Abd tarafından kasten bekletilen halkbank kararının menfi çıkmaması için yapılan rüşvet teklifidir.
Olay şu: bunlar gayet iyi biliyorlar ki abd halkbank davası kapsamında devasa bir ceza kesebilir ve de o cezayı söke söke tahsil eder. Hiç öyle asker filan kullanmazlar, Swift üzerinden dolar transferlerini önlemeleri Türkiye'yi felç etmeye yeter.
Bu sebeple abd'nin eski bir hayali olan Karadeniz'de üs edinme ve filo bulundurma projesine kapı aralıyorlar. Hiç şüpheniz olmasın, Suriye'de kurulmakta olan pkk devletine de eyvallah edecekler.
12 Nisan'a halkbank davasının temyiz duruşması olacak. Tam duruşma öncesi bu yaşananlar tesadüf mü?
Bir abd-israil projesi olarak başlatılan Suriye'deki yangına benzin dökerken iyiydi değil mi? Ya bir taraftan iran'ı Suriye'de Müslümanlara zulmetmekle suçlarken, diğer taraftan sırf cebinize indireceğiniz paraların hırsıyla iran'a karşı uygulanan abd ambargosunu kırmaya yardım etmenize ne demeli? iran'ın ne hayrını gördük de yardım ediyorsun?
Daha ne kadar süre ihanetlerinizin bedelini ülkemize ödeteceksiniz?
Atam bunların kim olduğunu gençliğe hitabesinde ne güzel anlatmış.
dünyada abd'nin hakimiyet kuramadığı tek deniz karadeniz'dir.
çünkü türkiye cumhuriyeti'nin tapu senedi olan lozan antlaşmasını hala tanımayan abd'nin, ta anasının amından kalkıp karadeniz'de güç bulundurması hiç şüphesiz ki kötü niyet göstergesidir.
işte bu yüzden montrö önemlidir.
montrö sayesinde dünyanın öbür ucundaki abd denilen şeytan, atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyeti'ne muhtaçtır.
şimdi yol bilmez, iz bilmez, ilkokul mezunu sümüklü bir vaiz tarafından bile kolayca kandırılabilen siyasal islamcılar montrö'yü tartışmaya açarak ve kanal istanbul hülyalarına dalarak efendilerine şirinlik yapmaya çalışıyorlar.
bunların ataları da bunların yaptığının aynısını ingilizlere yapıyordu işte.
Yandaş türlerini birbirinden ayırma turnusolu niteliğindeki tekliftir.
Bazıları montrö nedir, şartları nedir, dünyadaki diğer doğal boğazlardan gemi geçiş rejimleri nedir bilmezler, montrö'nün neyini değiştirmek, neden gerekiyormuş fikirleri yoktur ama sahibinin sesi olarak havlayan çomarlardır. Ciddiye alınmalarını gerektirecek tek yönleri sayılarının çok olmasıdır.
Çok azı bu tatavanın arkasındaki niyetin abd donanmasını Karadeniz'e çıkarmak olduğunu bilirler, akıllarınca iktidarın aptülhamit taktiği (ki yalan dolandır) uygulayacağı hayallerine kapılırlar. Ne ki abd Donanmasıyla Rus korkutulacak, bak kapı dışarı ederim denerek abd hizada tutulacak. Bunlar tarih bilmedikleri gibi burunlarının ucundakini görmekten aciz hayalcilerdir. Ülen abd bu ülkede darbe girişiminde bulundu, sınırımızda pkk devleti kuruyor, üslerinden kapı dışarı edebildin mi ki Karadeniz'e bir kere kapak attılar mı kovabilesin?
Sayıları çok daha az olan Bazıları ise yukarıdaki gerçekleri bilirler ama akp'nin iktidarda kalması için başka yol göremedikleri için destek verirler. işte bu sonuncu grup düpedüz vatan hainidir.
Karadeniz'de abd Donanması istemiyoruz vesselam...
Ne montrö ne de kanal istanbul ayağına montrö'nün delinmesine izin vermeyeceklerini bildirdiler.
Ha Böyük resim okuyucusu yandaşlar, siz bu işleri oyun mu sandınız? Rus ayısı tepende türlü nükleer silahıyla dikilirken Karadeniz'den sokulup karnını gıdıklamak olur mu sandınız? Hem de abd'ye güvenerek! Memnun olsunlar, reisinizle uğraşmasınlar diye..
