bir ortaya çıkma,kendini gösterme davranışıdır.özünde silahı barındıran her eylem egoist bir tutumdur,burda miliyetçilik de aranır başka kısır bir davranışta.eylemin amacı ne olursa olsun,silah gibi bir materyal oldumu,bu uğurdaki bütün kazanım ya da kaybedişler anlamsızdır ve bilinç aranmamalıdır.
milliyetçilik halkın damarlarına zerkedilen en öldürücü zehirdir. milliyetçiliğin önüne herhangi bir sıfatın gelmesi (atatürk milliyetçiliği, atsız milliyetçiliği,vs.) bu durumu değiştirmek bir yana daha da riyakar bir forma sokar. milliyetçilik, kendisini tek kurtuluş yolu olarak göstermek için düşman yaratmaya ve oluşan korku ikliminden yararlanmaya muhtaçtır. hiçbir tehditin olmadığını düşünsenize; kimin s.kinde olurdu milliyetçilik, ulusalcılık! ha benim hala s.kimde değil, orası ayrı. herkes benim kadar aydın olsa keşke! tuncay özkan falan üsküdar iskelesinin önünde simit satardı o zaman. her sabah ondan alırım valla, yeter ki simit satsın.
öhü öhü öhü. sağa sola g.t kollama düsturları savuran pek acaip türk ve kürt aydınları ve onların milliyetçi abileri! konunun tıkandığı yerden sesleniyorum! demagoji ha başladı başlayacak!
milliyetçi görüşün birçok mit tadında mensupları da gayet iyi bilecektir ki iktidar dediğin ille seçimle ya da burjuva cumhuriyeti kavramları (siyasi iktidar) ile yaratılmaz. vatan bölünmezliğini bireyin kendisini gerçekleştirmesine [burada bazı nato mermerler için ek açıklama lazım, birey özgürlüğü="biji" sıfatına eş koşan büyük sosyal tespitleri olduğundan kürt milliyetçiliğini lanetleyen birçok entryime göz atabilirler, böyle bir açıklamaya sebep olan militer kürt milliyetçilerine de buradan aritmetik küfürler saydırmaktayım] tercih eden, 21. yüzyılda antidemokrasiyi, şiddeti iliklerine kadar özümsemiş bir cumhuriyetin çocuklarının, askerlerinin, teröristlerinin bu noktada milliyetçi cephe hükümetlerinin 80 öncesi nelere zemin hazırladığından, 80 sonrası 17 yaşındaki çocuklar asılırken kimlere pasaport dağıtıldığından isteyerek istemeyerek elbet haberi olmayacak, kendi objektiviteleri doğrultusunda değerlendireceklerdir. günü kurtaranların, 70'li yılların o sicili belli polis memurlarının-amirlerinin, o milliyetçi abilerin daha düne kadar trabzon emniyet müdürlüğü görevinde bulunduğu, tıpkı aynı doğrultunun etki-tepki yasasını gerçeklercesine 80 öncesi ve sonrasının asala-k teröristlerinin sapkın milliyetçiliklerini sergiledikleri, abdullah öcalan isimli katilin doğu illerinde kahraman ilan edildiği devrin psycho milliyetçi-militer tablosudur.
döngüdür. birbirini besler, büyütür. arada kaynayan karmaşada amerikan petrol şirketleri, türk inşaat şirketleri (hatta ilginçtir ki bir nevi türk silahlı kuvvetleri kuruluşu olan oyak'dan krediler alarak) ve birçok uluslarası şirket pastayı bölüşürler.
haftaya ali baba'nın otel odasında görüşmek üzere.
