motivasyon motivasyon.. hep anahtar kelime.. her işte hem de. motive olmadan heyecan duymadan süreklilik de olmuyor ultra üstün yeteneklere sahip değilseniz. hatta bazen yaşayabilmek bile başlı başına motivasyon gerektiriyor.
"motivate" kelimesinin kökü "motion" ( harekete geçmek ) tir.
ve çoğu zaman olduğu gibi bugünlerde gene bana uğramamaktadır.
3 hafta boyunca işte eve getireceğim işler oldukça fazlayken ve daha bugün ilk aşamasını evde bitirmem gerekirken akşam 5'te evime gelmeme rağmen uyku öyle bir bastırdı ki daha az önce işin bir kısmını bitirebildim. kişisel işlerimi ise yaklaşık 1 (bir) haftadır aksatıyorum hiçbir sosyal medya aracı günlük yaşantımda kullanmadığım halde hem de...hatta sözlüğe dahi giriş yapmamışken...
sadece uykum geliyor. kaloriferler odamı bayağı ısıtmasına rağmen ve sıkı giyinmeme rağmen üşüyorum. boğazımda bir düğüm var, gitmek bilmiyor. bir de boğazım yanıyormuş gibi...işten eve geldiğimde aile bireylerimle oturmama rağmen konuşmak içimden gelmiyor; ona bile mecalim yok gibi, canım sıkılıyor. ve hasta oldum. nefes alırken çok zorlanıyorum. iyileşeyim diye hekimin verdiği ilaç uyku yapıyor birkaç gündür.
dışarı gezmeye hiç çıkmaz oldum. mesela en sevdiğim şeyleri yapmıyorum artık, içimden gelmiyor. sadece işim gereği okuma yapar oldum ki onları da aksatıyorum son bir haftadır. eskisi gibi sadece kendi eğlencem için okumak istiyorum halbuki...hayatımdaki istediğim yönde olmayan şeyleri çok kafama takıyorum sanırım....halbuki ne sorunlar var hayatta. çok daha zor imtihanlar var.
motivasyon şart...sadece çalışmak için vs.değil. zaten bir şekilde o işleri sorumluluğun gereği bitiriyorsun. yaşamak için motivasyon şart daha çok...
kelime anlamıyla motivasyon, motive etmek, yani sevketmek ve harekete geçirmek, bir şeye neden olmak demektir. Harekete geçiren şey ise "motiv"dir. Bu anlamda, tepki doğuran her uyarıcı bir motivdir ve her tepki herhangi bir iç veya dış uyarımı izlediğine göre, her davranış motive edilmiş demektir. Bununla birlikte motivasyon kavramı, yalnız iç kontroller bulunduğu zaman kullanılır. Dış uyarıcıların kontrolü altında bulunan hücre, hücre grupları veya organizmin otomatik olarak yaptığı tepkilerde, yani tropizm'le ilgili davranışlarda motivasyon terimi kullanılmaz. Sözgelimi, göz bebeğimizin ışığa karşı tepki yaparken refleks olarak kasılmasına, motive edilmiştir denmez. Tropizmle ilgili tepkilerle refleks tepkilerde, organizmalar kukla gibi hareket ederler; onları harekete geçiren şey kendi iradeleri değil, aksine kendilerinde bulunan organlar ve tepki esnasında etki eden dış kuvvetlerdir.
Aşağı organizmalardan üstün organizmalara doğru yükseldikçe kukla benzeri davranışlar yavaş yavaş ortadan kalkar. Üstün organizmaları yönlendiren şey yalnızca veya özellikle dış uyarıcılar değildir. Bu organizmalar fizyolojik durumların değişmesiyle ve önceki yaşayışların sinirlerde bıraktığı izlerle yönetilirler. Öyle ki, hayvanın susamış olduğunu bilmedikçe, Önündeki suyu içip içmeyeceğini veya çocuğun ateş hakkındaki görgüsünü bilmedikçe ateşe yaklaşacağını veya ondan kaçacağını kestirmek güçtür.
Motivasyon psikjlojisi, kökleri fizyolojik şartların değişmesinde ve önceki yaşayışları olan iç kontrolleri inceler; gidişin iç kaynaklarını veya davranışın ana kaynaklarını araştırır. Başka bir açıdan bakıldığı takdirde, insanlardaki motivasyon psikolojisinin amacı, neden insan gibi davrandığımızı keşfetmektir.
