milli mücadeleyi vahdettin başlatmıştır

entry48 galeri1
    48.
  1. öyle bir rivayet var lakin doğru mu? bilemiyoruz.
    0 ...
  2. 47.
  3. çünkü padişahımızdı.

    mekanı cennet olsun.
    3 ...
  4. 46.
  5. bir takım ergenin überoptik zeka seviyeleri ile net hükümler verdiği konu. tanım bu.

    arkadaş bu kutuplaşma son 10 yılda mı bu kadar arttı yoksa internet kullanımı yaygınlaştığı için biz mi yeni farkına vardık?

    zerre bilgisi olmadan o sikimsonik beyniyle evet evet vahdettin gönderdi atatürk'ü, tarih bize anlatılandan çok farklıymış kafasındaki adam ile yoktur öyle bişey kesinlikle yalandır !!! kafasındaki adam aynı lan. vallahi de aynı billahi de aynı.

    peki niye bu 2 zıt kutup var ?
    osmanlı'dan pek hazzetmeyen tipler hiç bi sikim bilmeden "yalan!!!" kafasındayken, atatürk'ü sevmeyen tipler de yine hiç bi sikim bilmeden "doğru!!!" kafasında. chp ne yapsa tu kaka diyen akp li ve akp ne yapsa tu kaka diyen chp li kafası değil mi lan bu ? sıfır bilgisiyle sadece bu düşüncelere göre her konuda hüküm veriyor yarrak kürek bi ton insan. o diyosa yalandır, bu diyosa doğrudur tarzı yorumlar yapan bi avuç mal işte. yalansa yalan diyin amınakoyim.

    neyse, bu olay kesin hüküm verilecek bi olay değil gençler.
    bildiğimiz ve bilmediğimiz çok şey var burada. ancak bazı parçaları birleştirerek mantıklı yorumlar yapılabilir, işin içine kafada kalıplaşmış düşünceleri katmadan.

    şimdi;

    atatürk samsun'a karadeniz halkının rum çetelere karşı isyanlarını bastırmak üzere gitti malumunuz.
    bu görevlendirmenin imzasını da osmanlı hükümeti, padişahı ve ingiliz yetkilisi attı. ama atatürk samsun'a gitmeden önce istanbul'da kalabilmek için çok ama çok çabaladı. o dönemde savaş bakanı olabilmek için hatta başbakan olabilmek için oldukça fazla kulis çalışmaları yapmış istanbul'da. o dönemde minber adlı bir gazete çıkartıyordu. bu gazetede de sürekli osmanlı'nın tamamen yıkılmadığı, bu savaşın ağır bir yıkım olduğu ama her şeyin sonu olmadığı, en azından trakya, istanbul, anadolu ve bugünkü ırak topraklarının tekrar kazanılabileceği gibi yazıları yer alıyordu bu gazetede. ha gözümle görmedim, arapçam yok nasıl okuyup evet öyle yazmış diyim amınakoim. ama araştırmalar sonucunda 10 kaynaktan 8inin bu yönde olduğunu gördüm.

    evet atatürk eline bir "yetki" alıp bu mücadeleyi başlatabileceğini çok iyi biliyordu. olum istediğin kadar sevme atatürk'ü, o öyle yabana atılacak bir zekaya sahip değildi kabul etsen de etmesen de. atatürk yetkisi olmadan bi isyancıdan başka bi yafta yemeyeceğini çok iyi biliyordu. bu yüzden hep osmanlı hükümeti içinde bir yere sahip olmaya çalıştı.
    ama başbakan damat ferit idi. yani onu gönderilip yerine atatürk'ün başbakan yapılması oldukça olağanüstü bir durum olurdu.
    keza harbiye nazırı da abuk ahmet paşa idi. damat ferit'e yakınlığı ve balkan savaşlarındaki özverisi ile çok güvenilen bir paşaydı. damat ferit başbakanken, kendisine bu kadar yakın bir adamı tasfiye edip yerine atatürk'ü savaş bakanı olarak atar mıydı ?

    bu kadar ümitsiz durumlara rağmen atatürk bir yetkiye sahip olabilmek için 1 seneye yakın istanbul'da bekledi. kulis çalışması yaptı, ama olmadı. o dönem de artık şans mı dersiniz, yoksa planlanmış bir durum mu dersiniz, anadolu'da düzeni sağlamak için inanılmaz yetkilerle donatılmış bir 9. ordu müfettişliği görevi peydah oldu. hemen yeri gelmişken belirteyim bunun milli mücadeleyi başlatmak adına kurulmuş bir tezgah olduğu yazıyor bazı kaynaklarda. ama bana çok mantıklı gelmedi bu. milli mücadeleyi başlatmak için bir tezgah olması tamam mantıklı, ama atatürk buna kendisini nasıl seçtirdi ?
    böyle bir gücü olsaydı bir ordu müfettişi olmak yerine, ona emir verecek yetkiye sahip olan başbakanlık veya savaş bakanlığı görevini de alamaz mıydı ? bence o kadar gücü olsaydı istanbul'da kalacak yetkiyi de alırdı.
    bu benim yorumum, sizin yorumunuz varsa siz de yazın amınakoyim, yarrak gibi her yazana inanmayın. kendiniz düşünün kendiniz araştırın.

