ısrarla, milliyetçiliği ırkçılıkla bağdaştırmak isteyip siyasi ve ideolojik hesaplar peşinde koşan yanlış önerme.
"Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Sonra da birbirinizi tanıyasınız diye milletlere ve kabilelere (insan topluluklarına) ayırdık."
"Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. işte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan milletin üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım."
"biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir." (atatürk, 1920)
"biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk toplumudur. bu toplumun fertleri ne kadar türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur." (atatürk, 1923)
"Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. işte Türkiye ne yapacağını bilmelidir...bizim bu dostluğumuz idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz, onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır ? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür...inanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli." (atatürk, 1933)
kendi vatanını kendi milletini sevmek bir evladın kendi ailesini çevresindeki diğer insanlardan daha çok sevmesine benzer. diğer insanlardan nefret etmeyi getirmez. mahallenin diğer çocuklarıyla benim babam senin babanı döver kavgasına girmiyorsa son derece normaldir, gereklidir. işte bu yüzden milliyetçilik bölücülük değildir.
köklerine bağlılığı onlara sevgi duymayı abesle iştigal sayan, aynı anda hem kendi ailesine hem başka insanlara sevgisini paylaştıramayacak kadar dar gönüllü olanlar, bunu kendince mantiki bir temele oturtmaya çalışarak ruh boşluğunu tatmin etmeye uğraşanlar varsın öyle davransın. kendine köklerine sevgi beslemek bu kadar kötü bir şey ise ahmet'den değil de karşı köydeki mehmet'den doğmak onlar için sadece bir şans, önemsiz bir ayrıntı ise ilk önce köklerini ailerini, kendi babalarını red etsinler . hatta bu da yetmez sıkı bir enternasyolist, bir dünya insanı olarak dünyadaki tüm erkekleri babaları bilsinler. lakin aman dikkat.. önüne her çıkana baba demek insanı ya hain evlatlığa götürür ya da p.çliğe. sadece ama sadece buna dikkat etsinler..
milliyetçiliğin eleştirilme noktasında; geçmişinin 200-300 yıla dayandırılması ile tanımını yitirmesi sayesinde anti-emperyalizmin saflarından daha rahat yerilmesini sağlayan slogan.
hatırlatmakta fayda vardır, milliyetçilik ne türklere özgüdür, ne fransız ihtilali ile başlar ne de emperyalizmin ortaya çıkardığı yeni bir akımdır. an'ın eleştirisini yaprken biraz da somut bilgiler vermek lazım.
kisinin kendi milletini sevmesinden daha masum, daha dogal ne olabilir. kendi milletimi sevmem boluculukse soyleyecek baska birsey bulamam bu vakitten sonra.
canakkalede sehit olanlarin arasinda turku, kurdu, cerkezi, arnavudu vardu. hepsi tek bir vatan icin savastilar. bu vatan icin sehid oldular.
ben canakkalemle ovunurum arkadas bu boluculuk olmaz, boluculuk yabanci servislerin kucagina oturan bir haini onder kabul edip mehmedime kursun atandir.
bolucu halkima hizmet vermek isteyen doktorumu, ogretmenimi vurandir.
neyi böldüğü ve bu bölüşün doğru mu yanlış mı, haklı mı haksız mı olduğu, hangi milliyetçiliğin bunu yaptığı vb. bir çok alan boş bırakılarak hepsi bir kaba sığdırılmış önerme.
"teşkilatlanma ve kuruluş halinde bulunan her millet, mevcut şartlara ve hedef alınan gayeye göre, milleti tarif etmiştir; mesela almanlar ve slavlar ırk ve dili -yani tarihi mecburiyeti-, fransızlar arzu ve iradeyi -yani ferdi hürriyeti-, italyanlar arazi ve dili -yani coğrafi ve tarihi mecburiyeti-, milletin meydana gelişinde ve devamında en esaslı etken olarak almışlardır." (yusuf akçura - türkçülük, türkçülüğün tarihi gelişimi, s26-27)
şimdi kuzum hangi milletin milliyetçiliği bölücülüktür?
diyelim ki almanlar ırk ve dil açısından, fransızlar ferdi hürriyetin teşekkülü açısından, italyanlar coğrafi ve tarihi mecburiyet açısından bölücülük yapıyorlar. ne yapsınlar mesela italyanlar? gel arkadaş ben coğrafyamı milliyetçilik yapıp bölmeyeceğim ortak kullanalım mı desinler?
biz milleti en genel ifade ile "dili dilimden, dini dinimden" şekliyle tanımlarız. hiç kusura bakma sinyor, bu konularda bölücülük yaparım.
hem biliyor musunuz, bu memlekette en azılı kafatasçı diye ilan ettiğiniz atsız zamanında neler yazmış :
"Şuuraltında veya duygularının gizli yönünde başka biri ırkın şuur ve özleyişini taşımayan kimselerdir.
Türkçülere yedi, hatta yirmi kuşak ilerisine kadar soy kütüğü arayan kimseler diye iftira ediliyor. Tatbik kaabiliyeti ve araştırma imkânı olmayan bu safsatalar ancak moskofçuların ve başka düşmanların uydurmasından ibarettir. Her zaman verdiğimiz örnekleri yine tekrarlayalım: En büyük Türkler' den biri olan Yıldırım Bayazıd'ın anası Türk değildir. Hangi Türkçü onu Türklük kadrosundan çıkarmıştır veya çıkarabilir? istiklâl Marşı şairi Mehmet Akif' in babası Arnavut, ülküsü de Türkçülüğe aykırı olan ümmetçilik olduğu halde hangi Türkçü Mehmed Akif için Türk değildir demiştir?
Mesele Yıldırım Bayazıd veya Mehmed Akif kadar Türk olabilmektedir. Bir millette millî ruh yükseklerde olduğu zaman onların arasına karışan yabancıların hiçbir tesiri olmaz. Millî ruh, herhangi bir yabancılığı eritir. Fakat millî ruh arıklayınca, yabancılara karşı hayranlık başlayınca her şey allak-bullak olur. Milliyet inkâr edilir. insanlıkla hiçbir ilgisi olmayan çıkarcılar insaniyetçi kesiliverir. Her türlü konfor ve rahat içinde yaşayan milyoner çocukları, bu konfor ve rahatın zerresini bile feda edemeyecek oldukları halde komünist olur. Komünizm uygulanırsa ne o yiyeceği, ne o evi, rahatı, parayı, arabayı bulamayacağını, işçi haline geleceğini düşünemeyecek kadar ahmaklaşır." (Hüseyin Nihal Atsız, türk halkı değil türk milletiyiz, ötüken 61. sayı, ocak 1969)
unutmadan şunu da bil mösyö:
bu millet en kuvvetli olduğu zamanlarda yunus'u mevlana'yı, şeyh galip'i hediye etti insanlık alemine. ne hitler'i, ne stalin'i, ne de mussolini'yi...
bir insanın onuru mensup olduğu milletin yüceliği ile ölçülür ve bir piç olup imparator olmaktansa, onurlu bir hiç olmayı tercih ederim, demiş bir türk düşünür.
tüm türkiyeyi bir bütün olarak bölünmez bütünlügüne inanmanın yanı sıra bunu canı pahasına sevmek ırkcılıga dayanıyorsa en büyük ırkcı yüce türk milliyetcileri olsun!