mükemmel bir dizidir. insana kesinlikle çok şey katar. birçok çakması yapılmıştır bu dizinin the mentalist vs. gibi ama hiçbiri monk abimizin mükemmel zekasıyla olayı çözüp here's what happened diye girmesi gibi ekrana kilitleyemez. diziye ilk başladığınızda mal mı lan bu adam tarzı sorgulamalara girersiniz. takıntıları ve fobileri bazen sizi sinir eder, sövecek kıvama kadar gelirsiniz ama dizi ilerledikçe monk'a olan sempatiniz artar ve adamın hareketleri artık size sevimlilik olarak gelir çünkü herif cidden tatlı. mükemmel bi oyunculuk sonucu çok tatlı bi dedektif karakteri.. tony shalhoub zaten karşılığını emmy ödüllerini üst üste toplayarak almıştı sonuna kadar da hak ediyor herif. dizi de leland ve randy karakteri de babacan ve salak polis resmini çok güzel bi şekilde sunar size. monk'un asistanları sharona ve natalie teeger da monk'a katlanmak başta zor gelse de sonradan ona alışıp zekasına hayran olurlar, olayları çözerken yardımcı olurlar.
Sadece dizi izlemek için izlemeyen , gerçekten vaktini düzgün değerlendirmek isteyenlerin tercih etmesi gereken Amerikan yapımı bazen duygulu , bazen komik ama çokça şaşırtıcı olayları konu edinen polisiye dizi. Çok sevdiği eşini bombalı bir saldırıda kaybeden ve o günden sonra asla eskisi gibi olmayan polis dedektifi Adrian Monk'un her bölümde üstün zekâsıyla çözdüğü olayları anlatır. Hemen hemen herşeye takıntısı olan , titiz ve bir çocuk kadar korkak olan Monk aslında çalışılması imkânsız son derece sinir bozucu bir adamdır fakat tüm polis birimleri içerisinde olayları onun gibi çözme yeteneğine sahip kimse bulunmamaktadır bu yüzden istemeseler de Monk'a tahammül etmek zorundadırlar.
age of empires'ta relic toplayan, düşmanı conjure ederek taraf değiştirmesini sağlayan tiplerdir bunlar.
ayrıca relic peşine salınınca yanına da 3-5 verirler bazen oyuncular bunların kurda kuşa yem olmasın diye ama oyun da monklara kurt saldırmıyordu. öyle işte yüce allahın takdiri.
monk' u tek bir cümleye sığdırmak imkansız. zaten sizi tanısaydı mutlaka bir hata bulurdu tanımını yapacağınız cümlede. the mentalist' te patrick jane' nin suçluların canına okumasından aynı sebeple, eşinin öldürülmesiydi bu sebep ama jane' nin çocuğu da öldürülmüştü, ayrıldığı kanun görevine geri dönmüştü monk, ancak çok sevdiği polis üniforması ile değil, krem rengi takım elbisesi, asla engelleyemediği obsesyonlarıyla.
kadronun olmazsa olmazları şef stottlemeyer, son derece eğlenceli yardımcısı randy disher olmakla birlikte, sharona ve natalie de alımlı, ondan desteğini esirgememiş yardımcılarıydı.
haklı çıkmak için pisliğe temiz demeyi bile göze alan insanların coğrafyasında, eminim birkaç tane monk olsaydı, herşey daha farklı olurdu. bir de dizi 20 sezon sürse kimse sesini çıkarmaz, keyifle izlerdi. ruhumuz gıdıklanır, kahkaha atar, kendini akıllı sanan ama monk' un gözünden kaçmayan ufacık bir hatadan dolayı demir parmaklıklar ardını boylayan suçlulara ' did it hurt ? ' der, bir günümüzün 40 dakikasını, artık anlamı değişmiş, ayaklara düşmüş(!) samimiyete ayırmaya devam ederdik.
krallar ve onlardan daha kralcılar izlemesin, tadına varamazlar.
herkese tavsiye ederim. hem komik, hem ilginç.
ancak bir şeye taktım. tamam iyi dedektifsin ama, akasya durağı misali şehirdeki cinayetlerin, kötü olayların illa senin tanıdığın birinin başına gelmesi gerekmez. hatırlayalım, deprem bölümünde sharona'nın başına gelenler, monk'un kardeşinin komşusu, daha sonra natalie'nin başına gelenler, seçim yarışı, pizzacı genç, komiser yardımcısının annesi vs. vs. ilk anda aklıma gelenler.
cok keyifli cok eglenceli bir dedektiflik dizisi. (bkz: adrian monk) obsessive compulsive rahatısızı, dünyaca ünlü bir dedektiftir. ilk kez izlemekteyseniz şaşırabilirsiniz bu nasıl adam lan diye. ama gitgide onun bu korkak, zeki, akıllı tavırları sizi çeker.
ilk 5 sezonu özellikle güzeldir. son 3 sezonunda monk biraz daha cool görünmekte.
izlemeyenler ve yeni bir diziye başlamak isteyenler mutlaka izlemelidir.