    neyse olaylar böyle gelişti ve atatürk çok büyük yetkilerle anadolu'ya geçti. gökte ararken yerde bulmuştu istediği yetkileri.

    şimdi bu yetkiler neden bu kadar fazlaydı ? bölgedeki bütün askeri makamlara emir verme yetkisinin yanında, mülki makamlara da emir verebiliyordu. yani valilere, kaymakamlara. daha önce bir askeri müfettişe böyle yetkiler verilmesi söz konusu olmamıştı osmanlı'da. yani bir bakıma bölgenin padişahı gibi bir şey. bütün askeri ve mülki makamlar atatürk'e bağlanıyor. benim aklımı karıştıran şeylerin başında bu geliyor mesela. bu kadar geniş yetki verilmesi, anadolu'nun bir an önce durulması için mi yoksa milli mücadeleyi başlatması için mi ?

    şimdi sen sikimsonik beyninle buna nasıl şudur veya budur diye hüküm vereceksin amınakoyim. neye dayanarak diyeceksin ?
    bununla birlikte, atatürk'ün bu yetkileri bizzat teklif ettiği de söyleniyor. hatta bölgedeki yabancı kuvvetlerin de kendisine bağlanmasını istediği ancak kabul görmediği yazıyor bazı kaynaklarda.

    buraya kadar zaten soru işaretleriyle dolu amınakoyim, bundan sonrası daha da karışık. malum atatürk değil isyanları bastırmak, halkı uyandırmak için çalışmalara başladı samsun'a gider gitmez. bunun peşinden de atatürk hakkında idam kararı geliyor. padişah vahdettin atatürk'ün görevden alındığını ilan ediyor, atatürk ise hayır ben istifa ediyorum diyor.
    şidmi vahdettin milli mücadele için gönderse atatürk'ü, 19 mayıstan sonra daha 2-3 ay geçmeden neden görevden alsın ?
    hatta neden idam kararı versin hakkında ?
    bilirsiniz kazım karabekir atatürk'ün yanına gelir ve hakkında çıkartılan idam kararını gösterir, atatürk karabekir paşa'Nın kendisini tutuklayacağını düşünürken; paşa atatürk'ün emrinde olduğunu söyler.
    bütün bunları vahdettinin bir planı olarak düşünmek hiç mantıklı değil. ezel sahnesi gibi arkadaş, görünürde idam kararı veriyor, arkasından kazım karabekir'i gönderiyor, flashback ile görüyoruz ki aslında karabekir'i de atatürk'ün emrine vermek için göndermiş.
    bi kelime daha etme vahdettin, neden biliyor musun ? çünkü inanırım. ehehe

    atatürk'ün bu dönemde hala istanbul'dan umudu vardı, mebusan meclisinin orda toplanmasından önce misak-ı milli'nin kabul edilmesi adına çok büyük emekler verdi. ve kabul edildi de.
    peki bunu kabul eden mebuslar neden sürgün edildi ? padişah milli mücadele yanlısıysa neden bunun önüne geçmedi ?

    sonraki soru işareti ise kurtuluş savaşı süreci.
    söylendiği gibi vahdettin göndermiş olsaydı atatürk'ü, o savaş bu kadar sefalet içinde olur muydu ?
    tekalif-i milliye emirlerini bilirsiniz, her aile bir asker giydirecek, karşılığı sonra ödenmek üzere halkın elinde ne varsa yarısını orduya verecek. askerin ayağında çarık yok lan. padişah bu kadar sefalete göz yumar mıydı sizce ?

    son olarak, böyle bişey olsaydı atatürk savaşı kazanana kadar padişahı arkasına alıp sonra böyle ihabet eder miydi ?
    yapmayın lan. valla bu kadar vicdansız olmayın. bunu kanıtlamadıkça birinin iddia etmesi bile vicdansızlıktır.

    bu kadar karışık olaylar işte canlar ciğerler. bu olaylardan yola çıkarak vahdettin in atatürk'ü milli mücadeleyi başlatması için bizzat gönderdiği fikrine şahsi olarak inanmıyorum. siz de kendi kaynaklarınızdan okuyun, farklı kaynakları okuyun ki tek düşünceye saplanıp kalmayın. kendi yorumunuzu getirin konuya işte. öyle yarrak kürek ezberlerden kurtulmuş olursunuz.

