Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili kararların alınmasını ve gerekli kurumlar arası eşgüdümün sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu'na bildirmekle görevlidir.
çok balık hafızalı bir milletiz... 10 yıl öncesini bile unutabiliyoruz.
Amerika'nın Ankara büyükelçiliği müsteşarı Mr. Robert Deutsch, Washington'a gönderdiği gizli raporda, bizim Milli Güvenlik Kurulu'nu "neyin doğru, neyin bozuk gittiği konusunda seçilmiş hükümete uyarılar yapılan yer" olarak nitelemişti. evet unuttuğumuz konu tam olarak budur.
peki nasıl öğrendik biz bunu zamanında?
Wikileaks denilen "belge sızıntılarından" öğrendik.
mgk denen işe yaramazı ve bu meseleyi biraz açarsak;
MGK, komutanların sivil hükümete "ayar verdikleri" yerdir.
Adına bakmayın, güvenlikle müvenlikle ilgisi yoktur, yalnızca bu işe yarar.
Adı kafa karıştırır. Baksanıza, Amerikalılar zamanında onu "National Security Council" diye tercüme ediyorlardı (elbette) ve kendi konseylerine benzetip şaşırıyorlarmış. Onlarınki gerçekten bir danışma ve tartışma konseyidir ve başkanın emrindedir. "Şu şu şu politikalarınızı beğenmedim sayın başkan" diyen Amerikan generali basar istifayı gider. Ya da emekliliğini ister, Birinci Körfez Savaşı'nda Bağdat'a girmesine izin verilmeyen General Schwarzkopf gibi...
Bizdeki bir 12 Eylül kurumudur, Kenan Paşa ve onun anayasa yapmakla görevlendirilmiş has adamı Prof. Orhan Aldıkaçtı tarafından bu amaçla kurulmuştur. "Konsey"in yani cuntanın adını "Kurul" yaptılar, herkesi enayi yerine koydular.
Anlamı şudur: Ordu yönetimi sivillere görünürde devrediyor, ama aslında devretmiyordu.
Tıpkı, 1961 Anayasası'yla yapılan ayarlama gibi: "Kaydı-ı hayat" şartıyla senatör yapılan ve denetimlerini bu suretle sürdüren cunta üyeleri gibi...
Bu kurulda, başbakanların nasıl azarlandıklarını hep biliyoruz.
Kimlerin istifaya nasıl zorlandıklarını da...
Kimin kafasına kimin anayasa kitapçığı fırlattığını da bir zamanlar ibretle izlemiştik.
Orada hükümetlere fırça çekilir! Atanmışlar, seçilmişlere bozuk atarlar. (tam bir komedi)
neyse... yeni anayasa yapılırken 1milli güvenlik kurulu1 içinde olacak mı acaba diye merak ediyordum. yani sivil hükümet bu tavizi verecek, kendi bacağına kurşun sıkacak mı diye?
ilginçtir kaldırmadılar; "askerin sivile ayar vermesinin kurumlaştırılmasının" tarihe gömülme fırsatı adeta tepildi... anayasayı işlerine geldikleri gibi törpüleyip bıraktılar.
ama her yerde olduğu gibi bazı tosuncuklar çıkıp MGK'nın yararlarını uzun uzun sayıp dökeceklerdir bu başlık altında... öyle bir şey yapana çok gülerim ama ağzımla değil!
cumhurbaşkanı, bakanlar ve kuvvet komutanlarından oluşan milli güvenlik kurulu, on milyonu aşan kaçak istilacının ülke güvenliği ve bekasına karşı oluşturabileceği tehdide yönelik bir basın açıklaması yapmış.
(şaka şaka yapmamış. anca tayyip gece yatmadan önce yutacakları hurmalı-kestane ballı karışımın tarifini dağıtmıştır)