daha berrak , daha nesnel bakan gözlerin yine derin devlet üzerinden günü kurtardığı tespittir. derin devlet'i ülke yönetimindeki baş aktör mü olarak görüyor bu berrak , nesnel bakış onu bilemem. ama kapatılmaya çalışılan bir konu varsa milliyetçi görüşün bu ülkede iktidara henüz gelmediğidir. terör üzerinden siyaset yapılıyor yakıştırmalarını düşünüyorsunuzdur ama milliyetçiliğe şansın verilmediği bir ülkede yaşıyoruz. ve bu şans verilene kadarda terör üzerinden siyaset yapılıyor zırvasını düşünüp durun. siyaset meydanı izliyorum yaklaşık iki , üç sene önce , vatandaşı kışkırtmaya yönelik hareketlerine devam eden bir kürt aydın yine konunun tıkandığı yerde bu kardeşimiz gibi derin devlet deyip günü kurtarmaya çalıştı. derin devlet var öhü öhü öhü. ismini hatırlayamadığım bir milliyetçi abimizde derin devlet gerçekten varolsaydı seni o koltukta konuşturmazdı demişti. tabi ki programın ağırlığına , uslubuna yakışmayan bir tabloydu , bir söz öbeğiydi. bu ülkede derin devletin varlığına inanıp öhü öhü öhülemek sizin çıkış kapınız değil. ama ne olur ne olmaz gö.ünüzü* kollayın. aa bak bende ağırlığa , usluba yakışmayan bir tablo sergiledim. kürt aydınımız kadar hakkettin sende ne yapalım haftaya siyaset meydanında görüşmek üzere. bak o sözlerden sonrada aynı bu hızla kapanmıştı program.
tarihsel açıdan bakarsak, avrupa'ya nazaran, türkler için milliyetçilik türk'ün en eski çağlarına kadar uzanmaktadır. türk'ün orta asya'da çin'e ve diğer düşman milletlere karşı gösterdiği mücadele, bilge kağan'ın orhun yazıtları'nda "oğuz milleti!" olarak bahsettiği milliyetçilik vardır. ve o zamanlar, pkk portakalda vitamin bile değildir.
osmanlı'nın ilk zamanlarından beri, hatta eski bizans tekfuru köse mihal bey'in osman bey'in en sevdiği dostlarından olması dahil, kökeni farklı olsa bile türkler bütün milleti içten kucaklamıştır ve sadrazamlık dahil üst makamlar devşirmelere verilmiştir. ama giderek bu üst makamdaki devşirme işleri, "abdülhamid'i tahttan indiren heyet" gibi zararlı oluşumlara dönüşmüştür.
1915 ermeni isyanları ve sonrasında gelen tehcir meselesi, şeyh sait isyanları gibi kışkırtma sonucu oluşan etnik-milliyetçiliğe karşı, farklı kökenden bile olsa ülkü birliği içinde olan millet, bütün bunlara karşı milliyetçiliğini baskın tutmuştur.
bu kışkırtmaların en moderni olan pkk'ya karşı olan nefret ise, bulunduğu toplumun değer yargılarına bağlı olarak, bırakın vatanı, milleti - lafın gelişi tabii,sakın bırakmayın haa - bir insan olarak, pkk gibi bir terör örgütünün insanlık dışı yaptığı şeylerden dolayı oluşan bir duygudur, bir duyarlılıktır. ve elbette pkk'nın en büyük hedefi olan türk milletinin huzursuzluğu ve yok edilmesi çabasından dolayı, türk'ün milliyetçiliği pkk'ya karşı en ön plandadır.
ve başta dedim ya, bilge kağan. söylediği şeyi hatırlayın : "oğuz beyleri, milleti ! işitin! üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir?" çin'in tatlı sözüne kanarak bölünen ve dağılan türk milleti gibi bugün de bir ayrılık söz konusudur. ve bu gerek ırk veya millet olarak olsun, gerek kültür olarak olsun, maalesef devam etmektedir.
