bugün

meksika'nın başkenti ve 20 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık şehridir. Deprem bölgesindedir aynı zamanda.
Aztek başkenti Tenochtitlan'ın devamıdır.
30 milyon kayitli nufusuyla dunyanin en kalabalik ve kozmopolitik sehridir. ayrica 2000 rakimiyla her daim sisin ve bulutlarin eksik olmadigi, her zaman bir karmasanin oldugu sehirdir. ve tabi ki ilgili olarak,
(bkz: tequila)
dünyanın hava kirliliği en yüksek şehirlerinden biridir.
60.000 adet taksiyle dünyada en çok taksi bulunan şehirdir ayrıca.
eski aztek medeniyeti'nin baskenti tenochtitlan'in bulundugu yerde kurulmustur. mexico city'nin dogu kesimlerinde ispanyol somurgecileri doneminden kalma kiliseler, manastirlar ve malikaneler bulunur. bu tarihi ve gorkemli yapilar komsu amerika birlesik devletleri'nin etkisiyle son zamanlarda yapilan cam ve beton karisimi yapilarla tam bir tezatlik olusturur. kolomb oncesi sanat tarzini animsatan yapilarla dolu olan sehrin ayni isimli universitesinde 150.000'i askin ogrenci ogrenim gormektedir. mexico city ayni zamanda cok onemli bir sanayi ve ticaret merkezidir.
dünyanın en çok gasp ve hırsızlığın olduğu şehirmiş. *
an itibarıyle ave revolucion caddesi 583 no lu holiday inn otelde geçici olarak ikamet etmekteyim efendim. dışarı çıktığınızda 6 şerit sağa doğru tek istikamet bir trafik vardır. sola doğru yürüdüğünüz taktirde, * yol kenarındaki dükkanların insanı dumur ettiği şehirdir. sayıyorum. banka, tornacı, boyacı, veteriner, hastane, mexican fast food, yine tornacı, araba tamircisi, bayan kuaförü, ayakkabı boyacısı, gazeteci, güzellik salonu...böyle gidiyor. nüfusu 20 milyon civarı bir mega şehir kendisi.
efenim 1986 dünya kupasına aylar kala 8.1 şiddetindeki depremle şehrin büyük bir kısmı yıkılmıştı. yıllar boyunca emek ve para harcadıkları dünya kupası için tüm emekleri depremle birlikte adeta yok olmuştu. bunlara tv deki yıkılan bina görüntüleri de eklenince tüm dünyadan meksikaya gidecek futbolseverler rezervasyonlarını iptal etmeye başladılar. zamanın mexico city valisi, belediye başkanı, turizm bakanı, spor bakanı ve başbakanı dünyanın önde gelen gazetecilerini ve mühendisleri tüm masraflarını karşılayarak mexico citye getirdiler. bu halkla ilişkiler çalışması sonucu şehirde yıkımın sadece kenar mahallelerle sınırlı kaldığını bütün dünyaya duyurabildiler ve alınlarının akıyla dünya kupası finaline ev sahiplipi yaptılar.
havaalanından bir yere taksiyle gidecek olanlara ufak bir tavsiye. çıkış işlemlerini gerçekleştirtirdikten hemen sonra yani serbest kaldığınızda onlarca bakımlı takım kıyafetli arkadaşlar boyunlarındaki yaka kartlarını işaret ederek, authorized taxi !!! taxi !! diye bağırır ve valizinizi elinizden kaparlar. sizde oh oh bunlar yasal arkadaşlar diye rahatlar yarım saatlik mesafeye gönül rahatlığıyla abd doları ile 50 dolar bayılırsınız. aaa o da ne. 2 gün sonra tekrar havaalanına yolunuz düştüğünde ( şehirlerarası otobüslerde havaalanından kalkıyor) otelden havaalanına 10 USD tutuyor. eee aynı mesafe. evet keklenmişsinizdir. bu yaka kartlı şerefsizler yasal olmayıp ama ne hikmetse havaalanında fink atabiliyor. ( rüşvet herhalde ). evet benim gibi keklenmemeniz için eğer buralara yolunuz düşerse hemen kafanızı yukarılara kaldırıp " authorized taxi " tabelasını takip etmeniz. bir kulübe bulacaksınız. evet 10-15 dolara gidilebiliyor aynı yere.
her yıl 2,5 cm suya gömülen şehir.
yok böyle bir yer. esasen meksika'nın başkenti meksika'dır. mexico city denen yer ise amerika'nın uydurmasıdır ki meksika ile meksika şehrini ayırt etmek için uydurulmuştur. bir meksikalı'ya mexico city nasıl lan güzel mi derseniz, o da size orası nere laa der.
metallica'nın 2009 yılında ortalığı dağıttığı şehir.

