değer korumacılığı... arapçahıfz* kökünden türetme güzel tabir...hafızası olan şahıslara, algıda devamlılık ve tutarlılık özelliği olan insanlara özgü bir duruştur. ortalama gözlem yetisine sahip hemen herkesin takdir edebileceği üzere toplumsal hafızamız zayıftır bizim; bu cümleden olmak üzere, türk milletinin muhafazakar zannedilen önemli bir kısmı tutucudur, durağandır aslında; sorgulamayı sevmez, hakkını somut olarak aramayı beceremez veya ifa etmez -ki bu aynı zamanda merhum recep yazıcıoğlu'nun da tespiti idi- karıştırılmamalıdır ikisi; muhafazakarlık ve tutuculuk. tutucular, tabir-i diğer bağnazlar, muhafazakarları da sevmezler, tutucular kendilerini yüceltir ve zamanla metalaştırıp aslolanın yerine koyar, putlaştırırlar kendilerini... modern hayat ile muhafazakarlığın çeliştiği, muhafazakarlığın karşısında olmayı modernlik, çağdaşlık, ki bu çağdaşlık da hatalı kullanılan bir tabir sosyo-linguistik açıdan, ve mutlak iyi ve doğru olma algısına dahil eden zavallı aldanmışların belki de ömürlerince derk edemeyeceği; dolayısı ile, yaklaşsa da çeşitli vesilelerle kolayca terk edeceği bir latif ruh hali, bir insanlık hasletidir 'muhafazakarlık'... her babayiğidin harcı değildir o; prensip ve akılcı özgün duruş ister hoşgörüyü ihmal etmeksizin, kendimiz zannettiğimiz, insan zannettiğimiz nefisten feragat ister...
allah, muhafazakarlığımızı muhafaza ve dahi daim eylesin...
özü itibariyle feodal düsüncenin devam etmesini saglamaya calısır.cemaatlere,cemiyete önem verir.fransız devriminden sonra ortaya cıkıstır.devrimle beraber kral burjuva vb. yönetimden uzaklastırılmıstır.muhafazakarlar hızlı degisimlere acık degildirler.özünde gelenek,görenek,adet vardır. gelenekler dogrulugu kanıtlanmıs olgulardır onlara göre oyüzden muhafaza edip öteki kusaga aktarılmalı diye düsünürler.asamaları=
1)klasik muhafazakarlık=19.yy da liberalizme tepki olarak cıkmıstır. orta cagdaki düsüncelerin devam etmesini ister.
2)biraz degisimin yasandıgı dönem=bu dönemde isciler zenginlesmistir.muhafazakarlar bu dönemde bazı tavırlar takındılar. bunlar antisemitizm(yahudi karsıtlıgı) ve rasistlik(ırkcılık)tir.
3)1945 sonrası=ikinci dünya savasının verdigi eziklikle düsüncelerini savunamadılar.bu yüzden etkilerini yitirdiler.toplumun alt kısmına hitap etmeye basladılar.
muhafazakarlık ile milliyetciligin cıkıs düsüncesi aynıdır. ikisindede tutucu davranıs hakimdir.ikiside esit olmayan kanunu kabu eder.akıl ve mantıga önem verilmeli hissi davranılmamalıdır.muhafazakarlıkla beslenen milliyetcilik fasist özellikler tasır. muhafazakarlıga göre dıs dünya anlasılmaz ve karmasıktır. buyüzden birlikte olunmalı ve ice kapanılması gerekir.
bir kısım kaytan bıyıklının dilegetirdiği gibi dışarıda efendi takılıp, gizli ortamlarda akla gelebilecek her boku yemek değildir. bu olsa olsa amacını gizlemektir. kesinlikle şeffaflık gerektirir...
