Binanın zeminini statiğini temelini kolonunu krişini rüzgara yönünü bokunu püsürünü jeoloji/inşaat mühendisleri yapıyor.
E tüm bunlardan sonra zaten oransal olarak pencere açıklıkları ve bolkon metrekareleri çıkıyor. Yapacağın kat sayısı bulunduğun yerdeki imar izinlerine ve mal sahibinin maddi gücüne bakıyor.
Ne kadı geriyor hee pencerenin etrafındaki söve nasıl olacak???
Sırf söve çizmek için 4 sene okul okuyorlar..
iç mekana hiç birmeyeceğim. daha 5 yıllık taze iç mimar olmama rağmen türkiyenin en büyüklerinden sayılan Mimarlık firmalarının çizdiği iç mimari projeleri elimin tersiyle iterim.
2-3 ay önce açılan 5 yıldızlı bir otelde türkiyenin taban*ı en geniş mimarlık şirketinin çizdiği projede. Gelin Açık havuz koktey/düğün alanına geçebilmesi için sırasıyla önce spa alanından geçecek, sonra restoran ve asasörlerin bulunduğu koridor den boydan boya gidip restoranın önünden geçip çok amaçlı salonun içine girmesi, salonun terasa çıkış kapısından çıkması gerekiyor. işin kötü tarafı buradan havuzun alt kademesine çıkıyor olması. Aslında milletin burada olup gelinin üst kademeden buraya inmesi gerekiyor ya neyse bunlar önemli değil taban*ı geniş mimarlık çok güzel dış cephe yapmış.
şantiyelerde en sevilmeyen grubun başında olan, inşaat mühendislerinin hep sözlü tacizine uğrayan bu nedenle kendine savunma mekanizması olarak 'ukalalık'ı seçen, özünde iyi ve eğlenceye düşkün; aldığı eğitim sonucu olaylara farklı bakan ,çevresindekilerin bunu farklı olmak için yaptığını sandığı, en büyük ideali bir gün kendi tasarladığı binayı yapılmış olarak görmek olan insandır kendisi. Tembeli yoktur bu mesleğe sahip olanının, bıkmışı umursamazı vardır ancak.
uykusuzluğunuzu bölüşebileceğiniz insanlardan.
akademisyenler, doktorlar, sanatçılar ve mimarlar.
yahut athena'nın gece kuşları.
herkes uyurken gözlerini dört açmak zorunda kalanlar.
ali ağaoğlu'nun kaprisleri reklamlarında izlediğimiz kadarı ile müteahhitlerin elinde oyuncak olan kişi.
adam bi salvo ile yüz tane projeyi masadan aşağı sallıyor gençler.
yok o değil, yok bu değil, eşşeğin değişik uzuvları akla gelmiyor değil.
tabi ki yerin dibine vurmayız ama statik dediğimiz lanet hesaplamanın gerekliliğini kavrayamamışlarıda var aralarında. ondan sonra niye efendim mimar takım elbiselide inşaat mühendisi hep oduncu gömleği! he birde yağcılıkta sınır tanımayan "statiker" inşaat mühedisi arkadaşlarımıza da sesleniyorum "ulan piyasanın anasını s'ktiniz" statikerlik ne zamandan beridir iş kolu olmuş lan! bi silkelen bi kendine gel.
Mimar olduğunuzda şunların gerçekleşeceğini de kimse size söylemedi:
- Kendi zevkinize mali gücünüzün yetmesi mümkün olmayacak.
- Hizasından hafifçe sapmış her şeyi anında fark edeceksiniz.
- Hiçbir binaya onun "mimarisi"ni okumadan bakamayacaksınız. Sadece bir mekan analizi yapıp asla orayı deneyimleyemeyeceksiniz. Sadece bir görgü tanığı olarak kalacaksınız...
- Doğal ışık ve gölgelere sonuna kadar hayran olacaksınız.
- Hiçbir şeyin kaçmasına izin vermeyeceksiniz, beyniniz dönecek ve gözünüze uyku girmeyecek.
- Kimseyle ne yaptığınız hakkında konuşamayacaksınız. Hiç kimse bir mimarın ne yaptığını bilemez.
- Aynı zamanda hem yorgun hem de memnun olacaksınız.
- Sırtınız ağrıyacak.
- Düşündüğünüzden daha az saygı göreceksiniz.
- Utangaçlığınız kibir olarak yorumlanacak.
- Yıllar boyunca elinizin gelişmesi için çalışacak ve sonunda ustalaştığınızı düşüneceksiniz. Yine de her gün, ama her gün çalışmaya devam edeceksiniz.
- Bir projede yaptığınız her bir hatayı hatırlayacaksınız ve bu sizi doğru olarak yaptığınız her şeyi görmekten alıkoyacak.
- Her zaman için her şeyi düzenlemek isteyeceksiniz. Ancak bunu yapmamayı seçeceksiniz.
- Gençken, kahramanlarınız alakasız insanlar olacak. Yaşlandıkça anlamaya başlayacaksınız.
- Gerektiğinden çok daha az inşaat hakkında bilginiz olacak.
- Hayatınızdaki kilometre taşlarının izi o an üzerinde çalıştığınız projelere göre şekillenecek.
- Her şey hakkında bir şeyler bildiğinizi fark edeceksiniz, ama sadece birkaç şey hakkında çok şey bileceksiniz.
- inşa edilmiş çevrenin sürekli gelişen bir biçim olduğunu anlayıp nesillerce bireysel çabalar sayesinde parça parça oluşturulduğunu göreceksiniz. Bireysellik ve toplum arasındaki dengeyi görmeye başlayacaksınız.
- Sık sık ilgi odağı olmak için bir fırsatınız olacak, ama bundan nasıl yararlanacağınızı bilmeyeceksiniz.
onu okumak zordur. Ve yan gelip yatamazsın. Her mesleğin zorluğu vardır. Yorulursun felan. Ama bu meslekde hem zihnini yorarsın hem hayal gücünü ve fiziksel olarak da yorulursun tabii. Zor vallahi.
okurken bi bok öğrenemediğin meslek.hocalar mal piyasada bi bok yiyemeyen mallar hoca oluyo sikecem okuluda projeyide jüriyide yazmayın amk.ne var la ben kötü mimarım entel konuşup artistlik yapamam.
gece yaşarlar. tasarım yapacağım diye kasarlar. dişileri daha karizmatiktir. her iş de çok emek sarf edip az para kazanırlar. saçları güzel olur. kalemleri afillidir.
biraz kasıntıdır
eleştirmeyi sever
özgüveni sağlamdır
özgün olmaya çalışır
başaramadığında başka projelerden çalar
uyku düzeni yoktur
proje teslimi yaklaştıkca uyku süresi azalır
kola veya kahve bağımlısıdır
fast food vazgeçilmezidir
o yüzden ev yemeği yapabilen biriyle evlenmelidir
sanatsal ortamlarda bulunmak hoşuna gider
entelektüel sohbetlere girmeyi sever
abuk mizahıda sever
meslektaşlarından hoşlanır
genellikle meslektaşıyla evlenip büro açar
proje yarışmalarına girer
kazanamayınca jüriye küfür eder
sonra birinciye küfür eder
sırayla gider
sevdiği ve vazgeçemediği markalar vardır
inşaat mühendisleriyle anlaşamaz
son dakikada proje değiştirebilecek kadar çılgındır
değiştirmeye üşenen tırt mimardır
insanı sever
ama projelerini daha çok sever
çünkü; müşteri kazanmak için proje değil, proje yapmak için müşteri kazanır.
tezatlıkları bünyesinde barındıran çelişkili kişiliktir. kazandığı parayla kimin tasarladığı belli olmayan kiralık bir apartman dairesinde otururken, kendi egolarını kodlayıp evin küçük hanımı için aynı zamanda at koşturabileceği bir giyinme odası tasarlar. ya da evin küçük beyine karpuz tarlası için multimedya odası hazırlar. eskizinden taşan hayallerini daha sert çizgilerle oturtur projesine. ilerleyen yıllarda da eğer iş sahibi zengin bir mimar olursa o günleri yaşayan kendisi değilmiş gibi berbat düzene halay çeken bir patron olup çıkar. yeni mezun mimarlar üzerinde oynat uğurcum formatında takılmaya devam eder.
amelenin bi kıdemlisidir.örn:ben...sabahlara kadar uyumayıp,sabah uyuyan ınsandır mimar.genellikle inşaat mühendislerinin ve işçilerin arkalarından çok küfür ettiği kişidir mimar..ah bu mimarlar ah...
okumuya devam ettiğim ve okula kayıt yaptırdığım günden beri uykuya hasret kaldığım sanat dalıdır. yine de galiba ben mimarlıktan başka birşey yapamazdım dedirten meslektir güzeldir hoştur aşktır efendim.