bugün

bir müzik türü.
(bkz: heavy metal)
(bkz: black metal)
(bkz: thrash metal)
(bkz: power metal)
(bkz: nu metal)
(bkz: doom metal)
(bkz: death metal)
(bkz: progressive metal)
(bkz: speed metal)
(bkz: gothic metal)
sevmediğim ve dinleyenlerininde değişik tipik şahısları olan bir müzik türü.
sert gitar riffleri olan,şiddet,toplumsal sorunlar ve isyan içerikli sözleri bulunan,
sevmeyenlerin hiç hazetmediği,sevenleri hayata karşı daha dayanıklı yapan müzik türü.
zirvesinin yapilmasini istedigim müzik türü. sirf metal dinlensin, sirf kafa sallansin o zirvede. amin.*
Bu müzik türleri diğer müzik türlerine karşın daha çok duyguya ve düşüncelere hitap ediyor.Enstruman olaraksa,çalış şekline ve hızına önem veriliyor.Diğer müzikler bortu bocege,kari kiza kadar uzanabilirken,Metal müzik genelde itiraz eder icerikli sozler kullanır.Metal müzik güzeldir,dinlenesidir.
(bkz: chuck schuldiner)
(bkz: heavy metal)
(bkz: cliff burton)
çoğunlukla kendini farklı hissettirmeye çalışıp ama aslında ezik kişiliğe sahip olan insanların dinlediği ve bu nedenle çoğu insanın onlarla aynı bilinmesine neden olan bir müzik türüdür.
metal ayrı bir dildir. onun dilini bilmeyenlere gürültü olarak duyulur.
dinleyenlere metalci denilen müzik türü.
bu bir yaşam tarzıdır. anlamak kolay değildir. isteyen bunu benimser ve hayatını buna göre yönlendirir, istemeyen defolur gider ve anlamadığı konular hakkında atıp tutmaz. kimseye bunu anlatma çabasında değiliz, kimseyi aramıza katma çabasında değiliz. kendi kendimize yeteriz, çok da güzel idare ederiz...
kendinden olmayanı " ötekileştiren " kişilerce , dinleyenlerinin yaratık ilan edildiği müzik türü...
müziği türlere ayırmak mı? bence bu dinleyici açısından çok saçma olur. yani insan kendini sadece heavy metalle yada sadece death yada black metalle sınırlamamalıdır. bu diğer müzik türlerine ve sizin kültürel bakımdan zengin bir insan olmanıza engel olur. he tabiki bu müzik sanatı ve bilimi açısından gerekli bir olgu olabilir. müziği incelerken belli türlere ayırmak gerekebilir ama yanlızca dinleyiciysek bunu yapmak kendimizi sınırlamak anlamına gelir. içinde bulunduğunuz alanı ve bütün müzik türlerini bilmeden dinlediğiniz tarzı tam olarak anlayamazsınız. yani bu bence şuna benzer: bir ormanda kayboldunuz diyelim. bu ormanı tam anlamıyla bilmiyorsanız yada elinizde bir harita yoksa nerde olduğunuzu bilebilirmisiniz. bence hayır. tek bir tarzda takılıp kalmak hem insanın müzik kültürü açısından gelişmesini hem de müziğin kendi içinde gelişmesini engeller.

YANi KISACA, "BEN ŞU TARZI DiNLiYORUM, YOK BEN BU TARZI DiNLiYORUM" DEMEK SAÇ-MA-LIK-TIR.

eğer müziği gerçekten gruplara ayrımak istiyorsanız, DiNLEYiCi OLARAK, iyi müzik - kötü müzik diye ayırın.
tarzla alakası olmayanlar tarafından 'bende ametal dinliyorum la dalga hahaha' diye dalga geçilen sert bir müzik tarzı.
alerjilerimden en sevdiğim.
teneke gıcırtısının sanata dönüşmüs hali.*
ruhumu uğruna adadığım ve kafamı kopartacak olan müzik türüdür.
en nefret edilen * şey; metal dinleyenlerin "ergendir dinler, büyüdükçe unutur" şeklinde görülmesidir. oysa ki bazıları için bu durum geçerli olsa da bazıları vardır ki onlara göre de metal hayatın anlamıdır.
Jeff Waters, Annihilator markası ile yıllardır thrash metal piyasasında taviz vermeden yoluna devam etmeye çalışıyor. Dediğim gibi, Annihilator bir marka hem de metal piysası için halen oldukça büyük ve heyecan verici. Jeff Waters garip ve yeteri kadar değer görmemiş bir kariyere sahip. Bir zamanlar "Alice in Hell", "Set the World on Fire" ve "Never, Neverland" ile şizo konsepti ile yarıp geçiren ve halen Annihilator'ın yüzde 80'ini oluşturduğuna inandığım bu üç şaheserden sonra Jeff Waters uzun bir süre yanlış tercihler yaptı. "King of The Kill" ve "Refresh the Demon" da davul hariç bütün enstrümanları çalıp, vokal yapıp, sadece davulu Randy Black'e emanet edip, kendini tekrarlayan, müziğine hiç bir yenilik getirmeyen albümler çıkardı. Gerçi yine acayip taş şarkılar yazabiliyordu ama konumuz albüm konsepti olunca başarızlık abidesiydi herif. inanın bütün herşeyi kendisinin icra ettiği (vokal dahil) "Remains"' albümünden aklımda kalan hiç bir şarkı yok. Bu albümden sonra Joe Comeau ve Curran Murphy'li kadro fanlara uzun süredir yakalayamadığı "grup" hissini yaşatsa da yine bir şeyler eksikti.

2004 yılına gelindiğinde Dave Padden isimli genç yetenek, açık ara en sevdiğim davulcu Mike Mangini hayvanı ve Curran Murphy ile o yıla damgasını vuran, mükemmel bir geri dönüş albümü çıkardı Annihilator. Balladlar bile "All For You" 'da geri dönmüştü. Oldukça iyi bir turnenin ardından zaman kaybetmeden "Schizo Deluxe" yayınlandı. Jeff Waters'a bir şeyler olduğu çok açıktı. Uzun bir süreden sonra ilk defa üst üste iki albümüyle büyülüyordu bizleri. Dave Padden, abilerinin 20 yıl önce yaptığı etkiyi bırakmıştı grubu sevenlerde.

2006 ortalarında yeni albümün "Metal" olacağı duyuruldu. Aynı gün Jeff "Sadece sert şarkılar barındıracak" dediğinde albümün ilk ikisi kadar etki yapmayacağını anlamıştım zaten. Jeff Loomis (Nevermore), Angela (Arch Enemy), Alexi Leiho (C.O.Bodom), Michael Amott (Arch E..) gibi metal dünyası için all star kabul edilebilecek bir kadronun da katkısı ile yapılan albüm malesef vasatın altında kalıyor. Clown Parade, Haunted ve Army of One'ın solo kısmı dışında ahım şahım şarkı yok albümde. Couple Suicide şimdiye kadar grubun yaptığı en yavşak ve groovy şarkı olmasının yanısıra bir o kadar da başarısız. Army of One, "Biz metalciyiz, Hep birlikteyiz" geyiği üzerine yazılmış bir şarkı. Aynısını yine buna benzer all star bir kadro kurup Destruction da yapmıştı zamanında. Böyle şeyler artık samimi gelmiyor bana ne yazık ki. Downright Dominate ortalama bir Annihilator şarkısı işte. Bilindik riffler ve sololar. Smothered acayip sıkıcı bir beste. Operation Annihilaton, Annihilator şarkılarından bir kolaj gibi. Ne sevmedim ne de dinlemek için arzuluyorum. Ve ben ne yazık ki diğer şarkılara gelmeden albümden bayıyorum.

Kısaca, 30 dk sonra bayan, sıkıcı, bol bol geçmişten izler barındıran ve en önemlisi konuk sanatçıların etkisinin nerde olduğu anlaşılmayan bir Annihilator albümü. Jeff Waters'ın huyunu suyunu çok iyi bildiğim için çok daha iyi albümlerle bizi karşılayacağına eminim. Ama bu olmamış.
dinleyen bazı kişilerin beğendiği bazı kişilerin de beğenmediği müzik türü. orta yolu bulmak lazım di mi ama?
(bkz: öpüşüp barışın bakayım)
dinleyenlerin ülkemizde hala satanist damgası yediği, insanların önyargıyla yaklaştığı,benim için çok fazla şey ifade eden ve asla vazgeçmeyeceğim müzik türü. metalden anlamayanlar sürekli kötülerler hem dinleyeni hem müziği... metal kuru gürültüden ibaret değildir, metal bir yaşam tarzıdır. isteyen istediğini dinler bu kimseyi ilgilendirmez ama bir müzik türü hakkında hiçbirşey bilmeden konuşmak, o müzik türünü kötülemek ve dinleyenlere yanlış etiketler yapıştırmak kesinlikle doğru değildir. ayrıca metal sadece gençken dinlenen bir tür değil, tam tersine dinleyen çoğu insanın yaşam tarzı haline getirdiği ve kaç yaşına gelirse gelsin bırakmadığı bir türdür.
sisteme isyan niteliği vardır; ama arabesk gibi " öyle oldum böyle oldum, lan allahsız güzel yok sen beni böyle ettin şöyle eyledin, allah belanı versin" tarzı cümlelerle insan düşüncesini , mantığını hiçe sayan , insana ümit, ders vermeyen ve insanı hareketsizleştiren, psikopatlaştıran bir tarafı yoktur. etrafa bakın lütfen erdemli , bilgili ve kültürlü insanların kaçta kaçı arabesk dinliyor kaçta kaçı metal ve rock müzik dinliyor. felsefesi var mıdır? kişinin dinleyiş amacına bağlı, sonuçta eğlence için dinleyen de var yaşamını yönlendirmek için dinleyen (pentagram dinleyicilerinin bir kısmı) de var. metal müziğin alt türlerinin sayısının çokluğu her türlü motifin her türlü enstrümanla işlenebilmesi özelliğinden kaynaklanır, gündelik yaşamdaki trendcilikle alakası yoktur. arabeskte kullanabileceğiniz bütün enstrümanları metalde kullanabilirsiniz eğer uyumlu bir kompozisyon yaratma yeteneğine sahipseniz. rock tarihini incelerseniz black sabbathın iron maidenın metallicanın arabesk yapmadığını tam tersine siyasilere ya da kişisel olarak karşı olduğum durumları barındıran ama saygı duyacağım ilahi adalete düzene eleştiriler yönelttiğini görebilirsiniz.iron maiden cengiz kağandan bahseder ibo gibi şappi şappi demez, metallica turn the page der, sayfayı çevir bir de arkadan(farklı pencereden) bak demektir demek istediği. hangi arabeskçi düşmüş kadınları klipte oynatıp bu konuda duyarlılık uyandırmış? hangi organizasyonla dünyada yankı yaratmış,var mı live eight arabesk?bilip bilmeden genelleme yapılması hoş olmuyor.metal=arabesk=komik(daha başka bir şey denemez bu eşitliğe)
türkiyede pentagramın başarıyla yaptığı muzik türü.
yaşayan, gelişen, bir sürü türü olan, milyonlarca fanı olan bir müzik türü.