Tür: Komedi, Polisiye, Drama
Süre: 60 dk.
Kadro:
Tony Shalhoub; Adrian Monk
Ted Levine; Yüzbaşı Leland Stottlemeyer
Jason Gray-Stanford; Teğmen Randall Disher
Traylor Howard; Natalie Teeger
Stanley Kamel; Dr. Charles Kroger
Bitty Schram; Sharona Fleming
Diziye adını da veren Adrian Monk, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olan eski bir dedektiftir. Eşi Trudy'nin öldürülmesi sonucu hastalığı iyice ilerlediği için San Francisco Polis Departmanı ile ilişiği kesilir. Hastalığı onun için hem lütuf hem de bir lanettir. Hiç kimsenin göremediği ayrıntıları, hataları hemen fark eder. Bu da onu harika bir dedektif yapar.
Polislikten ayrı kaldığı zorlu günlerinde kendisine tek destek veren kişi Komiser Leland Stottlemeyer'dır. Eski hemşire Sharone Fleming'in kendisine bakmaya başlaması ile eşinin ölümünden beri evini terk etmeyen Adrian, normal hayata yavaş yavaş adım atmaya başlar. işte dizinin hikayesi de tam burada başlar. Eski işini geri almak isteyen Monk, zorlu vakalarda komiser Leland ve Teğmen Disher'a bir tür danışman olarak yardımcı olur. Ama işini geri almak, onun için göründüğü kadar kolay olmayacaktır. Her bölümde Monk'un ayrı bir fobisini ayrı bir takıntısını öğreneceğiz. Teğmen'in sakarlıkları, saflıkları ve her bölümde Monk'un psikiatrist Dr. Charles Kroger ile olan muhabbetleri de dizinin olmazsa olmazları. Ayrıca bazı bölümlerde oldukça enteresan cinayetlere de tanık olacağız.
Adrian Monk rolündeki Tony Shalhoub dizi yayınlanmaya başladığından beri Emmy ve Golden Globe ödüllerine adeta ambargo koymuş durumda. Shalhoub, 2003 yılında En iyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre, 2003, 2005 ve 2006 yıllarında yine En iyi Erkek Oyuncu; dalında Emmy ödülünün sahibi oldu. Ayrıca dizi 2003 ve 2004 yıllarında En iyi Jenerik Müziği dalında Emmy ödülüne lâyık görüldü. Dizi hali hazırda dünya çapında otuzun üzerinde ülkede yayınlanmakta. Eğer eskilerden Murder, She Wrote veya Hercule Poirot gibi polisiye diziler tadında bir şeyler arıyorsanız ve üstüne bir de eğlenmek istiyorsanız işte sizin diziniz.
MONK'un Fobileri ilk 10
1. Mikroplar
2. iğne
3. Yılan
4. Süt
5. Yükseklik
6. Kalabalık
7. Ölüm
8. Şimşek
9. Asansör
10. Mantar
Aldığı Ödüller:
2007 Emmy: En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Komedi) Stanley Tucci
2006 Emmy: En iyi Erkek Oyuncu (Komedi) Tony Shalhoub
2005 Emmy: En iyi Erkek Oyuncu (Komedi) Tony Shalhoub
2004 Emmy: En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Komedi) John Turturro
2003 Emmy: En iyi Erkek Oyuncu (Komedi) Tony Shalhoub
2003 Altın Küre: En iyi Erkek Oyuncu (Komedi) Tony Shalhoub
bir daniel dreach ürünü dizidir. son dönem türkiyedeki dizilere kapak mahiyetinde güzelliğe sahiptir. türkiyede bir sahnede olupta 2 sn. sonrasındaki görüntüde olmayan vazolara nisbetle ayrıntıların diziyi nasıl güzelleştirdiği gerçeğini gö*ümüze gö*ümüze sokan harika yapımdır.
adrian monk bir dedektif. ama o'nu diğerlerinden farklı kılan sayısız özelliği var.
obsesif kompulsif kişilik bozukluğu yaşıyor. sayısız fobisi ve takıntısı var. aynı zamanda mükemmel derecede dikkatli ve özenli. özellikle iş konusunda...
