1996'da 53. Türkiye Hükümeti'nin başbakanı Mesut Yılmaz; Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de birisinden dayak yer ve bu olay, o dönem Türkiye'nin gündeminde oturur. 1990'larda böylesi rezaletler de vardı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2411639/+
ya eski türkiye eski türkiye diye boşuna mı diyoruz?
ne güzel günlerdi o günler.
başbakanı kumarhanede dayak yiyen ülke ne güzeldi.
ahhh ah mahvettilergüzelim ülkeyi. kih kih
birine yumruk atıldı. biri öldürüldü. kihkihkih. iki olay da ülkücü bağlantılı. kihkihkih. planlayıcı ortadayken mahkemeden elini sallaya sallaya çıkıp gitti kihkihkih.
--spoiler--
birine yumruk atıldı. biri öldürüldü.
--spoiler--
canım benim burada korkunç olan yumruk değil ki, yani olabilir nasıl olmuşsa olmuş koskoca ülkenin tepesindeki adam dayak yemiş ama o burada korkunç olan şey ülkenin başbakanı kumarhaneye gidiyor kumarhaneye.
bak tekrar söylüyorum erdoğan'ın kumarhaneye gittiğini düşün.
dayağı bir kenara bırak. o ayrı bir trajedi.
o olay kumarhanede değil, budapeşte'de otelin lobisinde oluyor. zırvalamandan duyan da poker masasında kart çaldı da masadaki adam yumrukladı zannedecek. almanya konferans dönüşü karısıyla beraber gayriresmi budapeşte'ye uğruyorlar. o yüzden yanlarındaki koruma az. kumarhane bağlantıları laflarını falan ülkücüler beğenmedi, gözdağı verdiler. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2411669/+ https://www.youtube.com/watch?v=uisGKnvrSLM
o aynı ülkücüler şimdi de mahkemeleri, emniyeti kontrol ediyorlar. hatta senin patronunun patronunun patronunun patronu tayyip onlar sayesinde sarayında, darbeciklerini onlar arkalarında diye yapabiliyor. onlar sayesinde maduroculuk oynuyor. öyle eski türkiye pek fenaydı, şimdi oh tertemiz olduk diye bir durum yok.
ben de onu diyorum kanka aynen senin gibi düşünüyorum.
kumar oynayan başbakanımız vardı güzel günlerdi.
yahu bak kafanı kaldır lütfen başlığı açanın entrysini bir oku. yazar azılı erdoğan ve cumhur ittifakı hükümeti muhalifidir. o bile bak ne demiş; 1990'larda böylesi rezaletler de vardı.
bitti be kardeşim başbakanın kumar oynaması rezalet ötesi yav niye bunu savunmaya çalışıyorsun?
ülkenin en tepesindeki adamın kumar oynaması nerden bakarsan bak iğrenç, korkunç ve utanç verici bir olay.
sana 90'larda türkiye'de yolsuzluk adaletsizlik, skandal yoktur diyen mi oldu. asıl kendin "90'lar pek fenaydı, oysa bak şimdi ne güzel oldu" diye zıplamışsın. ben de şimdiki türkiye'nin durumunu senin gözüne soktum.
ha tabi kendi özelinde kumar oynayıp yada içki içip seçim sandığına saygılı, zamanı gelince demokratik görevini yerine getirmiş, çıkıp çatır çatır rakipleriyle tartışmış başbakanı, başına namaz takkesi takıp israil'le abd'yle iş tutan, "bak siz sırf rahat edin diye milyon suriyeliyi türkiye'ye doldurdum" diyen, madurocu, darbeci, "bu bana rakip olur" diye bellediği adamı haksız hukuksuz hapse attıran cumhurbaşkanına tercih ederim.
90'larda koalisyonlar vardı. başbakanı, yardımcıları değişiyordu. hatta bir dönem içinde aralarında dönüşüm yapıyorlardı. sanki ecevit'i, çiller'i, yılmaz'ı, erbakan'ı kim ne gün ne oldu kendiniz bakmadan bilebileceksiniz. ama "ver yetkiyi gör etkiyi" tayyibin 23 yıllık kesintisiz iktidarından çok daha sağlıklı çalışan, silahlı kuvvetlerinin istanbul'u, ankara'yı bombalamadığı bir devlet vardı.
--spoiler--
eski türkiye diye dem vuran mallar var. özal bu adamı o tarihlerde bakan olarak atadı.
--spoiler--
özal 1993'te öldü ama yine de sen haklısın. kih kih
--spoiler--
24 kasım 1996’da başbakan mesut yılmaz değildi.
--spoiler--
doğru başbakan erbakandı. mesut yılmaz 3-4 ay önve haziran ayında seçimde mağlup olup koltuğu erbakan'a kaptırmıştı.
burada daha trajedik bir durum var 1 yıl sonra 28 şubat darbesiyle erbakan devrildi ve yerine kumar oynayan mesut yılmazı başbakan yaptı cumhurbaşkanı süleyman demirel.
--spoiler--
silahlı kuvvetlerinin istanbul'u, ankara'yı bombalamadığı bir devlet vardı.
--spoiler--
yoo o zamanda tanklar kışladan çıkıp sivillere namluyu çevirmişti. sincan'da tanklar sokakta diye bir arat gör 28 şubat rezilliğini. o zamanlar güçlü bir lider olmadığı için halk sinmişti. korkmuştu. kimse o tankların karşısına geçip dur diyemedi. eğer 15 temmuz'daki gibi yapsaydı halk aynı şekilde kan dökülürdü.
sen ölüm olmuş bir olayın karşısına ölüm olmamış bir olay sürersen karşılaştırırım tabi.
ayrıca 28 şubattakilerle 15 temmuzdakiler aynı kişiler değil yalnız. hani arada ergenekon diye adlandırılan bir kumpas var ya. hani akp+fetö'nün ortak operasyonuyla tsk'dan atatürkçü subayları kanunsuz atıp fetöcüleri doldurduğu kumpas. hani an itibarıyla chp'ye yapmaya çalışıp da yüzüne gözüne bulaştırdığı kumpas gibi.
hem fetöcüyü doldur, hem o doldurduğun fetöcü kendi şehirlerimizi vursun, hem o fetöcüleri orduya kendileri doldurmamış gibi kahramanlık destanı falan de aradan sıyrıl. oh ne güzel istanbul.
15 temmuz akp'nin bir utancıdır. başbakan kimdi, genel kurmay başkanı kimdi, mit başkanı kimdi. eniştem mi sorumlu orduya doldurulan fetöcüden.