    yazamadığım bir dolu şey var daha ama sıkıldım amk, zaten buraya kadar 3-5 kişi anca okuyacak.
    okuyanlara selam ederim.
    3 ...
  6. 45.
  7. ilk düette dünya çapında ilk benimle başlamıştır.

    kadar gerçek olan bir iddia. evet şimdi milletçe oturup bu konuya kafa yorabiliriz.
    0 ...
  8. 44.
  9. milli mücadeleyi vahdettin başlatmıştır.atatürk'ün cebine üç beş kuruş koyup onu anadoluya göndermiştir. atatürk hakkındaki ölüm emrini inönü çıkardı. zaten bu inönüyle atatürk birbirini hiç sevmezdi. cephelerde omuz omuza savaştıkları falan yalandır. çanakkale savaşı derseniz, onu zaten yeşil sarıklı mübarek ruhlar sayesinde kazandık. atatürk hiçbir şey yapmamıştır. inönüyle beraber ülkeye dinsizlik getirmişlerdir o kadar. iyi şeyleri hep padişah yapmıştır.
    bi s.ktirin gidin ya
    2 ...
  10. 43.
  11. vahdettin isimli bir arap hakemin türkiye ile herhangi bir ülkenin milli müsabakasını başlatması durumuna verilen ad.
    0 ...
  12. 42.
  13. "vahdettin denen eziğin, sınır kapılarından teröristleri kahraman gibi geçiren ideoloji tarafından kahraman olduğu iddia edilmekte hatta densizlikte son nokta olarak milli mücadeleyi başlattığı söylenmektedir. "

    tdk tarafından orospu çocuğu tanımına yukarıdaki cümle aynen yazılmalıdır.
    2 ...
  14. 41.
  15. koca imparlatorluktan arta kalan topraklar götünün altından giderken kılı kıpırdamayan, tahtından başka şey düşünmemiş hainkere hain adama çekilen muameleye bakınca insanın içi sızlıyor.

    öncelikle o zavallı dağarcığınıza sokmanız gereken vahdettin denen hainin ne menem insan olduğunu yazan herkes kemalist değildir, bir telgrafı referans alarak ne kadar komik duruma düştüğünüzü görmek bu kadar zormu?

    (bkz: milli mücadele) kıçının üzerinden kalkmayan hatta bulunduğu şehri terketmeyen insanlar tarafından kazanılmadı, aksi düşünülemezde.

    söylesenize vahdettin ne yaptı? ama doğru neler yapmadı ki. açın okuyun kardeşim siz okumayı seversiniz.
    2 ...
  16. 40.
  17. milli mücadeleyi vahdettin başlatmamıştır. verilen adreste istenilene göre yorumlanmıştır. kaynak bile değildir. mechul bir adrestir verilen link.

    vahdettin gibi bir hainin milli mücadeleye tek katkısı mustafa kemal'i isyanları bastırmak için göndermesi olmuştur ki bu eylemde bile bir hainlik vardır. halk ingilizlerin işgali sebebiyle ayaklanırken vahdettin ingilizleri kovmak yerine halkın isyanını ve direnişini bastırmayı amaçlamıştır. kısaca üç beş kelime değiştirmeyle hainlerin hain oldukları gerçeğini saklayamazsınız.
    3 ...
  18. 39.
  19. yurttan kaçıp gitmiş olması vatan haini olduğu anlamına gelmeyeceği gibi osmanlı ordusunun silahlarını yeni orduya bırakmasıda yargılanmamalıdır.
    1 ...
  20. 38.
  21. bu cümleyi utanmadan kurabilmek için vahdettin denen zavallı ingiliz beslemesinden daha hain olmak gerektiği gözlemlenmiştir.

    cehaletin övüldüğü bir türkiye de vahdettin gibi çapsız, rezil hainler kahraman ilan edilebilir normaldir.
    2 ...
  22. 37.
  23. kıyamete kadar tartışılacak konu.eğer kıyamete kadar bir zaman makinesi falan yapılmazsa.
    0 ...
  24. 36.
  25. Olumsuz düşünce sunanların, metni bir kere okumadığından bile eminim.
    atatürk ün yazdığı osmanlıca yazıyı okuyabilme kapasiteniz olsaydı, (hani çok atatürkücüsünüz ya, ama atatürk ün annesi, babası, atatürk ün ilk konuştuğu lisan, atatürk ün herzaman konuştuğu lisan olan osmanlıcayı okuyabilme kapasiteniz olsa, atatürk e hani o sonsuz saygınız varya, işte saygınızdan dolayı osmanlıca okuyabilseniz) atatürk ün açık açık dediklerini anlamış olurdunuz.

