar çoksa bu analiz zorlaşır. elinizde suikastle ilgili somut veriler vardır .şak diye sonuca ulaşabilirsiniz. oysa 1400 yıl öncesinden bahsediyorsak bu olayı dün olmuş gibi kabul edemezsiniz.x kişi şu tarihte şu suçu işledi ama suçu ispatlamaya kanıtım yok demekle ,x kişi şu tarihte suda yürüdü ama bunu ispatlamaya kanıtım yok demek aynı veri değerini taşır. siz suda yürümek eylemini olağan karşılamazsınız ve onu reddedebilirsiniz. diğer olayı " olabilir" diyerek kabul edebilirsiniz. fakat bu kabul ediş, bir olayın diğerinden daha çok kanıtı olduğundan değil ,sadece bizim bakış açımıza ve inancımıza paraleldir.yani suda yürümeyi sağ duyunuza ters geldiği için veya böyle şeylere inanmadığınız için reddedersiniz. bu ise bilimsel bir kriter değildir.yapılan mantıksal hata buradadır. siz suda yürümenin ,suikast olayından daha düşük veri değeri taşıdığına dair bir inanca sahip olduğunuz için suda yürümeyi reddediyorsunuz.elinizde bilimsel kanıtlar olduğu için değil. bunları tarihi metinlere yazsanız da yazmasanız da ,iki olayın doğruluk değeri eşittir. bakın doğruluk değeri eşit diye hadi biz bütün olağan üstü durumları kabul edelim gibi bir ifade de bulunmuyorum. bahsettiğim durum yeterli kanıt ve verinin olmadığı ,üzerinden çokça zaman geçmiş iki olay içindir. bunları kabul edip etmemek tamamen "kişinin inancına kalmıştır". buradan hareketle peygamberin suikast rivayeti ile gaybten haber verdiği rivayetleri aynı veri değeri taşır. iki eşit veri değeri taşıyan durumun birini kabul edip diğerini mantık hatası yaparak reddetmek çelişkiye sebep olur.Bu konuda en azından bilim insanının duruşu "agnostik" olmalıdır. kabul etsen de etmesen de bu böyledir.

    edit: aşağıda bir yazar arkadaşımız katliamları da islama yıkmıştır. bilgi eksikliğiniz var reçeteye ekliyorum. yer yüzünü kana bulayan savaşların %10 u ancak din kaynaklı veya din kullanılarak bkz: haçlı seferleri) ortaya çıkmıştır. geri kalan tarihin en kanlı savaşları ekonomik,siyasal kaynaklı savaşlardır. ve bu yazar arkadaş genelleme yaparak bütün müslümanları kötülemiştir. bunlar hep takıntı ve psikolojik bozukluk yüzünden. ciddiyim bir uzmana görünün. böyle primatif genellemeleri ve iddiaları kimse ciddiye almayacaktır.
    4 ...
  24. 38.
  25. kimi anlayışı kıt şahsın tarih bilimi ile yazdıklarımı saptırarak "tarih biliminde peygamberlere, evliyalara, doğa üstü olaylara yer yoktur. tarihi kayıtlara geçen herkes normal bir insan olarak kabul edilir, yaptıkları o açıdan değerlendirilir." cümlemi, "tarihte doğa üstü olaylara yer verilmez" olarak sunmasına vesile olan suikastlardır.

    bunlar böyledir işte!.. eski tarihçiler elbette doğa üstü olayları kaydetmiştir. yeni tarihçilerden bile, ilgili entrylerimde görüldüğü gibi, 19.yy'da ve hatta 20. yy'da yaşanan bazı mucize iddialarını haklı olarak kayıt altına alanlar vardır. fakat bunları kayıt altına almak başkadır, sırf ortada söz konusu iddiaları dile getiren bir kayıt var diye ortaya koyulan iddiaları doğru kabul etmek başkadır. hiçbir modern çağ tarihçisi mucize iddialarıyla ilgili kayıtları, iddia olarak sunulan mucizelerin delili olarak sunmaz, sunamaz, sunsa da rezil olur, akademik ünvanını bile kaybedebilir.

    peki tarih biliminin "doğruyu" belirleme ile ilgili esaslarını niye yazdım? zira beni eleştiren şahıs bir takım mucize iddialarını sırf ortada tarihi kayıtlar var diye doğru kabul etmemiz gerektiğini söylediği için (#26677927). sonra "gayptan haber vermek mucize sayılmaz" diye saçmaladı..