Lakin şu es geçilmemelidir.
ABD veya herhangi bir başka ülke. Kimse Azerbaycan gibi dost olmadığı gibi, çıkarı bitince kuyumuzu kazacaklardır.
ABD'nin Fırat'ın ötesindeki sözde bölücü emelleri gibi.
Ancak Rusya yüzyıllardır bu topraklara en büyük tehdittir.
Bugün Odessa gibi Ukrayna'nın Batı Karadeniz kıyılarında da Rus yanlısı söylemler yükselmeye başladı ki aslında olayları ateşleyen de bu oldu.
Peki Odessa neden önemli?
Odessa'ya doğru Rus yayılması demek Rusya'nın Karadeniz boyunca Romanya, Bulgaristan şeklinde ilerlemesi tehdidi demek, ki Romanya ve Bulgaristan da Rusya'ya karşı bu nedenle teyakkuz halinde.
Rusya'nın önlenememesi Edirne Kapıkule sınır kapısının Bulgaristan değil, Rusya'ya bakmasına neden olabilir.
Gürcistan tampon bölgesini saymazsak hem batı, hem doğu, hem de güneyde Suriye'den kuşatılmış bir hale düşebiliriz.
Şu unutulmamalıdır ki Avrasya ideali olan iki ülke vardır.
Biri Rusya, biri Türkiye.
Rus merkezli Avrasya teorisi ABD nedeniyle gecikebilir ama onu çürütebilecek tek ülke henüz bu kuvvete sahip olmayan Türkiye'dir.
Uluslararası ilişkilerde rüşvet ancak DEvlet görevlileri arasında mevzu bahis olabilir.
abd ile ülkemiz arasında stratejik ortaklık zaman zaman kriz yaşasa da müttefiklik değişik isimler altında önümüzdeki dönemde de gelişerek devam edecektir.
Ancak müttefiklik ila nihayet devam edecek diye bir şey yoktur ki bu noktasıyla Dış politikada “alternatif” kıymetlidir.
Akp'yi yerli ve milli sanan gafillere kapak olmuş rüşvet teklifidir.
Yandaşlar Böyük resim okumayı pek iyi biliyorlar ama zarfa değil, mazrufa bakmayı bir türlü öğrenemediler gitti.
akp yaptığı türlü ihanetleri hep cicili bicili bir zarf içinde sunuyor ve yutuyorsunuz. Fakat bir kere olsun zarfın içine bakmıyorsunuz.
Bir ara tüm arap ülkelerinde adı bile akp'nin türevi olan partiler kuruldu, sandınız ki Osmanlı kuruluyor, ümmet birleşiyor. Oysa hep beraber gördük ki maksat arap baharı adı altında, yeterince abd yanlısı olmayan yönetimleri devirmek, arapları israil'in kucağına hepten oturtmakmış.
Zalim Esed'i devireceğiz diye tutturdunuz, meğer maksat israil'e beş kez savaşmış Suriye'yi israil'e karşı tehdit olmaktan çıkarmak, parçalamak, kuzeyinde pkk devleti kurmakmış.
Ergenekoncuların, "darbeci zihniyetin" hakkından geleceğiz dediniz, meğerse maksat ülkemizi abd ajanlarına teslim etmekmiş.
Ab'ye gireceğiz dediniz, meğerse maksat Kıbrıs'ı ruma peşkeş çekmekmiş.
Ermeni açılımı yapmaya kalktınız, meğerse maksat Türkiye ile Azerbaycan arasına düşmanlık koymakmış.
ihanet süreci başlattınız, meğerse maksat pkk'nın kentlerimizi işgal etmesini sağlamakmış.
Hastalıklı akp hükümetinin mavi vatan konusunda ciddi olduğunu sandınız, meğerse maksat yunanı korkutup, abd'ye ne isterse vermesini sağlamakmış.
Velhasıl desteklediğiniz bu cahil, gafil ve hain zihniyetin her yaptığı abd'ye ve israil'e yaramadı mı?
Şayet Türkiye olarak öso'ya fiilen desteği Suriye'nin büyük kısmı, Halep, şam'ın yine önemli bir kısmı öso elindeyken verseydik gerçekten büyük kazanım elde etmiş olabilirdik.
Ne bilfiil zaman destek olduk?
Öso'nun elinde neredeyse sadece Azez kaldığı zaman.