Benim esas anlayamadığım konu Müslümanların birbirine atıp tutması.
Sana ne abicim kim nasıl inanıyor. Onun sorgusunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
Ama açığa çıkan şu ki müslümanlığın bizim gibi aptal insanlar arasında yaygın olması bile Allahın bir imtihanı.
Mesela inançsız biri bizim ağlanacak halimizi görse ve inanma aşamasında olmasına rağmen ben bu aptalların inandığına inanmam diye kibir yapsa imtihanı kaybedecek.
Al-i imran 103:
Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın.
Parçalanıp bölünmeyin.
Allah’ın size olan nimetini hatırlayın.
Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de, o kalplerinizi birleştirmişti.
işte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz.
Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı.
işte Allah size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.
104:
Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun.
işte kurtuluşa erenler onlardır.
105:
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın.
işte onlar için büyük bir azap vardır.
Kur'an da apaçık anlatılmış bu ayete göre Allah'ın dini olan islam'a inanmış müslümandır.
Ben mezheplere göre ayrışmayı anlamsız bulanlardanım. Sünni bir Müslümanım.
islam kolaylık dini. Zorlaştırmaya gerek yok. Hanefilere vacip olan vitir namazının şafilere sünnet olduğu söyleniyor. Bazen Hanefi gibi kılıyorum bazen sünnet olduğu için kılmamayı tercih edebiliyorum. Ya da iki namazı Cem ediyorum vakitsel sıkıntılar varsa.
Mezhepsiz müslimler de vardır ayrıştırmayın bölüştürmeyin bizi. *
Bunlar 2005-2018 arası konular. O zamanlar bu din meselelerine merak salan gençler dinin aslında anlatıldığı gibi olmadığını öğrenip araştırınca mezhepsizlik, hadis inkarcılığı ya da selefilik (radikalleşme) gibi yollar buluyorlardı kendilerine.
Zamane gençleri uğraşmıyor böyle derin meselelerle, direkt ateist, deist, agnostik olup geçiyorlar. iyi de yapıyorlar.
Bir ateist olarak, mezheplerin insan yapımı yapılar olduğunu düşünüyorum. Bir Müslümanın mezhepsiz olması tamamen kişisel bir tercih. inanç bireyseldir ve herkes inancını ya da inançsızlığını kendi bildiği gibi yaşamalı.
onu bunu bilmem, beni de kim neye inanıyor-inanmıyor ırgalamaz. neye inanıp inanmayacağı ona kalmış.
o zaman neden mi yazıyorum?
hiç, sadece doğru ile yanlışı anlatmak için...
ortalama bir aklı ve zekası, ortalama bir eğitim sahibi, okuduğunu anlayacak kapasitede biri olana kur'an denen kitabı okutun.
burada bakınız vermeye gerek yok "ayrılığa düşmeyin, bölünmeyin, tefrikaya düşmeyin, ayrışmaya düşmeyin, ben böyle sen böyle inanıyorsunuz diye didişmeyin, allah'ın nimetini-kelamını-kitabını değiştirmeyin, din için kendinize birilerini-başka kaynakları örnek almayın, allah'ın ipi kur'an ona sımsıkı sarılın vb" yüzlerce allah kelamı ayetleri gösterebilirim.
inanın veya inanmayın, ortalama bir zekası ve eğitimi, okuduğunu anlayacak birine bu kur'an ayetlerini okutun ve sorun.
size "müslümanım diyenin ve sen bu mezhep, ben bu mezhep, sen sapkın ben doğru yolda vs tartışanların ve böyle mezhep, tarikat, cemaat içinde olanlar müslüman olabilir ama onların dini islam olamaz" der.
inanmayan gitsin kur'an okusun. eğer kur'an hak ise ve allah'ın kelamı ise ki benim için öyle; mezhep tarikat cemaat anlayışında bir birleriyle didişen, tartışan, savaşan, ibadethanelerini ve ibadetlerini bile ayıracak durumda insanların dini islam değildir.
valla bunu ben demiyorum, bunu allah diyor.
eğer aynı allah, aynı kur'an inancı içindeyseniz gidip allah'ı cimer'e şikayet etsin veya allah din yollamayı bilmiyor. dini biz tamamlıyoruz diye allah'ı mahkemeye versin.
böyle din olmaz deyin.
Kuran ve hadis hafızı, dört mezhebe hakim, müçtehid seviyesinde biri değilse muhtemelen modernist olan tiptir. Modernistlerin kendilerini en doğru Müslüman sanması kadar komik bir şey olamaz. Halbuki islam ile ilgili en zayıf irtibat kendilerine aittir.
