Genclerin ve iş dünyasının destegini almak icin demokrat kimligini , tutucuların , milliyetcilerin ve asiri dindarların oyunu almak icin de muhafazakar kimliğini üstüne giyinen politik durustur.
birbirinden bağımsız, ve farklı zamanlarda, farklı görüşlerce kullanılmış iki sözcüğün neoliberalizm tarafından bir yapım eki almışçasına, anlamlarını taban tabana değiştirerek kurulan bir sentezidir. ne muhafazakarlık ne de demokrasi tek başına devlet sistemini, kabul edilmiş modern devlet ilkelerini ciddi biçimde saptırmak, yanıltmak istemez. muhafazakarlık da demokrasi de toplumsal değerler bütünü ve değişimi üzerinde, yönetim biçimi üzerinde düşünülmüş iki çeşitlemedir, fakat günümüzde bu iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan bu fikir iki sözcüğü de yansıtmaz. sadece türkiye, fransa, amerika birleşik devletleri'nde değil; bütün dünyada var olup, bütün dünyada fark ederek ya da fark etmeyerek halkçılığın, eşitliğin, adaletli gelir dağılımının, ulus-devlet sisteminin ve en çok da milliyetçiliğin (ırkçılık değil) karşısında yer alarak bu değerleri yok etmeye çalışan güç odaklarına (şirket-devlet ekolü ve çokuluslu şirketlere) yardım eden yaygın ideoloji.
merkez sağ demektir bu. ekonomide liberal, siyasette muhafazakar bir yapı öngörür. avrupa'daki anlamıyla konuşuyorum, amerika'da farklı bu tanımlar. en köklü örneği ingiltere'deki david cameronın muhafazakar partisidir.
Her bir şeyi geçtim ben yıllardır şu "muhafazakar" terimine gıcık olurum... Sen muhafazakar olmayan vatandaşa göre neyini muhafaza ettiğini düşünmektesin?!?!
Ahlak desen yok etik değerler ve toplumsal hareket desen o ne der Sevgi'den hiç bahsetmeyelim..... Ahlakı sadece bacak arası namusunda arayan bir zihniyet. neyin muhafazasını yapacak??!?!
Kafa basmıyor işte o zaman kendini muhafazakar olarak tanımlıyor...