tabii hastalıkları yanında sürekli bir yardımcı bulundurma zorunluluğuna itiyor monk'u. tabii ya; el sıkıştıktan sonra elini sileceği ıslak mendillerini, bilimum ıvırını zıvırını kim taşıyacak? çöpte birşey arayacağında kim girecek?
ancak dediğim gibi mükemmel derecede dikkatli birisi monk. modern bir sherlock holmes adeta. ufacık bir ayrıntıdan katili anlayabilen, ki anladığında da yüzünde sempatik bir gülümseme hasıl oluyor, ve şimdiye kadar bir tek karısı trudy'nin katilini yakalayamayan - ki karısını kaybettiği için obsesif kompulsif kişilik bozuklukları yaşamaktadır - adrian monk, tatile gider katil yakalar; uçağa biner katil yakalar; nefes alış verişinden oturup kalkışından bir insanı kolayca analiz eder...
dizinin özelliği ise şudur; genelde katili ve cinayeti başta izleriz. sadece neden ve olayların birleştirilmesine şahitlik etmek için 40 dakikamız vardır. ki buna da değer, monk'u izlerken cinayeti unutup gideriz...
üstelik dizi emmy ödüllü ve güzel oyunculuklarla, sempatik mimikler ve yerinde jestlerle süslenen bir havaya sahip.
yani; izlenmeyi ve arşivlenmeyi sonuna kadar hakeden bir polisiye komedi.
7 ağustos itibariyle 8. ve son sezonuna başlayacak olan dizi. sharona dönecek diyorlar ayrıca. dört gözle beklenen ve biteceği için üzen dizi.
benim gibi paspal bir adamı bile düzen takıntılı hale getirdi.
Ağustos ayında tnt de yeni sezon bölümleri ile bizlerle buluşacak dizi.
Monk Sinir edici * derecede takıntılı dedektifdir. Kendisinin de dediği gibi. Bu bir lanet ama aynı zamanda bir lutufdur. Gerçekten çok renkli bir kişiliktir kendileri. Aynı zamanda, senaristin aynı durumda olduğunu düşündüren dizidir.
nette bölümlerini aradığım ama bulamadığım korsanların da bulundurmadığı güzel dizi. lan 7 sezonluk dizi nasıl bulunmaz arkadaş. gülerek izlediğim polisiye dizi. *diziport ekelmeye başladı hatta 2. sezonu bile bitirdiler. ama hala piyasada bulunmuyor bu dizi.
hem obsesif-kompulsif hem dedektif; Adrian Monk. Hem kahkaha tufani hem de surukleyici bir polisiye. Monk, guclu gorsel hafizasi, en ince detaylari yakalamasi ve ufacik ipuclarini birlestirmedeki sasirtici kabiliyetiyle her turlu esrari cozen unlu bir dedektiftir.
Karisinin trajik bir cinayete kurban gitmesi, Monk'un obsesif-kompulsif rahatsizligini tetikler. Dedektif, kariyerinde hala cozemedigi tek dava olan bu cinayetin ardindan mikroplara, kalabaliklara ve neredeyse her seye karsi olagandisi bir korku gelistirir. Kahramanimiz, rahatsizligi yuzunden calistigi San Francisco Polis Teskilati'ndan da ayrilmak zorunda kalir. ozel dedektiflik yapmaya baslayan Monk, eski mevkisine donmesine yardimci olmasi icin yanina bir yardımcı alir. Monk, isine geri donebilme konusunda eski sefi Stottlemeyer'i ikna edebilecegini ummaktadir. Ancak sadece polis sefinin onayi geri donmesine yetmemektedir.
Monk'un yeteneklerine sonsuz guvenen Stottlemeyer'in, en zor davalarda ilk basvurdugu kisi artik Monk'tur.
age of empires ii: the age of kings ve bunun devam paketi olan age of empires ii: the conquerors'ın monk'larının ben ta içlerine sıçayım, görünüşlerinden dolayı. yapımcılar, lan oyunun birincisinde mis gibi, gandalf gibi priest komuştunuz, bu ne la? çinli'ye benziyor bu herif!!!1!! ben viking'im diyelim turuncu-turuncu saçlı 147 tane berserk'imin yanında bu adamlar mı olacak lan, çinli kılıklılar mı? ne o öyle bıyık mıdır nedir unuttum şimdi tam neleri vardı. yok evet herhalde vardı bıyıkları. bakın lan o kadar boktan bir ünite ki tipini unutmuşum! kiliseden bu adam çıkıyor, camiden bu adam çıkıyor, olmaz ki!