işi ya da durumu gereği oturmaktan kıçı nasır bağlamış kişinin zaten kemik gibi sert koltuklara oturup nasırı daha da katmerlendirmektense, kıçı dinlendirmek amacıyla yapabileceği bir eylem.
karakter tahlili konusunda uzmanlaşmak isteyen insanın gerçekleştirdiğidir. kulaklarında kulaklık ve sıfır tepki eşliğinde yüz ifadeleri ve davranışlarda bir anlam arar böylece.
bende ayakta gider camdan dışarıyı seyrederim otursam karşımdaki genç yaşlı sadece suratına bakmak zorunda kalıyorsun.oturma düzeni yanlış ben karşımda oturan kişiye bakmak zorunda değilim ha güzel bir kız olur otururum o zaman karşısına yanına.
iğrenç yer üstü trafiğinden kurtulup kendini yeraltının sorunsuz trafiğine bırakmaktır belki de? çünkü burada ne her durakta inenler, binenler, iğren akbil sesi nede 'arkalara ilerleyelim beyler' sözünü duyarsınız. durak belli dir inilecek nokta belli dir.
'en fazla 11 dakika ayakta durararım hem karizma yaparım hemde kıçıma o sert mavi plastik koltuğa koymam' mantığı da etken olabilir.
koltukta otururken, metro tünele girer. dışarı baktığınız camlar, karanlık olunca içerideki aydınlatmanın yansımasıyla ayna vazifesi alır. deli gibi bakışmalar, aşk kıpırtıları başlar o an..