    bazı suikast iddiaları ortada tutarlı tarihi kayıtlar varsa tarih bilimi açısından doğru kabul edilebilir. zira suikast insanların yapamayacağı bir şey değildir. fakat mucize iddialarını ne doğrulamak, ne de yalanlamak tarih biliminin işidir. tarih bilimi elbette efsaneleri, mucize iddialarını da aktarır. siz bugüne kadar ergenekon destanının kayda geçirilişinin ilk örneklerini inceleyen bir tarihçinin "destanda anlatılan doğaüstü olaylar yalandır" veya "destanda anlatılan doğaüstü olaylar doğrudur" diye bir şey söyleme zahmetine girdiğini gördünüz mü? fakat konu bir suikast iddiası olursa, iddia enine boyuna değerlendirilir, tarih biliminin ilkeleri ışığında doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir kanaat oluşturulmaya çalışılır.

    destanlar değerlendirilirken (örneğin vikinglerin destanları) destanlardaki doğaüstü olay iddiaları pas geçilir, destanlardaki kişilerin tarihi karşılığının olup olmadığına ve aktarılan olaylardan doğal olarak mümkün olanların doğruluğu için ek kanıt olup olmadığına bakılır.

    iddia sahibine göre menkıbeler "objektif tarih" oluyor. aferin...
    0 ...
  26. 37.
  27. yazdığımı okuyan fakat anlayamayan cahillerin hala kendilerini savunmaya çalışarak gülünç duruma düştüğü başlıktır. birde menkıbe falan diye açıklamaya çalışılmış. sen okuduğunu anlayamadın ki .dur girme oralara iyice kafan karışacak

    "ey menkıbeyi tarih sanan aptallar, madem ki doğaüstü olayların da tarihi gerçek olarak kabul edilmesi icap ediyor," öncelikle bu cümleyle savunmaya geçerek mantık hatası yapıyorsun. çünkü yukarıdaki yazımda "tarih biliminde doğa üstü olaylar doğru kabul edilir " diye bir ifadede bulunmadım. senin 2 gram bilginle tarih bilimi hakkında yaptığın tanımı yanlışladım. sen ;tarihte doğa üstü olaylara yer verilmez diye bir önerme ortaya attın. bu tamamiyle yanlış. tarih objektiftir ve yaratılış destanlarından tut her türlü mistik ,fantastik veriler de objektif tarih tarafından kaydedilir. bunları tarih sayesinde öğreniriz. "benim iddiam olmayan bir şeye" cevap veriyorsun.tarihi verilerin objektif bir şekilde kaydedilmesi ayrı bir durum , naturalist bir felsefi bakış açısıyla bunları yorumlamak ,reddetmek ayrı bir durum.

    sen naturalist bakış açılı tarihten bahsediyorsun şuan. bu , objektif tarih değildir. bunu ayırt edememen çok kötü. bir sonraki entryne bakacağım.hala aynı şeyleri dile getiriyorsan tartışmayı sonlandıracağım .
    2 ...
  28. 36.
  29. "menkıbe" ile "tarih bilimi"ni karıştıran cahillere daha önce yazdıklarımdan başka ne diyebilirim ki? hadi yine bir gayret deneyeyim:

    ey menkıbeyi tarih sanan aptallar, madem ki kayda geçti diye doğaüstü olayların da tarihi gerçek olarak kabul edilmesi icap ediyor, 19. yy'da kurulan bahailik dininin mensuplarının, söz konusu dinin peygamberi Seyyid Ali Muhammed hakkındaki mucize iddialarına, yine aynı yüzyılda kurulan mormon dininin mensuplarının dinin peygamberi joseph smith hakkındaki mucize iddialarına, aktardıkları menkıbelere ne dersiniz? bakın onlar da "tarihi kayıt"(!) sizin ölçülerinize göre. şimdi hangi birine iman etmeyi düşünürsünüz?

    bu arada kimisi "wikipedia'da şöyle böyle" diye saçmalıyor. wikipedia'da iddia olunan tüm suikastların hangi islami kaynaklarda geçtiği tek tek yazılmış. beğenmeyen kontrol etsin. şahsen ben kontrol ettim. evimde islam tarihçilerinin türkçe'ye çevrilmiş eserlerinin hemen hemen hepsi var. bakın bir tanesi bu:

    http://www.hikmetnesriyat...i-ibnul-esir--urun41.html

    üstelik hikmet neşriyat basımı. yani "ateistler oynamıştır" da diyemezsiniz. kıyın paraya, zahmet edip okuyun ve görün.

    bu arada mekke'nin fethinden sonra kimsenin öldürülmediği de doğru değildir. islam ordusu mekke'ye girerken yaşanan küçük çatışmada ölenleri saymazsak, yedi kişi idam edilerek öldürüldü. öldürülenler arasında ebu süfyan elbette yoktu. zira o güçlü ve açıkgöz biriydi. ordu mekke'ye yaklaşırken ordugaha gidip özür diledi ve imana geldi(?!).

    kimisi de yanıtını verdiğim halde (#26565954) hala kab bin eşref'in peygambere suikast düzenlettiği yalanını tekrarlıyor.
    1 ...
  30. 35.
  31. işte kafirler neden öldürülmeli nedeni budur. sizi tahrik ederler, sabredersiniz fakat illa iş çığırından çıkar.

    yüce peygamberimiz (sav) bir zımmi size zarar vermiyorsa ona zarar vermeniz durumunda beni karşınızda bulursunuz buyurmuştur. dinsiz bile olsa size zarar vermeyene zarar vermezsiniz. ama böyle şeref yoksunu onur yoksunu kimseler dinleri ne olursa olsun, boyunları büyük bir zevkle vurulmalıdır.

    peygamberimizin yaptırdığı da budur. kendisine, ailesine ve ümmetine zarar veren kimseleri öldürtmüştür.

    fakat mekke feth edildiğinde istese o kafirler ve müşriklerin hepsinden intikam alır hepsini öldürürdü. neden öldürmedi ? ebu süfyan dahi affedilmiştir. kendisine açıkca muhalefet eden elebaşları...

    sırf kötülemek amacında olan kimselerin sözde islamda buldukları ve insanları islamdan caydıracak olaydır bu.

    işte sizin bu yaptığınız yüzünden sizde o öldürülenler gibi öldürülmeyi çoook fazlaca hak ediyorsunuz.
    9 ...
  32. 34.
  33. He ananın amı he diyip geçilecek zırva.
    3 ...
  34. 33.
  35. alaycı ahalaksızca bir tabirdir.

    birilerinin çıkıp ;
    --spoiler--
    senin alay ettiğin bizimse kutsal değer saydığımız mübarek peygamber hz. muhammed şimdi çıka gelse senin kelleni vursa haksız mıdır?
    zira bizim peygamberimiz kendisine eziyet eden insanlara bile sadece dua eden insanların en merhametlisidir.
    birileri bir şeyler uydurup ortaya belge delil diye sunuyor ve senin gibi gerizekalıları kandırıyor diye onların doğru olduğuna inanmak zorunda değilsin.
    şimdi senin ne derece götveren bir yavşak olduğunu wikipediada ve senin bahsettiğin tüm kaynaklarda yayınlatsam sen ona da inanacaksın. ama sen haklısın senin ki kaynaktan dolayı değil hakkaten öyle olduğu için inanırsın.
    --spoiler--

    deme ihtimali vardır.
    2 ...
  36. 32.
  37. kimisinin olmadığını iddia ettiği suikastlardır. belki de iddiaları doğrudur. kesin bir şey diyemem. ben diyeceğimi şurada dedim: (#26307640).

    görüyorum ki yobaz takımı, her zamanki gibi, yazdıklarımı yok kabul edip, kafalarına göre çalıp oynuyorlar. oysa görüleceği üzere benim her tezlerine bir yanıtım var.
    0 ...
  38. 31.
  39. bazı cühela kesiminin tarih bilimini temel göstererek cahilliğini tescillediği başlıktır. aynı tarih bilimi gayb hadislerini de mantık süzgecinden geçerek ,didik didik ederek günümüze getirmiştir sayın cahil şahsiyet. tarih biliminde doğa üstü olaylara yer yoktur cümlesi sadece senin hüsnü kuruntundur. tarihte her bilgi objektif olarak kaydedilir. bir sürü doğa üstü rivayet tarihi veridir. o dönem toplum yapısı hakkında bize ışık tutar. tabi her doğa üstü konulara değinen tarihi veriyi " ehehe bilim çağındayız cnm böyle şey mi olur hehee " kafasıyla yorumlayanların anlayamayacağı şeylerdir bunlar. tıpkı zeus ne ya ,yıldırımlar falan gönderiyormuş ehehhe diyenlerle aynı kafadadır bunlar. oysa bu mitler o dönemi aydınlatmada tek araçtır.