en basitinden, farklı kökenlerdeki vatandaşlar için "ermeni dölü, kürt inadı, çingene ağzı..vs." kullanılan deyimlere karşı çıkıp, türklüğü aşağılayıcı deyimlere izin veren insanlar bu ayrımcılığı olumsuz bir biçimde körüklemektedir. terör gibi konularda zaten ödün verilmemesi gereken milliyetçiliği aşağılayarak bu birliktelik sembolünün içini boşaltmaya ve milli birliği zayıflatmaya çalışanlar bu ayrımcılığı olumsuz bir biçimde körüklemektedir.
bu yüzden de, milli söylemleri olan partiler ve sivil toplum kuruluşları ırkçılıkla suçlanmakta, kitleleri birbirine bağlayıcı olan nutuklar "vatan-millet-sakarya" olarak hakir görülmekte, ıslahat fermanlarında azınlıklara verilen ayrıcalıklar gibi olumlu görülmesine karşın yine ayrımcılığa neden olmaktadır.
işte, bütün bunlara karşın, milliyetçilik gibi türk'üyle, kürd'üyle, laz'ıyla, çerkez'iyle bütün milleti birbirine bağlı tutan bir kavram tek bir zararlı oluşuma mal edilmemelidir.
Şair, " Eğilmedik, düştük öldük, kırıldık / Ne yazık düşmanı dışta bilirdik" diyor. Yani sadece görünen değil, içimizdeki ve bize dost görünen gizli düşmanlara karşı da bu hassasiyet gösterilmelidir. Bu, elbette geçmişteki veya halen devam ettiği gibi fişlemek şeklinde olmamalıdır, ama milletçe içinde bulunduğumuz durum ve zaman adına çok geç olmadan tetikte durulmalıdır.
türk milliyetçiliği pkk dan yüzyıllar önce oluşmuştur (bilmeyenler için türk tarihi ve türk devletleri) gerçeğiyle saçmalığı kanıtlanabilir önermedir. türk milliyetçiliği pkk ile değil, ülkenin ilkelerinin ve temellerinin ne kadar zor koşullarda yerine oturduğunu bilmek, yüzyıllar boyunca var olan bir nesli devam ettirme ve vatanına yararlı bir insan olmakla beslenmektedir. pkk ile sadece pekişmekte, bazı şeyler ve kişiler daha iyi anlaşılmaktadır.
edit: türk milliyetçiliği ırk ayrımı yapmaz. bu yüzden yüzyıllarca bir çok halk beraber yaşamıştır.
ağzından çok gö.lerini kullananların, sanki yıllardır ülkenin başında milliyetçi bir iktidar vardıydı da teröre dur denemedi yaklaşımlarında bulunanların, 12 mart muhtırası'ndan beri ülkede hallice yuvalanan derin devlet oluşumundan ne derece haberi var bilemiyorum. özel harp daireleri, kontrgerillalar sosyalistleri korumak için kol gezmedi herhalde. milliyetçiliğin kara baharıdır yaşadığımız dönem. gö.ünüzden ziyade daha berrak, daha nesnel bakmaya gayret ediniz, yeterli olacaktır.