gitarın elektroya dönüşmesi ile şeytanın verdiği bir işÂretle atılan kökenleri, bizi 70'lerin başına gönderir. black sabbath, ingiltere'de doğar. ilk heavy metal grubu olarak kabul edilir. kulaklar, hiç olmayacakları kadar zorlanacaklardır artık...

ingiltere'nin hüküm sürdüğü bu dönemde yeni yeni oluşan tınılar bize daha sert ve teknik bir metale götürür. judas priest, iron maiden vs. ile devâm eden heavy metal, yeni dünyâda metallica, slayer gibi gruplarla thrash'i öğrenir. dinleyene "kırbaç" etkisi yapan bu müzik ileride her eve bir metallica albümü sokana kadar popüler olacaktır.

sertlikte hız kesmeyen bir dönem speed metal ile gelir. megadeth thrash kökenle başlasa da metallica'dan ayıran en büyük farkı budur...evet sizi yeni yetmeler, hepinizin enter sandman'i bilip holy wars'u bilmemenizin nedeni de budur. megadeth -ağır- gelir size. popüler olanlar cıvıtır çünkü kısa sürede.

speed metal, söz olarak küfüre, şiddete yer verir, sound hayvanlık derecesinde sertleşir ve vokaller brutal olur ve ardından death metal doğar. deicide, cannibal corpse ve florida death metal akımı öncülerinden death..örnekleridir.

o sırada los angeles'Da -ibne metali- olarak da adlandırılan, grup elemanlarının kadın giysileri ile makyaj yaparak çıktıkları şovlarla adından söz ettiren glam metal, poison skid row gibi gruplar ile kendini bir dönem gösterir.

90'ların başında gene ingiltere'De metal dünyÂsının ikinci darbesi olur. darbeyi yapan paradise lost'tur. o güne kadar candlemass gibi grupların da kısmen yaptığı bir metal türü p.l. ile adını ortaya koyar.

kadın vokal, piyano, ve yürek burkan kelimelerle goth metal yeni dönem karanlığa ayrı bir ilham verecek, kitleleri intihara sürükleyecektir. anathema, my dying bride gibi gruplar artık havasından mıdır suyundan mıdır hep ingiltere'den çıkarlar. avrupa'nın geri kalanı da onların çizgisinden gider. a.b.d. grupları bir bok yiyemez.

goth metal sound'u sertleştirir ve doom metale dönüşür. death metal yapan gruplar işin içine klavye katarlar ve melodik death metal grubu olurlar.

ciddi anlamda din düşmanları korkunç makyajlarla black metalin notalarına sığınmışır. vikingler iyi becerir.

son dönemde ise a.b.d.'de new age denen bir tarz evanescence, chimeria ile ortaya atılır. reklam, şirketler vs. ile popüler kültürün bir britney spears'ı dinler gibi insanlara metal dinletmeye çalıştığı gözlemlenir. sonuçları ise aykırılıklara saçma şekillerde düşen gençliktir. ankirockfest gibi deja vu, manga tarzı grupların çıktığı festivallere cradle of filth t-shirt'ü ile gelen makyajlı hÂtunlara neden olur.

notaların sonsuz kombinasyonları olduğunu, kelimelerin büküle büküle farklı duygular verdiğinin örneğidir metal müzik...