    üçüncü olarak gayb haberi ,doğal koşulları aşan ,doğa yasalarını ihlal eden bir olay da değildir. iki gram bilgiyle felsefe yapmaya çalışmayalım.

    son olarak ağzınızdan düşmeyen kab bin eşref olayını doğru düzgün verin. madem tarih bilimi parçalıyorsunuz burada; kab bin eşrefin kaç defa peygambere suikast girişiminde bulunduğunu da ekleyin.
    6 ...
  40. 30.
  41. e ben şimdi iskilipli atıf hoca dicem rere rörö diceksin. sen milyonlarca müslümanı katledeceksin sus pus olucaz, hani salağız ya, uydurma dine inanıyoruz ya (!) ama üç tane dinsiz ölünce bütün hepimiz suçlu olucaz falan. ulan gerizekalı sırf dini karalamak için arşatırma yapar ve yanlı bakarsan görmek istediğin sonuçları en güzel şekilde verir zaten tarih sana. önemli olan tarihi nasıl yorumladığın ne kadar tarafısız yorumladığın. sen şu anda öyle bir peygamberden bahsediyorsun ki kendisine taş atanlara beddua etmeyen bir insan. neymiş cinayetmiş. cumhuriyetin ilk yıllarına bi' bak da cinayet gör yarım akıllı.

    tanım mı: olmayan suikastler.
    9 ...
  42. 29.
  43. ortaya konulmasını, tarih biliminin nasıl işlediğinden bihaber bazılarının "yahu bunlara inanıyorsunuz ama gayba dair hadislere neden inanmıyorsunuz?" diye eleştirdiği suikastlardır.

    tarih biliminde her tarihi kayıt diğer kayıtlarla karşılaştırılarak ve tabi mantık süzgecinden geçirilerek sonuca varılır. eğer kayıtlar arasında büyük tutarsızlıklar veya kayıtta yaşandığı iddia edilen olayın yaşanmasının doğal koşullar içinde mümkün olmadığı görülürse o kayıt doğru kabul edilmez. aksi taktirde doğru kabul edilir.

    eğer doğal koşullar içinde yaşanması mümkün olmayan her olay doğru kabul edilseydi, evliya çelebi'nin erzurum soğuğunda damdan atlayan kedilerin donduğu, bahar gelip hava ısınınca yere düştüğü türünden kayıtlarının da bir gerçeğin ifadesi olarak kabul edimesi icap ederdi.

    tarih biliminde peygamberlere, evliyalara, doğa üstü olaylara yer yoktur. tarihi kayıtlara geçen herkes normal bir insan olarak kabul edilir, yaptıkları o açıdan değerlendirilir.
    0 ...
  44. 28.
  45. şu rivayetlerle islama saldıran ateistleri anlamak na mümkün. bu rivayetleri doğru kabul ediyorlar. peygamberin gayble ilgili bir sürü rivayeti var , hadisi var diyince " olur mu cnm öyle şey eheheh. onlar olamaz. yalandır yanlıştır onlar eheheh" diyorlar. burada rivayet veya hadislerin doğruluğunu savunmuyorum o ayrı konu. ama ateistlerin islamı eleştirirken bazı rivayetlere inandım iman ettim demeleri, işlerine gelmeyeni de "olamaz öyle şey deyip" geçiştirmeleri çok enteresan . ayrıca da çelişkilidir.
    7 ...
  46. 27.
  47. islam'ın yayılması ve selameti için yapılan çalışmaların bazılarının garibine gittiğini gösteren suikastlerdir. Bu uğurda bir kent kılıçtan da geçirilebilinir ki geçirilmiştir, bunda sıkıntı yoktur. islam'ın merhamet ve hoşgörü dini olması onu bu dünyanın gerçeklerinden soyutlamaz. Kitlelerin huzuru için bir fitneci feda edilebilir elbette.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük