mimarlık öğrencisi olmak

    12.
  1. uykusuzluğa alışmaktır öncelikle. hatta alışmak değil de uyumayı zaman kaybı olarak görmeye başlamaktır. çünkü zaten yirmi dört saati yetirememektir. çizmek, çizmek, çizmektir. hayatının en zor yıllarını yaşadığını düşünmektir, ömrünün böyle geçeceği gerçeğine gözlerini kapamaktır çoğu kez. tasarlamak, tasarlamak, tasarlamaktır. g.tü kalkık, burnu havada, dünyayı ben yarattım edalarında ortalarda dolaşmaktır. kendini özel sanmaktır. saçlarını taramamayı, bakımsız dolaşmayı marifet olarak görmektir, sanatçı kişiliğine vermektir bunları. çizmek, çizmek, çizmektir. kahveyle dost olmaktır. masa başında geçen gecelere yoldaş aramaktır. jürilerden sonra uyuyarak kendini ödüllendirmektir. toplu taşıma araçlarında elinizdeki kocaman maketlerden dolayı insanların siz ucubeymişsiniz gibi bakmalarıdır. ama yine de çevrenizdekilerin size özendiğini bilmektir. otobüste yaşlılar tarafından yer verilen olmaktır. çizmek, çizmek, çizmektir. 'iç mimar mısın, dış mimar mı' sorusuna karşı sabır göstermektir, bazen gösterememektir. maket yapmaktır. çantada silikon tabancası, maket bıçağı taşımaktır. elinde her daim bir yarabandı bulundurmaktır. çizmek, çizmek, çizmektir. uçmaktır, tasarımın farklılığın b.kunu çıkarmaktır. otobüste, tuvalette, yemek yerken, uyurken her an projeyi düşünmektir, çözüm yolları aramak, farklılıklar yaratmaktır. zombi gibi yaşamak, yalnızlığı sevmek, melankolik olmaktır. aynı zamanda coşmaktır, sosyal olmaktır, ağlarken gülebilmektir, tüm duyguları bir arada yaşabilmektir. intihar etmek gibidir, bilerek, isteyerek ölmektir, mazoşistler gibidir, acıdan zevk almaktır. herşeye rağmen sevmektir, çok sevmektir. bir de çizmek, çizmek, çizmektir.
    28 ...
  2. 2.
  3. detaya girersek...