Mezhebin yoksa Sünni müslüman olamazsın Nervio. Sünnilik mezhepsizlik/yolsuzluk değildir. Dinde yolsuzluk yapanların din hakkında konuşması itibar görmez. islam ile doğru şekilde, delilli, altyapılı, ayakları yere basan şekilde irtibat kurmak isteyen, Rasulullah, ailesi ve ashabının yolundan yürümek isteyen akidede ve amelde Sünni mezheplerden birini seçmek zorundadır. Gerisi modernist saçmalığı.
Meshep din değildir. Meshep taasupçuluğuyla tekfir eden adam öldürenler oldu tarihte ve günümüzde. Meshebi putlaştırıp din haline getirenler var dinde böyle blr yaklaşım yoktur.
Kişinin müctehid olabilmesi veya ictihad yapmaya yeterli görülebilmesi için hem islam hukuku ve diğer islam ilimlerine vakıf olması (kısacası “ilim”) hem de hukukî bir kabiliyete sahip olması gerekir. Bir müctehidin sahip olması gereken bazı bilgiler şöyle sıralanabilir: Kur'an'ı, Sünnet'i, icmâ'yı, kıyas'ı, fıkıh usûlünü, fürû'u'l-fıkh (fıkhın fürûunu) ve Arap dilini iyi bilmek.
Bunlara sahip olanlar neden olusturmuyor çünkü yorucu bir iş en küçük bir iş için bile hüküm çıkarmak zorundasın örneğin balık yenebilir mi ? Yada Midye, Kurana bak Hadislere bak... yorucu iş bu yüzden kolaya kaçıp Hazır olanı kullanıyoruz
mezhep olayına ben de mantık erdiremiyorum. sadece rol model aldıkları kişinin ibadet etme şeklini benimsiyorlar birbirlerine düşman olmanın mantığı yok. mantıken hepsi aynı dine inanıyor. aynı rabbe ibadet etmiyor mu? ne yani peygamberlerimizin hepsi farklı ibadet ediyor diye yanlış şekilde mi yapıyor? gerçek islamda mezhep yok. Kuran'ı Kerim'i baştan sona Türkçe olarak okudum ilk. anlamak için. mezheplere dair bir sure bir ayet göremedim.
Mezhep
Aynı dine inanan toplumların kültürel olarak kendilerini korumaya alma refleksidir.
Bir tür dinsel milliyetçilik.
Zamanın şartlarında değerlendirirseniz , mecburiyet.
Bkz ; Türk islam sentezi
en basit haliyle mezhep kavramını şöyle düşünebilirsiniz. temel kurallarda birbiri ile ayrışmayan aynı yere çıkan birbirinden farklı yollar. hanefi, şaafi gibi sünni mezhepler, kendi içlerinde de bir düşmanlığa sahip değildir. ülkemizde bu iki sünni mezhep sorunsuz bir şekilde bir arada yaşamaktadır. kaldı ki hanefi iken şaafi'ye uyarak ibadet edilebiliyor. demek ki bir çatışma söz konusu değil.
tabi bu ne için geçerli, sünni islam için geçerli. şiilik denilen şey zaten islamiyet'le alakası olan bir şey değil. bambaşka bir dindir. mezhep olarak görmek hatadır. her ne kadar öyle ifade edilse de. islam'ın temel kurallarına karşı çıkan bir anlayışı nasıl islam'ın mezhebi olarak kabul edebilirsiniz? şirk gibi en ve ilk olmazsa olmaz kuralı ihlal ediyor adamlar. hz.ali'ye hristiyanlıktaki gibi hz.isa rolü yükleyerek onu tanrısallaştırıyorlar. eğer şiilik ve sünnilik arasındaki çatışma mezhepçilik olarak görülüyorsa, şiiliğin gittiği yolun islamiyet'e varmadığını açıkça ifade edebilriiz.
mezhepsiz müslüman olur mu dersek, olur belki, ama temel kurallarda ayrışmayan ancak sünni mezhep imamlarına göre farklı olan konularda nasıl hareket edeceğini netleştirmesi gerekecektir. netleştirdiğin zaman da yollardan birini seçmiş oluyorsun.