üzerine ansiklopedilerce yazılar yazılsa sabit fikirli denyolar tarafından anlaşılmayacak olan Türk milliyetçiliği üzerine kuru bir tespitin üzerine sayfalarca tartışılsa uzlaşılmayacak bir önerme.. öncelikle millet kavramı nedir onu açıp okumak lazım. türk milliyetçiliğinin önüne siz kürt milliyetçiliğini koyamassınız. çünkü kürtler tarih boyunca bir "millet" kavramını oluşturacak kültürel,sosyolojik,toplumsal bir oluşumu tamamlayamamıştır. şu an dünya üzerinde kürtleri temsil ettiğini öne süren iki kavramdan yani barzani-talabani ikilisiyle türk topraklarındaki pkk ve onun siyasi kolu dtp nin eğer kürt milliyetçiliğini savunduğunu iddaa edenler varsa, onlara şunları rahatlıkla söyleyebilirim. ne amerikan köpekliği, ne de kuklalılığıyla, ne de yollara mayın döşeyip uzaktan patlatılarak bir millet, bir kültür olma yolları yürünemez. olsa olsa bu kürt köpekliği olur.*
bu ülke şu ana kadar başa gelen hiç bir iktidarla teröre karşı dik duramamıştır. sanki yıllardır ülkenin başında milliyetçi bir iktidar vardı ve teröre dur diyemiyordu. türkiye iş bilmez beceriksizlerin , ülkesinin temel değerlerine saygı duymayan insanların iktidarında olduğu sürece milliyetçilik pkk ile beslenecektir. ama milliyetçilik kustuğu gün bu iş bilmez beceriksizler , ülkesini dönüm dönüm satanlar , tc kimliği taşıyıp dağa çıkanlar , kaçacak delik arasınlar. bu ülkede ne gibi kavramların , ne gibi görüşlerin nelerle beslendiğini bildiğimiz için içimiz rahat , başımız dik. hiç olmazsa bu ülkenin direnişi , varoluşu ve mücadelesi üzerinden besleniyor milliyetçilik. sizinde milliyetçilik pkk ile besleniyor sözüyle anlatmak istediğiniz tam olarak bu. peki beğenmediğiniz milliyetçilik dışındakiler neyle besleniyor. gözü olan herkes görüyor. ağzı olan herkes konuşuyor. ağızdan çok gözünüzü kullanın.
önce türk milliyetçiliği beslenir, ardından kürt milliyetçiliği*, sonrasında savaş beslenir, silah tekelleri beslenir...
onlar beslendikçe biz aç kalırız, zayıflarız, kendi sözde gururumuz; özde aptallığımız içinde hapsoluruz...
not : milliyetçiliğin her türlüsü insanlık dışı modernizm safsatası, bir kitle hipnoz mekanizmasıdır.
ne yani pkk diye bir kahpe örgüt olmasaydı insanlar milliyetçilik duygularını kayıp mı edecekti? ya da milliyetçilik sadece bu topraklar için akıttığın kan yahut bir terör örgütüne karşı olmakla mı ilişkilidir? diye sorulara maruz kalacak önerme.
maalesef milliyetçiliğin yozlaştırılması ile cahil ya da çocuk yaştaki insanların yapabileceği tespit.
milliyetçilik basit bir ideoloji ya da sıradan bir duruş değil bir yaşam şeklidir,
özellikle klasik anlamda muhafazakar anadolu milliyetçiliği(türk milliyetçiliği)
dogru olsaydi yillardir suren pkk problemi sebebiyle halk cozum amacli olarak mhp gibi bir partiyi iktidarda tutardi. durum ortadadir. tek tarafli ideoloji ko$turmak yerine kar$it du$unce sistemlerinin temelini ogrenmeye cali$mak faydalidir. turk milliyetciligini sadece pkk'dan beslenen bir sistem olarak gormek en basit ifadeyle; armutluktur.
paradoksun türkiye'deki acı yüzüdür. pkk'nın milliyetçilik ile beslendiğini belirtmez isek saçayağının biri eksik olur. bu da tüm militer tavır hayranı türk ve kürt milliyetçilerine kapak olsun.
Pkk terör eylemleri ile kaos ve panik ortamı yaratmak istediği için doğal olarak yurttaşlarımızda bu eylemler karşısında bir nefret duygusu oluşacaktır . Bu öfkesini yönlendirecek herhangi bir oluşumu karşısında göremeyen halk ise doğal olarak radikal milliyetçi duygulara teslim olacak ve toplum kutuplaşarak insanlar birbirlerini fişlemeye başlayacaktır . Bütün bunların ardından militaristleşen toplum silah olarak linç kültürünü ön plana çıkaracaktır . Neticesinde demokrasi etnik-milliyetçiliğe , vatanseverlik de militarizme dönüşecektir .
Zaten Pkk terör örgütünün çıkış noktası da kürt halkının demokratik talepleri değil , ayrılıkçı etnik-milliyetçilik anlayışıdır .
