insanın doğasında ola durumdur. genelde herkeste bir miktar tembellik vardır. ancak bunu aşmanın yolu insanları motive etmektir. para veya uygun koşullar ile işini seven insanlar daha az tembel olurlar. çalışmayı tembelliğe tercih eden insanlar genelde kendi işini yapan, kendisi üreten insanlardır. tembel insanlar ise genellikle başkalarının işinde çalışmaya mahkum olan işinden nefret eden insanlardır.
çok çalışınca da kazancımız olmayınca artık sallamadığımızdan ötürü olabilir. çok çalışan değil çok konuşan ve çok yalayan kazanıyor. bu durum zamanla insanı amaçsız ve az ile yetinme haline sokuyor. insan eğitimini, tecrübesini kullanmayıp potansiyelinin çok altında aynı paraya en az yorulacağı işleri tercih ederek hiç olmazsa kafam rahat olsun yeter diyor.
Çalış deyince köle gibi çalışıyor yurdum insanı ama keyfine geliyorsa, cebine uyuyorsa.
Çalışır yurdum insanı ama çok şikayet eder, hakkıdır ama hakkını aramakla uğraşmaz hep konuşur durur.
Çok çalışır yurdum insanı ve pratiklik konusunda pek cok ülkeden geri kalır yanı yoktur. Hele gözü açıktır demek az kalır. Şeytana pabucunu ters giydirir ama bunu kendi çıkarına kullanır sadece. Bir ötesi, gelecegi vardır bunun geliştirelim demez.
Tembellik değil o. insanımızın tek derdi kendisi. Kızamıyorsun da aslında çünkü ülkemizin günümüz şartları insanimiza sadece 'yaşamak' daha doğrusu 'hayatta kalabilme' imkani sunuyor. Bu yüzden daha ötesini hayal edemiyoruz.