(bkz: metallica live mexico city DVD)
ciudad de mexico ya da distrito federal de mexico olarak nitelendirilir, 10 gündür buradayım ne adam gibi bir bar ne de adam gibi bir alışveriş yeri gördüm, kıyafetler çok pahalı, amerikan restaurantları, wal-mart, sears, best buy burada da var ama yine de pahalı, kızları güzel değil, çok kalabalık, tatile gelmeyi düşünenler gelmesin, tequila ve solucanlı tekila (mezcal) en güzel içilecek sıvıların başında geliyor, biraları güzel değil, meksika'yı ziyaret edeceklere tavsiyem aztec kalıntılarına falan gidin, başkente gelmeyin.
yaşadığı depremle 1 kayıp bile vermeyerek sağlamlığını göstermiş şehirdir.

http://www.youtube.com/watch?v=FvG8ur53LjU
20 milyon nüfusa sahiptir.
smackdown güreşçisi alberto del rio nun memleketi.
dört gündür kirli havasını soluduğum, şehir ötesi yapılanmadır. amerika'da asla göremeyeceğiniz zenginliği ve rüyanızda görseniz inanamayacağınız fakirliği bir arada görebileceğiniz bir yerdir. önünüzden altın kaplı arabalar geçebilir. sevgilisiyle yemeğe çıkıp şantaj riskine karşı $250.000 bahşiş veren politikacıları içinde barındırır. dedenizden bile yaşlı travestiler tarafından taciz edilebilirsiniz. çöp dağlarının altından organları çalınmış veya hesaplaşmaya kurban gitmiş cesetler çıkabilir. bir günde 24 milyon kişinin toplu ulaşım sistemini kullandığı söylenmektedir. cüzdanınızın kabarıklığına göre maybach veya kaplumbağa taksiye binebilirsiniz. gittiği hiçbir yerde fotoğraf makinasına abanmayan falkenheim'ın japon turist hesabı on gb fotoğraf çekmesine neden olan metropollerin şahıdır ciudad de mexico.

samimi bir öneri: bölgenin yerlisi ve de "taşşaklı" bir tanıdığınız yoksa bu şehire gitmenizi fazla önermem. tek bir günde ihbar edilen 600 suç olayı gerçekleşmektedir. varın siz bir de ihbar edilmeyenleri düşünün...
ciddi yapılaşma problemi olan kalabalık şehir.
görsel
eski aztek imparatorluğunun başkenti olan tenochtitlan üzerine ispanyollarca 1521'de işgal edilerek kurulan meksikanın tarihi bir şehridir. 1824'ten beri başkenttir.
azteklerin sulama ve içme su kaynagı olan texcoco gölü büyük oranda kurutularak üzerine şimdiki şehir kurulmuştur. lakin zaman ilerledikçe genişleyen şehir ve yumşak toprağın üzerine binen yük yüzünden şehir hızla aşşağıya doğru çökmektedir. bu sebeble zaten kalabalıga yetmeyen yer altı atık kanalları çökmeninde etkisiyle bozulmuş sokakları tabiri caizse bok götürmektedir efendim.
daha önce gitmiş olan arkaşlar belki dikkat etmiştir, sokaklarda birçok yüksekte kalmış yangın muslukları vardır. hatta bazıları 2. kat yüksekliğindedir. bu da çökmenin boyutunun ne denli oldugnu göstermektedir.
ayri gitmeyi düşünenler için habire bir birini geberten uyuşturucu kartellerine de dikkat etmeleri, klasik türk vatandaşı gibi olayları izlemeyip ufaktan toz olmalarını önemle dikkatlerine sunarım.

iyi tatiller.
Doğu tarafında bi yerlerde alışveriş parayla değil uyuşturucu ile yapılır.