    1- saatin alarmı uyumak zorunda olduğunuz zamanı anlatıyorsa
    2- derslerde, özellikle de mimarlık tarihi ile ilgili olanlarında, horlamak sizi rahatsız etmemeye başlıyorsa
    3- insanlar kafein kokmanızdan rahatsız oluyorsa
    4- bir mekanı iNŞAA edebileceğini düşünüyorsanız
    5- bir haftasonu 20 saat aralıksız uyuyabiliyorsanız
    6- genelde hareketsiz nesneler ile kavga ediyorsanız
    7- tuvalette uyuyakaldıysanız
    8- kardeşiniz tek çocuk olduğuna inanmaya başlamışsa
    9- 48 saatten kısa bir sürede tüm CDlerinizi dinlediyseniz
    10- 48 saatten fazla bir süre aynı CDyi dinlediyseniz
    11- toplum içerisinde gözükmüyorsanız
    12- ev anahtarlarınızı kaybediyor ve bunu bir hafta sonra fark ediyorsanız
    13- dişlerinizi okulda fırçaladıysanız
    14- koca bir rulo filmi koridoru çekerek harcadıysanız
    15- kahve ve yemek makinalarının ne zaman yeniden doldurulacağını biliyorsanız
    16- her zaman yanınızda deodorant taşıyorsanız
    17- maket yaparken geridönüşüm konusunda canavarlaşıyorsanız
    18- kendinizle iletişim kurmaya çalıştığınızda tek duyduğunuz monoton ve sürekli bir sesse
    19- saat 3:00e kadar alkol almadan mükemmel kareografi ile dans edebiliyorsanız
    20- bir öğünde kahvaltı, öğle yemeği ve de akşam yemeğini karıştırabiliyorsanız (ehe.. gerçek füzyon mutfağı)
    21- tatiller sizin için iyi uyuma vakitleri ise
    22- sevgilinizi buluşmaya şantiyeye götürüyorsanız
    23- okumadığınız 100 $ kitaplar alıyorsanız
    24- birileri size tatil fotoğraflarını gösterdiklerinde insan ölçütünü soruyorsanız
    25- Autocad, 3d Studio Max ve Photoshopu biliyor ve de ayrıca websayfası yapabiliyorsanız ama excelin nasıl kullanılacağına dair fikriniz yoksa
    26- ölü ya da diri büyük mimarlara, sanki ezelden beri onları tanıyormuşsunuz gibi lakaplarıyla hitap ediyorsanız
    27- diğer insanlarla herhangi bir ilişki kurmadan, doğal ışık olmadan, yemek olmadan yaşayabiliyorsanız, ama plotter çalışmadığında bu SONsa..
    28- dışarıdan çöp toplar gibi maket malzemesi topluyorsanız
    29- otobüse bindiğinizde bir türlü sığamadığınız için yanınıza kimse oturmuyorsa
    30- dönem başlarında bakımlı, ortasında normal sonunda ise tamamen bir çöplük gibi gözüküyorsanız
    31- sürekli mide ağrısı çekmeye başladıysanız
    32- scrolling yapmaktan parmaklarınız sürekli seğirmeye başladıysa
    33- gerçek yaşamda 3d orbit ve de zoom all özelliklerini arıyorsanız ve bulamayınca şaşkınlığa düşüyorsanız
    34- evlerin ve çevrenin kontörlerini teknik çizim halinde görüyorsanız
    35- gece rüyanızda *uyuduğunuz kısa süreler içerisinde görebilirseniz tabi* proje çözüyorsanız
    36- hasta olduğunuzda konsept, biçem, hacim diye sayıklıyorsanız
    37- evinizin en kalabalık üyeleri kırtasiye malzemeleri ve de küflenmiş yemeklerin üzerindeki yaşam formları ise
    38- fotoğraf makinenize isim taktıysanız, ve her güzel iç mekan çekiminde aferin oğluma diyorsanız
    39- en son sosyal aktiviteniz altı ay önceye tekabül ediyorsa
    40- ozalitçide ve kırtasiyede sizi kırmızı halıyla karşılıyorlarsa
    41- okunacak kitaplarınız başınızda dağ sıraları şeklinde biriktiyse
    42- antik yunan ve Romalılardan artık gina geldiyse ve hepsinin üzerlerindeki drapeli elbiselerini alıp müsait... Neyse...
    43- yine aynı bağlamda mimarlık tarihi derslerine rahat çalışabilmek için bir zaman makinesı yapıp bilinen tarihi daha kolay anlaşılabilir bir şekle sokmak amacı gütmeye başladıysanız.. hatta piramitlerin sizin düşündüğünüz fikri uygulayan birileri tarafından yapıldığına inanıyorsanız
    44- zaman algılamanızda kaymalar başladıysa

    siz mimarlık öğrencisisinizdir... mimarlık öğrencisi olmak böyle bir şeydir.
    ***
    23 ...
  4. 8.
  5. eğlenceli bir şey aslında. geiorum gidiyorum, üç çizgi çiziyorum yarın jüri var ama bazen çıkmıyor fikir. bi an coşuyorum , bi an tasarladıgım kafenin önündeki avluda aslında hiç tanımadıgım ve olmayan sevgilimle tartışıyorum. sağdaki galerimden esen rüzgarı saçlarımda dolaştırdıktan sonra karşı masaya şarap siparişi veren üç genç insanla göz göze geliyorum. yanda çocuk sanat evinden çocuklarını almak için gelen bi kaç veli var. öndeki arcade da alışveriş yapıyorlar. çocuklar sıçrıyorlar. üst kattaki bir loftta oturan adam bu küçük dünyadan ilerliyor elindeki anahtarlarını sallayarak. en üstte archytctin kendi konutu var zaten. şehri ayaklar altına seren. emre arolat ın güzel bir yerine bakıyorum. ışıklarımı söndürüyorum, eskzlerimi alıp camın önünde bir kadeh şarabım var elimde. sabah oluyor birden. yne canlanıyor küçük avlum. arakatlardan inen ve birbirine selam veren komşularım var. herkes biyerlere dagılıyor. diğeri yan bloktaki fırına gidiyor ekmek almak için. burdaki minik pastahanenin simit kokuları yayılmış avluma. yandan esen lodos akşam üstüne götürüyor beni tekrar. neredeydim ben evet. karşı masadakiler. alışveriş yapanşar. annelerinin gelmesini bekleyen bikaç çocuk var üst kodda. en tepede ne var kim var... tasarlayınca gçrücem b,lmyorum.
    9 ...
  6. 47.
  7. Yarı dönemden döndüğüm bolumdur.
    Bir çok hayallerle gidilir, hayallerinizi alt üst edip, mimarlıktan tiksindirirler.
    Tercih etmeden önce çok iyi araştırılıp, iyi gözlem yapılmalıdır, biktirir.
    4 ...
  8. 19.
  9. mimarlık öğrencisinin ilk yılı....

    - hangi bölümde okuyorsun sen...
    + mimarlık
    - iç mi, dış mı? *
    + yani şimdi şöyle...aslında, dış değil de içte değil.. aslında dış mimarlık diye bişey yok... hem iç mimarlık güzel sanatlara bağlı başka bir bölüm, ama bazı ortak dersler var tabi. hem biz normal mimarlar * olarak ösym ile doğrudan alınırız onlar üniversite kurulunca mulakata tabi tutularak alınırlar, bizim puanımız daha farklıdır ... sonra... bla ..bla...bla..

    mimarlık öğrencisinin sonraki yılları....

    - hangi bölümde okuyorsun sen...
    + mimarlık
    - iç mi, dış mı?
    + iç!!! *
    (bkz: canından bezmek)
    4 ...
  10. 37.
  11. batsın bu dünya demenin, üniversitedeki halidir. sözleri şöyle olabilir.

    batsın bu bölüm, bitsin bu projeler,
    ağlatıp da güldüren jüriye, yazıklar olsun!
    bitmemiş maketler, yarım kalan kesitler,
    uykuya hasret çeken gözüm, kör mü olsun?

    ben ne yaptım autocad sana
    mahkum ettin beni masaya
    her çizgide, bin fikir var
    şikayetim neufert'e!

    şaşıran güneş mi yoksa ben miyim bilemedim.
    aha sıçtın mavisi, projeyi bitiremedim.
    maketle otobüsteyim, sağlam götüremedim.
    off offf offf offfffffff!

    batsın bu bölüm!
    4 ...
  12. 16.
  13. bir haftalık proje tatilini çok görmek, 'ohooo ben bu arada 3 jüriye pafta hazırlarım' demek, hafta boyunca gezmek, sözlükte takılmak ve projeyi yine son geceye bırakmaktır.
    3 ...
  14. 25.
  15. acınası insanlarla bir arada proje çizmeye çalışmaktır burda öğrenci olmak. uyuma saatlerinizi unutmaktır. jürilerde yorgun görünmemek için surata bir ton şey sürmektir. yaplacakların asla bitmemesidir. grup çalışmasından nefret etme sebebidir. sürekli gergin, mutsuz ve huzursuz dolaşmanızdır. dokunsalar ağlayacağınız derslerden çıkmanızdır. bazı jürilerden eve dönünce 20 saat aralıksız uyuyabilme yetisine sahip olabilmektir. tüm konuşmaların sonunun konsept, taşıyıcı, malzeme diye sonlanmasıdır. alınan notların önemsizleşmesi, projeden geçmenin son notuna razı gelmektir. elindekiyle yetinmeyi öğrenmektir. mezun arkadaşlardan yardım dilenmeye razı olmaktır. son dakika insanı olamadığınızda sinir krizi geçirmeniz, ozalitçinizin bile size acıyan gözlerle bakmasıdır. dönem boyu 600 tl yi çıktıya bayılıp sonraki dönem ne bok yicem la şimdi demektir. dandik ağaca verecek para bulamadığınızdan değişik yollar bulmaya çabalamaktır. cepteki son parayı bazen maket bıçağına vermek ve keskin kalsın diye dua etmektir. yapıştırıcı kokusuna bağışıklık kazanmaktır.
    her ne olursa olsun güzel bölümdür. hele mezun olmaya çok yaklaşınca. *
    3 ...
  16. 38.
  17. Zor bölümde okumaktır. Ev arkadaşım mimarlık öğrencisiydi lan onunla birlikte bizde diploma alsak yeridir. Az maket yapmadık puşta. Evet.
    4 ...
  18. 1.
  19. ilk yıllar t cetveli ile bütünleştikten sonra ilerleyen yıllarda bilgisayarı t cetveline tercih etmek ,uyku nedir bilmemek, kafayı projeyle bozmaktır. zordur. proje yetiştiricem diye kendini dış dünyadan soyutlamaktır. yazıktır...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük