gözlerin bozulmasıyla sona erebilecek durumdur. zira hareketli vasıtalarda kitap okumak gözlerin titreşmesine ve dolayısıyla göz sağlığının bozulmasına yol açabilir. onun için fazla heves etmemek gerekir. önce sağlık!
üyesi olduğum türk toplumudur. boş boş etrafa bakmaktansa çantada sürekli bulunan kitaplardan birini okumak daha iyidir, ama tecrübeyle sabittir ki nietzshce, machiavelli, dostoyevski gibi yazarların kitapları katiyen otobüste okunmamalıdır, yoksa ilk durakta midede bulunan şeyler kaybedilebilir.
etraftakilerin bu olağandışı eylem üzrine okuyana bön bön baktığı durumdur. bazılarıda bu işi artistlik olsun diye yaparlar. en okunmayacak kitapları okuyor gibi görünerek karizma yaptıklarını sanırlar.
etraftakilerin meraklı bakışlarına hedef olan türk toplumunun bir üyesidir. okuduğu kitap kalın ise ve yabancı bir dilde yazılmış ise daha da merak uyandırır.
cok da ozenilmemesi gereken utopya. metroda gezetede kitap okumadan once okulda, evde, kutuphanede, isyerinde vs. kitap okunuyor olması gerekir. ve ayrıca onemli olan ne kadar degil ne okundugudur. dogru bir okuma yapan kucuk bir bilginler toplulugu yeterlidir. en azından goz boyacı gazete veya ferrasini satan adamların hikayesini okuyan bir toplumdan yegdir.
saygı duyuLası insanLardır.. metronun ve/ya otobüsün camında dışarı, insanLarın yüzüne aptaL aptaL bakmaktan iyidir.. kendiLerini tebrik eder bu yaptığı eyLemi evde de gerçekLeştirmeLerini isteriz..
okunan kitaplar genelde ders kitabı olma özelliğini taşımaktadır. millet olarak kitaba pek düşkün olmadığımız, kitap deyince aklımıza ders kitabı geldiği göz önünde bulundurulursa metro ve otobüslerde kitap okuyan insanların öğrenci milletine mensup oldukları kolaylıkla tespit edilebilir. özellikle sınav haftalarında sıklıkla rastgelinen bir manzaradır.
bu toplumun ferdi aslında demek ister ki "kültürlüyüm, işim başımdan aşmış zaman fakiriyim, ama bak gene elimden düşürmüyorum kitabı". paçaları tutuşmuş öğrenci arkadaşları tenzih ederim, onlar okusun adam olsunlar.
türkiye deki azınlıklar sınıfına girebilecek bir topluluktur. zaten kitap okumayı seven sayısı çok az iken bir de kitabı elinden bırakamayacak kadar kitap aşığı insanlar bulamak türkiye şartlarında birz zordur.
garip karşılanmaması gereken benim de dahil olduğum topluluktur. ancak adana denen yerde uzaylıymışsınız hissi yaşatır insanlar, sağolsunlar. en azından aval aval etrafa bakıp, milletin dedikosunu dinlemez bu topluluk.
hatun/erkek keseceğine boşa geçen zamanını değerlendiren türk insanıdır. tabi ki ağır içerikli kitapların otobüste, metroda, vapurda okunması çok mantıklı değildir ama daha hafif içerikli kitaplar elbette okunabilir. (erkekler için) hem bazı hatunlar entelektüel erkeklerden hoşlanırlar. yani bir bakarsınız etraf sizi kesen hatunlarla dolmuş taşmıştır. (hatunlar için) bu durumda kitap okumak pekte akıl karı değildir çünkü çoğu erkek yanındaki hatunun kendisinden bilgili olmasını ya da enazından kendisinden bilgili görünmesini hazmedemez.
türk milleti olarak hareketi seviyoruz. kitap okumak da duruğan bir iş. bu yüzden kitap okumak milletimizin tabiatına pek uygun değil. ama keşke olsa. keşke. işte o zaman türk milleti neymiş görürler.
yorum yapamadıktan sonra yüzlerce kitap okusan ne işe yarar. etrafımızda her zaman görürüz çok kitap okuyan insanları. fakat çoğu boş boş yorumlar yaparlar. iki üç değişik kelime ve bilgi öğrenirler bunları kullanıp karşısındakini ezmeye çalışırlar. kitap okuyup yorum yapamamanın nedeni ne derseniz elbetteki eğitim sistemi(okuldaki ve ailedeki) ve politik çıkarlar(koyun olacaksınız ki güdülesiniz). sonuç olarak kitap okumak elbette ki iyi bir şey fakat sizin düşüncelerinizi geliştirebildiği sürece.
ayrıca metroda otobüste etrafa bakarak(gözlem denir buna) ve etrafınızdakilerle konuşarak bir çok kitapta olmayan şeyleri öğrenebilirsiniz. yani o kadar da kötü değil metroda veya otobüste kitap okumamak. sonuç olarak önemli olan kendinize yeni şeyler katmaktır. hayatın amacı da zaten bu olması lazım..
sözlüğün büyük bir kısmının elbirliğiyle bok atmaya çalıştığı bir kavramdır "metroda otobuste kitap okuyan turk toplumu". bu boş kafalı yazarlar bütünü, ilgi çekmek amacıyla kitap okunduğunu zanneder, entel görünmek amacıyla kitap okunduğunu zanneder, göstermelik okuduklarını iddia eder. otobüste vaktini kitap okuyarak geçiren bir insan olduğumdan (#1342203) bu iddiaların ne kadar saçma, iddia sahiplerinin ne kadar sığ olduğunu anlamak benim için çok kolay. ama maalesef bir insana ne kadar sığ olduğunu anlatmak zor iştir, sığ olduğu için anlayamaz kendini de, seni de.
ey okur! gel sen de katıl mutlu küçük cemaatimize! otobüse bindiğinde eline bir kitap al! ilk başlarda hafif kitaplarla başla, ister agatha christie istersen ferrarisini satan mal kitabını oku! metroda, otobüste okumaya alıştıkça, experience toplayıp level atladıkça, okuduğun kitaplara da level atlat! ufaktan ağırlaştır kitaplarını. al eline bir tarih kitabı, oku. sonra bölüm sonu canavarı olarak bir felsefe kitabı oku! oku, oku, oku! istersen yaradan rabbinin, istersen kurtarıcı isanın, istersen buddha'nın, istersen jedi master yoda'nın, istersen toprak ananın, istersen orhan baba'nın adıyla oku! yeter ki oku, okuyanlara bok atan mallar gibi olma.