    üzülüyorum size, sözde atatürkcüler sizi. gerçeği görüyor ama okuyamıyor olmak ne kadar acı verici olsa gerek.
    ek olarak da yüce atatürk ümüzün yazdığı mektubu görüyor ama okuyamıyor olmak da ne kadar acı verici olsa gerek. *
    0 ...
  26. 35.
  27. milletimiz ayağında çarıkla düşmanla savaşırken, ingiliz komutanlarla çay içen padişahın başlattığı ileri sürülen ulusal mücadele nerde başlatılmıştır merak ettim.

    (bkz: hassiktir dedirten başlıklar)
    2 ...
  28. 34.
  29. o yüzden ingiliz gemsisi ile kaçtı gitti çapsız taht hastası korkak. astırdığı kuvvacının saysısı belirsiz. kuvvati inzibatiyeyi de o kurdurdu zaten mezarında 4 dönesice.
    3 ...
  30. 33.
  31. 1919 yılında atatürk, atatürk değildi. 38 yaşında mustafa kemal adında bilinmeyen bir askerdi.vahdettinin yanına yaklaşabilen 3-5 subaydan biriydi. zaten atatürk adını ölümünden 4 sene önce 1934 yılında almıştır.

    ne mal var la, atatürk doğduğunda cumhurbaşkanıydı diyecek.
    1 ...
  32. 32.
  33. padişah vahdettin' i cihan sultanı sanan sığır söylemi.

    nasıl bir dünya da yaşıyorsunuz, ne yiyip ne içiyorsunuz böyle şeylere tamah ediyorsunuz bilmem ki.

    mustafa kemal hakkında ölüm fermanı verecek kadar kör olmuş bir kuklaya birde milli mücadeleyi başlattı diyebiliyorsunuz.
    2 ...
  34. 31.
  35. 30.
  36. 29.
  37. bunu bilmeyen mi var? yuh artık bu şeyleri tartışmanın alemi yoktur.

    mustafa kemal sadece sultanın yaveriydi.
    ve gönderildi anadoluya. hatta daha evvelinden fevzi çakmak gitti orduya. bunun tartışması hala..
    yok yaa bişey demiyorum..

    özetle: evet bu gerçektir. hala m. kemal diyenler, bir iki kitaba baksın..
    3 ...
  38. 28.
  39. zavallı yobaz sürünün önüne atılan yeni uydurma tarihtir . haindi hainlere yakışan şekilde geberdi taht meraKLISI çapsız monarşik bozuntu. .
    3 ...
  40. 27.
  41. vahdettin tahta çıktığınında zaten osmanlı işgal edilmişti.

    vahdettin gerçek olarak padişah değildir. saf ve kodlanmış türk genci bilmiyor ki zaten istanbul 5 sene işgal altında idi. istanbul da ingiliz ordusu her yeri işgal etmiş. her gün yargısız insafsız onlarca kişiyi kurşuna diziyorlardı.

    vahdettin, tepesinde binlerce ingiliz ve fransız askeri varken açık açık destek mi verecekti.

    ne çok mal var, tarih bilmeden göt ola ola ahkam keser.

    vahdettin ne kahramandır, ne hain,

    o sadece vatan sevgisi olan aciz ve sembolik bir padişahtır.

    son olarak şunu yazayım istanbul da tüm osmanlı hazinesi ve mücevveratı duruyor.

    almadı, alınanları da geri verdirmiştir, engellemiştir. neyse... mala ne yazsam anlamaz. klavyem eskimesin.
    3 ...
  42. 26.
  43. bir hain den kahraman yaratmaya çalışan dincilerin götlerinden uydurdukları hatta osurup osurup ipe dizdikleri hikayedir.

    kaçacak onca yer varken vahdettin denen hain.
    kocası olan ingilizlerin altına girmekten vazgeçememiştir.
    4 ...
  44. 25.
  45. tümü doğru olan cümle.
    ne osmanlı son dönemi'ne ne de cumhuriyet'in ilk dönemine tek başına yüklenemez bu büyük kutsal süreç.
    her bir yiğidimizin katkısı vardır.
    ve bu yiğitlerin en büyüklerinden biri sultan vahdettin han'dır.
    yalan söyleyen tarih utansın adlı büyük eseri okumayanlar yabancıların yazdığı tarihimizi mihenk ve mutlak kabul ediyorsa o aziz ecdadımıza zulüm ve ihanet içindedir.

    (bkz: yalan söyleyen tarih utansın)
    2 ...
  46. 24.
  47. aynı vahdettin'in ingiliz ve yunan ordularını "hilafet ordusu" ilan etmesi ise bu tezi çürütmektedir.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük