türk toplumu tarih boyunca değişik alkollü içecekler tüketmiştir. orta asya'da yaşadığımız dönemde türkler, içkiyi oldukça tüketen bir toplumdu. eski türklerde "içki" denilince akla hemen "kımız" gelir. kımız, mayalanmış kısrak sütünden yapılan hayvansal kökenli bir alkollü içecektir. tadı biraz ayrana biraz da kefire benzer ama özgün bir tadı vardır. içtikten sonra damakta garip bir his bırakır. kımız, eski türklerde çok tüketiliyordu. bugün de hâlâ türkistan'daki türk devletlerinde oldukça yaygındır. eski türklerde kımızın yanı sıra şarap da tüketilmekte idi. ancak şarap daha çok çin kültürünün etkisi ile yaygınlık kazanmıştı.
türklerin islamiyet'i kabulü ile birlikte oğuz türkleri kımızı büyük ölçüde terk ettiler. onun yerine alkolsüz olan ayran ve şıra yaygınlık kazandı. yerleşik hayatın da etkisiyle aradan geçen uzun yılların ardından anadolu türkleri kımızdan tamamen koptular. ancak toplumun bir bölümü şarap tüketmeye devam etti.
osmanlı devletinin duraklama ve gerileme dönemlerine tekavul eden bir zamanda yeni bir içki icat edildi: rakı. rakının bir çok türevi vardır. genelde akdeniz çevresindeki tüm ülkelerde farklı isimlerle ve farklı tekniklerle üretilen rakılar vardır. ancak türk rakısını bunlardan ayıran özellik anason miktarının az, alkol miktarının ise diğerlerinden fazla olmasıdır.
günümüzde türkiye'nin birkaç bölgesinde kımız fabrikaları vardır. kargo yoluyla toptan olarak satış yapmaktadırlar. türkiye, şu an rakı üretiminde dünya birincisidir. anlaşılacağı üzere bulunuşu tamamen bize ait olan iki içki türü vardır: kımız ve rakı.
bereket versin, anadolu’nun bu yalnız kendisine mahsus dertleri yanında bunların gene kendisine mahsus çareleri vardır.
bunlardan en birincisi “rakı”dır. burada felaketzede memur içer; müflis tüccar içer; fena mahsul çıkaran eşraf içer; senelerden beri hep aynı köşede bırakıldığı için içerleyen zabıt içer ve nihayet karısıyla geçinemeyen kaymakam içer.