muhafazakarlık denildiginde akla gelen sey "degerler"dir. batılı anlamda deger denilen sey de belli bir yasama kulturunun sonucu olusan yasama kurallarıdır. bizdeki muhafazakarlık olarak addedilen seylerin kaynagında dogma vardır. dogma aklı devredısı bırakarak iktidar ve kontrol etme tutkusunu ortaya cıkarır. bizim ulkemizde insanların hayata karsı ozellikle cahil bırakılması bir politikadır ne yazık ki.cahil insanı daha rahat kontrol edebilirsin yonlendirebilirsin cunku. bugun turbandan sikayet edenlerin bir kısmı dun okullarda din dersini zorunlu hale getirenlerdi.bu ulkede sadece dinciler degil sagcı gecinenler de solcu gecinenler de ozgurluk kulturune pek asina degildir. bu anlamda biz aslında muhafazakar bir toplum olmayıp akılcılıga dusman ve guce tapan dogmacı bir toplumuz. osmanlıdan miras kalan bir anlayıs bu.mustafa kemal in asıl yıkmak istedigi sey buydu. aynı anlayıs bugun mustafa kemal i dogma haline getirdi. o yuzden "boyle gelmis boyle gider" sozu ve kadercilik bu toplumun genel ruhaniyetini yansıtır.
türkiye'de son derece sığ bir anlayış çerçevesinde değerlendirilen kavram.
muhafazakarlık,her türlü eskiden kalma kültürel,siyasi an'anelerin ve geleneklerin korunmasını öngören,işleyen hakim ekonomik ve siyasi sistemle barışık ve statükodan yana olan bir anlayıştır.ancak muhafazakarlık kavramının türkiye'de yaptığı tek çağrışım "dindarlık"tır,bu oldukça yanlış ve kelimenin gerçek manasına uzak bir yaklaşımdır.nitekim muhafazakarlıkta din oldukça küçük bir kısmı oluşturur ve asıl etkin olan kültürel değerlerdir,haklı da olsa,haksız da olsa statükodan yanadır muhafazakarlık.bu yönüyle de dinden kolayca ayrılır.
statukoyu koruma taraftarı olan ideoloji. Sanılanılanın aksine,CHP, AKP'den daha çok oturmaktadır bu kalıba. Haa, AKP de muhafazakardır o ayrı. Aslında MHP de çok muhafazakardır. Bana kalırsa, DTP de muhafazakardır. Bu ülkede, hiç mi ilerleyici ve özgürlükçü parti yoktur diye soranlara cevabım da, ne yazık ki yoktur.
Muhafazakarlık başa beladır. bela getirir. Nasıl mı? Mesela istanbulda Gümüşsuyu Ülker Sokakta yaşayan kimi muhafazakar, diğer bir deyişle sevgili vatandaşlarımız, vakt-i zamanında mahallelerinde oturan travestileri, tuttukları çete aracılığı ile evlerinden zorla kovdurmuşlar okuduğuma göre. Böylece mahallenin namusu temizlenmiş(!) Daha sonra aynı çete, yaptıkları kamu hizmetinin karşılığını istemiş, mahalleliden haraç (pardon komisyon) almış. Vermeyeni darp etmiş, evine barkına el koymuş. O zaman hürriyet gazetesi çete lideriyle ve mahalleliyle röportaj yapmış. Mahalleli ağlaşmış ancak zannımca bu olayda çete lideri haklı. Anlaşma anlaşmadır. Toplumsal sözleşme bi ceşit. Eskiden devletler de boyle kuruluyormus işte. Mesela anlı şanlı 16 Türk devleti hikayesindeki devletler. Bir Leviathan bulup "aman abi beni şu ötekine karşı koru kolla, ben onu istemiyorum bi zahmet dövüver" filan dersen, ağabeyinde hizmetini yapar ama karşılığını gani gani ister. Sonra da abiden seni kim korur? Hadi düşün bakalım. Muhafazakarların işi zor. Ya farklılığa tahammül etmesini öğrenecekler (ki bu mümkün değil, muhafazakarlığın tanımına aykırı) ya da farklı olana karşı koruyucu diye besledikleri Leviathanlara tahammül edecekler.
toplumsal değer ve töreleri bir bütün haliyle korumak ve gelecek nesillere olan aktarımın devamlılığı konusunda bilhassa sorumluluk almış fikir akımıdır. sanıldığının aksine körü körüne davranma potensiyelinin dışına çıkmış yenilenen muhafazakar anlayış tamamıyla koruma, kollama anlamlı hareket etmek ve toplumu muhafaza etmek misyonlarına sahiptir. Muhafazakarlık yine sanıldığının aksine özgürlükçü düşünce veyahut herhangi bir düşünceye karşı çıkmak değil ülkeyi bütünüyle muhafaza etme, koruma fikriyatıdır.
