iyi yönden bakılması gereken olaydır.
Tüme varımlar oradan bu buradan bu sonuç ;
erkeklere abaza diyoruz kabullenmişiz bunu kadın azmış çok mu sorun ?
biz erkekler bunu istemiyor muyduk ?
azgınlaştırma demeyelim de dişiliğinin farkına varması, bastırılmış duygularının açığa çıkması, erkeğin kulu-kölesi olma zorunluluğunu duymaması yani kendini özgür hissetmesi diyelim.
- er kişiler olarak 'özgür kadın' kavramını havsalalarımızın çeperlerine vurup yansımalarını dinleyelim bir kez. nasıl? hoş şeyler değil, öyle değil mi? oysa özgürlük, modern bir erkek için vazgeçilmezdir. kadına gelince neden işler değişiyor acaba? eşit değiller mi yoksa? ama olur mu hiç? olur! hem de bal gibi olur!
hukuk kuralları, beyinlerimizde oluşan düşünce ve zihniyetleri düzenleyemezler. onlar sadece, beşeri ilişkilerimizdeki davranış biçimlerimizi ve eylemlerimizi düzene koymak görevi üstlenirler. beyinlerimizde oluşan düşünce ve zihniyetlerin ve bunlara bağlı gelişen önyargıların temel yaratıcıları; toplumsal alışkanlıklar, gelenek ve görenekler ile bunların büyük etkisi altındaki yakın çevremizdir. kimi sosyologlar, bu iki ögeyi de ahlakın alt başlıkları altında incelemeyi doğru bulurlar zira, bunları da etkileyen temel unsur, kimi dinsel etkiler altındaki ahlaki alışkanlıklardır.
- yasalara göre kadın ve erkek eşittir. pekiyi! gerçekte öyle midir? hayır!
yasaları kimler işletir? yargı organları. burada kimler çalışır? yargı mensupları. yargı mensupları insanlardan mı oluşur? evet! bu insanların kanaatlerini oluşturan öngörüleri ve vicdanları değil midir? şüphesiz! neyin etkisindedirler? yaşadıkları toplumun alışkanlık, gelenek ve göreneklerinin. neden? çünkü verilen ceza toplumsal vicdanı rahatlatmak, adaleti sağlamak durumundadır.
yasaları uygulayacak olanlar da o toplumun içinde yetişmiş, aynı gelenek-görenek ve toplumsal alışkanlıkların etkisinde pişmiş, yine o toplumun insanlarıdır ve o yasalar, toplumsal değer yargılarından ve toplumsal bilinçten ne denli uzak hazırlanmışsa o denli az işlevseldirler. ihtişamlı görünümleri ve altın varaklı ciltleriyle güzel kütüphanelerin raflarını süslemekten, "kadın ve erkek eşittir" gibi hoş hümanist söylemlerde bulunmaktan başka bir işe yaramazlar.
şu toplumsal algıyı değiştirmek, en modern görünümlü erkekte dahi güç iştir;
- modern hayat! her şey için evet ama konu kadın olunca azgınlık yaratır!
diğer bir deyişle; ben erkeğim azarım, sen kadınsın azma! oldu güzelim, oldu canım benim, zilliler yesin o güzel dillerini senin!