Ben de bunlardan biriyim. Fikirsel anlamda mezhepleri kabul etmiyorum. Sünnilik de buna dahil benim için. O dönemin fıkhi ihtilaflarının bugün tekrar değerlendirilmesi gerekir yine benim görüşüme göre. Ki yine müslümanların bu denli neredeyse iki ayrı din mensubu kadar ayrışmasına tamamen karşıyım.
ancak sorun şu, ben hanefi bir ailede doğdum. Din öğretimimi yine hanefi kimseler verdi ve ben dinen bir hanefi gibi yaşıyorum.
din sorunları yetmiyor gibi birde aynı din içinde mezhep sorunu yaratarak dünyanın anasını silkelemeye ant içmiş gereksiz toplulukların gereksiz varlığı...
kendini mezhepsiz zannedenin bile bir mezhebi vardır, sadece kendisi farkında değildir. ne gibi mesela kurancılık, mealcilik, tarihselcilik gibi. veya adam deisttir hala kendini mezhepsiz müslüman/hıristiyan zannediyordur vs.
şimdi arkadaşlar resulullah (s.a.v) zamanında mezhep yok evet. neden? çünkü tek mezhep/yol Rasulullah'ın gösterdiği yol. ayetler inmeye devam ediyor, tüm ayetler, ibadetler, islam rükunlerini peygamber açıklıyor, uyguluyor. tek mezhep rasulullah'ın sünneti. dine dair her şey iki dudağı arasından çıkanlar.
sonrasında kur'an tamam olduğunda ve rasulullah vefat ettiğinde, sahabe nesli icmasıyla, yani bir şeyin hükmü kur'an ve sünnete göre böyledir, islama uygun olan budur diye ortak kararıyla tek olan dini diğer nesillere aktarıyor. sahabeden itibaren birçok farklı insan tipi islam'a girmeye başlıyor ve insanların yaklaşımları tarihi süreç içerisinde farklılaşıyor. ama tek olan bir din var ortada. sahabe bunu korumak için bildiği ne varsa hem yaşayarak hem söyleyerek aktarmış.
sahabeyi gören tabiin neslinden itibaren dine birçok sayıda yaklaşım var, kişilerin mezhepleri var. ilimde yüksek olan süfyan es sevri, fudayl bin iyad, hasan el basri gibi kişilerin kendi mezhepleri var. ama tüm bunlar sahih delillere dayanıyor. hepsinin bir delili var, hepsi de sahih ama kimisi onu tercih ediyor kimisi de bunu. mesela ibadet ve muamelat hukukunda her konuda tek bir doğru yok. doğru çok boyutlu. namaz kılma çeşitlerini düşünün.
her ne zaman tarihte itikadi, imani konulara karşı farklı yaklaşımlar, ana akımdan yani ortodoksiden farklı, heretik inanma biçimleri türüyor o zaman da itikadi mezhepler ortaya çıkıyor. hem bu tehlikeye binaen hem de çok doğrulu teknik delillerin derlenmesi ihtiyacı gereği ilimde ümmetin itibar ettiği alimler hukuk okulları oluşturuyorlar. dört mezhep veya ehli sünnet dediğimiz şey bu. anayolun/islamın ortodoksisinin sistemleştirilip korunması. tamamen ihtiyaca binaen. dini korumak ve sahih olan birçok delil içerisinde en doğrusunu tercih etme çabası. çünkü tek bir din olsa da etrafında birçok farklı insan ve topluluğun birçok ayrı inanma biçimi ve haklı olma iddiası sözkonusu. zamanla kişisel mezhepler içerisinde dört imamın takipçileri kalıyor bir tek, diğerleri ondan günümüze gelemiyor. dolayısıyla rasulullah a ve sahabeden gelen haberlere ulaşıp, istikamet üzere bir dindarlık yaşama peşindeyseniz sünni olmak zorundasınız. yok ben keyfime uyarım, gönlüme uyarım, kafama uyarım vs tavrı varsa anayoldan sapmış, sapık mezhep çok. mezhepsiz olma iddiası da bunlardan biri.
doğruyu arama bulma kaydetme, gayret etme, bunun için metod geliştirme, haklılık iddiası gibi meseleler de imtihanımızın bir parçası sonuçta. boş nefret kusup durmaya gerek yok.
Olması gereken budur zaten. Mezhepler islam'dan ayrı bir dindir. Kuran dışında aracı kabul eden dinden çıkar. Çünkü Kur'an müslüman inanışına göre eksiksiz ve tüm zamanları kapsayacak şekilde inmiştir. Dolayısıyla Kuran'da yazmayan bir şeyi peygamber söyleyemez ve uygulayamaz. Çünkü dinin sahibi Allah ise Muhammed kafasına göre bir iddiada bulunamaz. Aksi halde Allah'a ortak olmuş olur.