bir internet blues radyosunda Deep Down in Florida adlı harika bir parçasını dinlerken hakkında bir entiri girmeye karar verdiğim, hakkındaki bilgilere bakarken bugün doğum günü olduğunu öğrendiğim Muddy "Mississippi" Waters, 4 Nisan 1913'te Issaquena County, Mississippi'de McKinley Morganfield adıyla dünyaya geldi. Uzun bir süre doğum yılı 1915 sanıldıysa da yakın zamanda bulunan evlilik cüzdanı ve müzisyenler sendikası kartı, kendisinin doğum yılını 1913 yazdığını belgeler.
waters'ın ikinci doğuşu ise alan lomax'ın kongre kütüphanesi adına dolaşıp a.b.d.'nin güney eyaletlerindeki blues müzisyenlerini kaydettiği 1941 yılı yazında yolunun Stovall, Mississippi'ye düşmesiyle olur. şöyle tarif ediyor o zamanki durumları muddy waters:
"cihazlarını getirdi ve beni kendi evimde kaydetti, kaydedilen ilk şarkıyı dinlettiği zaman bana sanki başka birisinin kaydı gibi geldi . gardaş, o cumartesi akşam üzeri o sesi duyduğumda nasıl hissettiğimi bilemezsin ve o benim kendi sesimdi. Sonradan bana plağın iki kopyasını ve 20 dolar yolladı, bende o plağı alıp köşedeki müzik kutusuna taktım. çaldım, çaldım ve 'yapabilirim' dedim 'yapabilirim'."
(He brought his stuff down and recorded me right in my house,and when he played back the first song I sounded just like anybody's records. Man, you don't know how I felt that Saturday afternoon when I heard that voice and it was my own voice. Later on he sent me two copies of the pressing and a check for twenty bucks, and I carried that record up to the corner and put it on the jukebox. Just played it and played it and said, `I can do it, I can do it')*
lp'nin çok popi olmayan ama sahiden çok güzel bir şarkısı. belki çok keşfedilmediği için de değerli kalmıştır bilemedim.
ek olarak bu ablanın saçları çok güzel.
lp'nin bir lost on you kadar tutmayan efso şarkısı. orange is the new black 4. sezon finalinde duygusal bi sahnede kullanılarak ağlatmıştı. https://www.youtube.com/watch?v=Ss8t7a8n0U4
blues'un kanuni'si... blues ondan önce de vardı ama en iyisi büyük ihtimalle oydu.
blues'un kanuni'si demişim; doğrudur. ama kanuni osmanlı'nın en büyük hükümdarı değil, sadece osmanlı'nın en parlak devrinde hükümdar olan hanedan üyesidir. mesela bi robert johnson var; king of the blues herif. fatih mi desem yavuz mu? ah ama sen yavuz'u seversin.. ah ama sen onun şiirlerine bayılırsın... ah ama sen onun bıyığını okşarsın... yavuz'dur o yavuz...
rolling stones grubuna ismini veren adamdır (bkz: mannish boy), lakin keith'in de videoda anlattığı gibi stones milyonlarca dolar içinde yüzmekteyken bluesun kralı çalıştıkları stüdyonun duvarlarını boyamaktaydı. stones bu mini konser ile muddy'e vefa borcunu ödedi.(mi cidden?)
McKinley Morganfield.
bazen çalarken öyle yavşak ritimlerle emprovizasyon uydururlar ki ister istemez pis pis sırıtmanıza sebep olur.
ve yanınızdaki kadını dinlemektense onların arka taraftan gelen şarkısına kulak vermekten kendinizi alamazsınız. en çok hoşuma giden parçalarından biri ise Harmonica Rockin' dir. malum adı üstündedir bu adamın namı diyar Chicago blues'un babası.