Los zetas denen Cartel ise Fink atmaktadır.
Gittim, gördüm, gezdim geldim. Anlatılanların aksine çok güzel memleket. insanları çok sıcak kanlıdır. Sokaklarda gitar çalan, her an sizi davet etmeye hazır insanlardan mevcuttur. Tek tehlike taksicilerdir. Onun da önlemi vardır ve devlet tarafından lisanslı olan taksicilerle yolculuk güvenlidir. Kartel, çete savaşları halkın gözünde olmaz veya halka hiç bir zaman zararı yoktur. Tek dertleri kendi aralarındadır ancak hükümeti devirecek güçtelerdir. Yaptıkları anlaşma üzreni çete savaşları şehir merkezlerinde değil arka sokaklarda olmaktadır ve kimsenin ruhu duymamaktadır.
narsist bir şehirdir. sen kimsin lan ülkeyle aynı ismi taşıyorsun?

aynı şey cezayir şehri için de geçerli. ayıp ya.
bir kaç gündür bulunduğum şehir. haliyle hakkında yazacak belli bir miktarda bilgi sahibi oldum diyebilirim. öncelikle kısaca tanımlayacak olursak düzensizliğin ve gelir adaletsizliğinin başkenti diyebiliriz mexico city için. öyle bir hayat yaşanıyor ki her şey iç içe ve tam bir karmaşa ve kaos içinde. tabi aynı yaşam tekrarlana tekrarlana kaosta bile bir ahenk tutturmuşlar diyebiliriz. 7 haziranda bizdeki gibi onlarda da genel bir seçim var. ve ülke bizdekine nazaran daha hassas bir dönemden geçiyor diyebiliriz. günün her anında polis aracı sirenlerini duyuyorsunuz. ayrıca polis sosyal hayatın o kadar içinde ki gözünüzü her çevirdiğiniz yer devriye gezen veya sabit olarak bekleyen polislerle dolu. bir de kahrolası federaller var ki varın siz düşünün bu sayıyı. ama normal hayatın içinde çok ta olayla veya suçla karşılaşmıyorsunuz. tabi bu nerelerde dolaştığınızla da alakalı olabilir. şehre gelecek olursak en dikkat çeken noktalardan biriisi de her tarafta seyyar atıştırmalık şeyler satan fast food'çular. ancak oo meksika yemeği alırım bir dal diyemiyorsunuz. çünkü tipik bir tür insanı için kokusu dayanılacak gibi değil. sırf bu yüzden kaldırım değiştirdiğimi bilirim. ama restorantlar çok iyi. her türlü yemeği bulabilirsiniz ve gerçekten bize de uygun tadlar mevcut. ancak acı miktarı sandığınız kadar olmuyor genelde. sonra ulaşım meselesi trafik kötü ama istanbul kadar değil bence. bizdeki metrobüs fikrinin de ana vatanı mexico city. kızları/kadınları çok güzel değil. ten rengi çağla şikel tadında olan insanlar hep itici gelmiştir. tabi bu bir genelleme. istisnalar da bolca mevcut. özetle o kadar yol çekip para verilerek gelinecek yer değil. ha illa meksika'ya gitmeliyim diyorsanız önerebileceklerim; cancun, chiapas, monterrey hatta guadalajara (google a bakmadım yanlış yazmış olabilirim). ha bir de adamlarda gram ingilizce yok. öyle.
Bu şehirdeki zocalo meydanı rusya'nın başkenti moskova'daki kızıl meydandan sonra en büyük ikinci meydandır. Ulusal Antropoloji müzesi ve ünlü ressam Frida kahlo'nun müzeye dönüştürülen evi mexico city'de bulunur.
Yıllardır gitmek istediğim şehir.