Anlaşılacağı üzere motivler, gözlemlenebilen davranıştan anlaşılır veya bu davranışa dayanarak sonuç elde edilir. Biz motivleri doğrudan gözlemlemeyiz. Bu, bir fizikçinin çekim kuvvetini doğrudan gözlemlemesine benzer. Fizikçi yalnızca aynı ilkeye (yani yere doğru gitme eğilimine) dayanan çeşitli fenomenleri gözlemler ve bu eğilime çekim adını verir. Tıpkı bunun gibi, biz de değişik davranış türlerini gözlemleriz ve bütün bu davranış türlerinde ortak olan yönün, bunların asıl olarak organizmanın, sonra da dış uyarıcıların kontrolü altında olduğunu görürüz. iç kontrolü ifade etmek için motivasyon kelimesi kullanılır. Bundan başka çeşitli motivlere davranış değişiklikleri deriz. Eğer organizmanın faaliyeti yiyeceğe doğru yönelirse açlık, suya doğru yönelirse susuzluk motivi bulunduğunu çıkarırız. Bu arada, birbirinden farklı birçok davranışların aynı şekilde motive edildiği çok görülür. Örnek olarak, kendini göstermek isteği ile motive edilen bir kişi, spor yapmak, zengin olmak, kitap yazmak veya başka bir şey yapmakla bu isteğini ifade eder. Bu gibi durumlarda motivin ne olduğu, davranışa bakılarak anlaşılır.
Birbirinden farklı olan motivlerin aynı tepki türünü doğurduğu da çok olur. Örnek olarak bir cinayeti ele alalım: Bunun sebebi hiddet, korku, tamah, şehvet, hırs ve benzeri şeyler olabilir. Gerçek nedenin bulunabilmesi için, suçlunun diğer davranışlarını, kendi ifadesini ve yaşam öyküsünü incelemek gerekir.
Elde ettiğiniz başarılarla yakından alakalı, onlarla bir sirkülasyon içerisinde ilerleyen duygu, düşünce durumu.
Önceki başarılarınız, motivasyonunuzun artmasını tetikler. Motivasyonunuz ise bundan sonraki başarılarınızın artmasını.
herkes için, her başarılı işin arkasında bu duygu durumu azlık gösterebilir, ama bu durum ile başarılan işin tadı da bir başka olur. motivasyon olmadan başarılan bir iş yok değildir ama azdır. başaramayanlar da er ya da geç anlarlar artık tek gerekli şeyin motivasyon olduğunu. bir de şöyle bir şey var; motivasyonunuzu ortaya çıkaran biri, bir takım kişiler bile olsa, herhangi bir işi başardığınızda o var olan motivasyonu siz sahipleniyorsunuz zaten. ver gazı ver gazı olayı da değil. mantık içerisinde var olan motivasyondan söz etmek istedim.
efendim extrinsic motivasyon ve intrinsic motivasyon olarak iki türü vardır. bunlardan ilki, extrinsic motivasyon, dışarıdan sizi motive eden şeylerken; intrinsic motivasyon içten gelir ve kendi kendinizi motive etmenizdir. iç motivasyonu yüksek insan mutlu insandır.
pazartesi sendromu yaşayan, partnerinden ulu orta yakınan, her şeyden şikayet eden o insanlar iç motivasyonu düşük ve buna değmediğini düşünen insanlar.. üzücü.
motivasyon bir yetenek işidir. sonradan kazanılması biraz zordur. kırılgan, çekingen, duygusal insanlar çok fazla güçlük çekerler motivasyon konusunda. kısacası motivasyon, doğrudan "moral yetiye" bağlıdır. f.nietzche bunu eserlerine düzenli bir dille serpirmiştir.
ionna kuçuradi'nin konuyla ilgili makalelerini takip edebilirsiniz.
kişisel gelişim kitabı okumanız size hiç bir fayda sağlamaz. ferrarisisini satan bilge ile bitti o sektör. aslolan veciz dizeleri ve kudreti yine sosyolojide bulabilirsiniz. *
Yok yok yok. *Sinirli ünlem* Kalkıp çalışmam gerek bir ton iş var ama ben ağzımı ayırmış sözlükte pinekliyorum. Sinirden kafamı duvarlara vuracağım. Ama yok, zerre istek yok içimde.
hayatıyla ilgili insan bazen kendi kendine sorar, hayalleriyle hayatıyla yaşanmışlıklar yaşanmamışlıklarla " her şey bitti mi artık" diye. motivasyon da burada ortaya çıkar aslında. hayır bitmedi diye bir hissiyat düşünceniz geliyorsa ne mutlu size.