Mademki ben güneşe kulum,
güneşten söz açmalıyım size.
Mademki gece değilim ben,
mademki karanlığa tapmıyorum,
düşten dem vurmak nafile.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
elimi eteğimi çekmeliyim üzerinden
ferah, mâmur olan yerin.
Mademki tıpkı güneşe benziyorum,
doğmalıyım ortasında harabelerin.
Gerçi bugün bir kuru elmayım,
ama değerim ağacımdan çok.
Gerçi sarhoşum, yıkılmışım ama
doğru lâf etmedeyim,
erkekçe konuşmadayım.
Benim gönlümün kokusu
yöresindeki topraktan gelir.
Ben o topraktan utanırım da
nedense bir tek söz söyleyemem
suya dair.
Güzel yüzünden kaldır perdeni,
böyle konuşmayı yakıştırma bana.
Taş gibi kaskatıysa senin kalbin,
bak benim kalbim yanmış, ateş haline gelmiş.
Bir iyilik eder, şişeyi alırsan eline,
bir de bakacaksın ki kadehle şarap bende dile gelmiş.
"can konağını aramadaysan, cansın;
bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin,
bir damla su arıyorsan susun,
zulmün peşindeysen zalimsin,
aşkı arıyorsan aşıksın,
gönlün neye kapılmışsa osun sen.
şu nükteyi biliyorsan, işi biliyorsun demektir:
neyi arıyorsan osun sen"
her dinin az ya da çok doğru tarafları bulunduğunu, kişinin kendini dindar addedebilmesi için bir müslümana yaklaşımıyla, bir hristiyana ya da bir yahudiye yaklaşımın aynı olması gerektiği doktrinini ortaya koyan büyük düşünür, din felsefecisi.
şemse duyduğu aşk ilahi veya tarikat aşkı değil. bildiğin şemsi arzuluyor adam. iftira değil mektuplar ve şiirler. adam sevmiş ki eşcinsel olsa bile sanki bu elindeymiş zevk için eşcinsel olmuş gibi yansıtmak da saçma. o sizin probleminiz.
sizin zihninize göre eşcinsellik bir tür lanetlik. adamın vurdurması sizi neden geriyor?
belki ilhamını gökten veya gaipten değil bizzat şemsten alıyordu. nihahahaa.
yukardaki iki entry için yazıyorum mevlana nın iki rubaisi mi sizleri bu kadar çıldırtıyor. peygamberliğini ilan etmiyor kimse iki beyit paylaşıldı sadece sakin.
belliki en dindarımız olan arkadaş sen cevap ver ozaman yukardaki arkadaşa.
adem cennetten kovulduğunda bizi neden yarattın allah ım gördün sana ihanet ettik suçumuz büyük diyerek yakardığında allah
ben tüm kainatı habibim sevgilim muhammed aşkına yarattım onun aşkını tüm kainat görsün istedim diyor. buna ne diyeceksiniz? peygambere habibim diye hitap ediyor. belliki senin benim anladığımdan öte aşkın bir aşk, sevgili kavramı var ortada. edep anlamadığında susabilmektir. kemal sahibi olamamak anlaşılabilir ama edep sahibi olmamak anlaşılamaz. ama belliki sen öğrenmek için sormuyorsun zaten bu soruları. çünkü bunu öğrenmek isteyen kişi burda aramaz cevaplarını. oyüzden iki güzel rubai paylaşmak isteyen insanların edebiyat tasavvuf sevgisine saygı duymak gerekir bence.
ne arıyorsunki sen ey yabancı
neyi arıyorsan osun sen.
ışık arayan gölgeler,
ışık zuhur ettiğinde yok olur gider.
zulmün peşindeysen zalimsin
hakk ı arıyorsan aşık.
neye bakıyorsunki sen
nasıl bakıyorsan osun.
dünya gözüyle bakan gözü
gönül gözüyle bakan özü görür.
harama bakıyorsan haram
manaya bakıyorsan manasın, nursun sen.
gönül yol geçen hanı değil
dergahtır ey yabancı
bu dergahta her arayan bulamaz.
bulanlar hep arayanlardır.
bir bakarsın zahitken nağmeler
rubailer söylemeye koyultur seni.
bir bakarsın ibrahim eder
kurbana yatırır seni.
ne söylüyorsun sen ey yabancı
ne söylüyorsan osun sen.
söküklerini dik sözlerinin
dilini kalbine yanaştır.
dilinle söylediğini kalbinle de söyle.
kalbinden geçmeyeni diline değdirme.
güzel söylersen hekim,
kötü söylersen gıybetsin, harabsın sen.
her insanın evveli
suretten ibarettir ey yabancı.
can sonra gelir.
biz seninle bir salkımın
iki aşık üzümüyken
başka şişelerde şarap olmuşuz ey yabancı.
bu yer, bu gök sanma vücut sahibi
ancak gölgedir.
vücut sahibi allahü zülcelal dir.
ağacın gölgesi ağaçtan zahir
alem cenab ı hak tan
marifet yalnız alem denilen şey fani diye değil
heran fani olduğuna arif olmaktır ey yabancı.
işte bu zat makamında
ne sen varsın, ne alem
gölgeler fani
zatullah bakidir.
görünen herşey gölgedir ey yabancı.
''islam medeniyetinin önemli isimlerinden biridir. yazdığı eserlerde ve söylemlerinde insanları hoşgörüye ve kardeşliğe çağırmıştır. divan (divan-ı kebir), mesnevi, mecalis-l sab'a,fihvemektubat` adlı eserleri bulunmaktadır.''
hakkında ne yazık ki tam olarak düzgün bir fikir oluşturamadım..
moğol ajanı deyip bunu açıklayanlar var bir şekilde, mesnevi de türkleri aşağılayıcı dizeler var diyenler var, cinsel konuda farklı görüş bildirenler var, divan da geçen şeylerin tamamının kendisine ait olmadığını belirtenler var..