--spoiler--
ahahaha afferin lan aslan parçası.
doğru mesut 6 haziran 1996'da istifa edince erbakan, çillerle koalisyon yapıp başbakan olmuş.
--spoiler--
salak z kuşağı tohumu daha tarihleri bilmiyor, 28 şubat döneminde yaşamamış gelmiş 28 şubat ahkamı kesmeye kalkıyor.
refahçı köpekler her gün şeriat mitingi yapıp silahlanıyordu lan. iran'dan sürekli molla getirip ihtilal provası yapmaya kalktılar. cuma namazları çıkışı şeriatçıların gövde gösterisine dönüşüyordu.
neyse ki asker 97'de erbakan'ın kafasını ezdi. bülent ecevit haber uçurmasa fethullah'a da binecekti de, son anda kaçtı köpek. ihtilal çığlığı atan hasan mezarcı'ya hapiste ne yaptılarsa herifin allahı şaştı o gün bugündür.
tayyip akıllı çıktı. bu olanlardan ne çıkarması gerektiğini anladı. sermaye ve nato ile barıştı, şeriatçıların boynuna da tasma taktı.
islamcılar 28 şubat'ı öyle bir suyunu sıka sıka kullandılar ki, o dönemi görmemiş yasamamış kafasızlar 28 şubat diye ağlıyor. bunların bir benzeri de 12 eylül diye ağlayan solcular.
öncelikle:
başbağlar ne alaka. başbağlar pkk saldırısı.
akp'nin "bu referandumla darbecilerle hesaplaşacağız" deyip deyip (2010 fetöcüleri yargıya doldurduğu, yargıyı fetöleştirdiği referandum), dönüp dolaşıp kenan evren'i devlet töreniyle ankara devlet mezarlığının baş köşesine gömdüğüne göre demek ki meşruymuş.
Bu mantığa göre 12 Eylül darbesi de meşru.
Öyle ya 12 Eylül öncesi 5000 kişi sokak çatışmalarında ölmüş.
Ülkede kötü hatta korkunç şeyler yaşanmış.
Sonıç 12 eylül.
Eee çözüm askeri darbe mi?
Zihniyetiniz kötü kardeşim hiç kusura bakma.
Sivas’ta insanlar yakılarak öldürüldü diyorsun ki hakkaten vahşice alçakça insanlar katledidi haklısın ama o katliamın intikamı olarak 2 gün sonra başbağlarda 40 kişinin katledilmesini olmamış gibi söylememen iyi niyetli olamaz. Sivas’ta öldürülen insanlar ve Erzincan’da öldürülenler. Hepsi insan toplam 80 insan. Doksanların aydınlık Türkiye’sinde gerçekleşen olaylar.
Çözüm asla darbe değil.
28 şubat oldu da niye oldu. yukarda yazdım, tekrar yazayım:
"kanlı mı olacakmış kansız mı". "erbakan'ın başbakanlıkta tarikat liderleri toplantısı", "kudüs gecesi" deyip iran konsolosuna şeriat ayaklanması yaptırmalar, tekbir getirip sivas'ta otelde diri diri adam yakmalar. binbir çeşit provokasyon döndü. yine de demokratik süreç işledi, herkes alacağı oyu aldı. hatta tayyip erdoğan başbakan olabilsin diye anayasalar değiştirildi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2411687/+
peki ya "19 mart süreci"? hani geçen ay başlayıp devam eden. hani 2. parti akp'nin 1. parti chp'ye aynı fetö yöntemleriyle hukuksuz saldırdığı. hani çok sevindirik olup seni "kihkih" kişneten. bu ülkede bir daha demokratik bir seçim olacak mı acaba. o 28 şubat mağduriyetinin son kullanma tarihi 19 marttı. takke düştü kel göründü.
yoo darbeci zihniyet aynıdır. ister fetöcü olsun ister başka bir şeyci. hepsi aynı bok. darbeci darbecidir aynıdır.
sonuçta bu darbeci zihniyeti 15 temmuz'da mağlup etti millet.
sen ölüm olmuş bir olayın karşısına ölüm olmamış bir olay sürersen karşılaştırırım tabi.
ayrıca 28 şubattakilerle 15 temmuzdakiler aynı kişiler değil yalnız. hani arada ergenekon diye adlandırılan bir kumpas var ya. hani akp+fetö'nün ortak operasyonuyla tsk'dan atatürkçü subayları kanunsuz atıp fetöcüleri doldurduğu kumpas. hani an itibarıyla chp'ye yapmaya çalışıp da yüzüne gözüne bulaştırdığı kumpas gibi.
hem fetöcüyü doldur, hem o doldurduğun fetöcü kendi şehirlerimizi vursun, hem o fetöcüleri orduya kendileri doldurmamış gibi kahramanlık destanı falan de aradan sıyrıl. oh ne güzel istanbul.
15 temmuz akp'nin bir utancıdır. başbakan kimdi, genel kurmay başkanı kimdi, mit başkanı kimdi. eniştem mi sorumlu orduya doldurulan fetöcüden.
--spoiler--
silahlı kuvvetlerinin istanbul'u, ankara'yı bombalamadığı bir devlet vardı.
--spoiler--
yoo o zamanda tanklar kışladan çıkıp sivillere namluyu çevirmişti. sincan'da tanklar sokakta diye bir arat gör 28 şubat rezilliğini. o zamanlar güçlü bir lider olmadığı için halk sinmişti. korkmuştu. kimse o tankların karşısına geçip dur diyemedi. eğer 15 temmuz'daki gibi yapsaydı halk aynı şekilde kan dökülürdü.
--spoiler--
eski türkiye diye dem vuran mallar var. özal bu adamı o tarihlerde bakan olarak atadı.
--spoiler--
özal 1993'te öldü ama yine de sen haklısın. kih kih
--spoiler--
24 kasım 1996’da başbakan mesut yılmaz değildi.
--spoiler--
doğru başbakan erbakandı. mesut yılmaz 3-4 ay önve haziran ayında seçimde mağlup olup koltuğu erbakan'a kaptırmıştı.
burada daha trajedik bir durum var 1 yıl sonra 28 şubat darbesiyle erbakan devrildi ve yerine kumar oynayan mesut yılmazı başbakan yaptı cumhurbaşkanı süleyman demirel.
90'larda koalisyonlar vardı. başbakanı, yardımcıları değişiyordu. hatta bir dönem içinde aralarında dönüşüm yapıyorlardı. sanki ecevit'i, çiller'i, yılmaz'ı, erbakan'ı kim ne gün ne oldu kendiniz bakmadan bilebileceksiniz. ama "ver yetkiyi gör etkiyi" tayyibin 23 yıllık kesintisiz iktidarından çok daha sağlıklı çalışan, silahlı kuvvetlerinin istanbul'u, ankara'yı bombalamadığı bir devlet vardı.
sana 90'larda türkiye'de yolsuzluk adaletsizlik, skandal yoktur diyen mi oldu. asıl kendin "90'lar pek fenaydı, oysa bak şimdi ne güzel oldu" diye zıplamışsın. ben de şimdiki türkiye'nin durumunu senin gözüne soktum.
ha tabi kendi özelinde kumar oynayıp yada içki içip seçim sandığına saygılı, zamanı gelince demokratik görevini yerine getirmiş, çıkıp çatır çatır rakipleriyle tartışmış başbakanı, başına namaz takkesi takıp israil'le abd'yle iş tutan, "bak siz sırf rahat edin diye milyon suriyeliyi türkiye'ye doldurdum" diyen, madurocu, darbeci, "bu bana rakip olur" diye bellediği adamı haksız hukuksuz hapse attıran cumhurbaşkanına tercih ederim.
ben de onu diyorum kanka aynen senin gibi düşünüyorum.
kumar oynayan başbakanımız vardı güzel günlerdi.
yahu bak kafanı kaldır lütfen başlığı açanın entrysini bir oku. yazar azılı erdoğan ve cumhur ittifakı hükümeti muhalifidir. o bile bak ne demiş; 1990'larda böylesi rezaletler de vardı.
bitti be kardeşim başbakanın kumar oynaması rezalet ötesi yav niye bunu savunmaya çalışıyorsun?
ülkenin en tepesindeki adamın kumar oynaması nerden bakarsan bak iğrenç, korkunç ve utanç verici bir olay.
o olay kumarhanede değil, budapeşte'de otelin lobisinde oluyor. zırvalamandan duyan da poker masasında kart çaldı da masadaki adam yumrukladı zannedecek. almanya konferans dönüşü karısıyla beraber gayriresmi budapeşte'ye uğruyorlar. o yüzden yanlarındaki koruma az. kumarhane bağlantıları laflarını falan ülkücüler beğenmedi, gözdağı verdiler. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2411669/+ https://www.youtube.com/watch?v=uisGKnvrSLM
o aynı ülkücüler şimdi de mahkemeleri, emniyeti kontrol ediyorlar. hatta senin patronunun patronunun patronunun patronu tayyip onlar sayesinde sarayında, darbeciklerini onlar arkalarında diye yapabiliyor. onlar sayesinde maduroculuk oynuyor. öyle eski türkiye pek fenaydı, şimdi oh tertemiz olduk diye bir durum yok.