"halisino.. halusos..hallosisyon..tam turkcesini hatırlayamıyorum bu kelimenin"
(bkz: halusinasyon) (bkz: hallucination)
" sizi il yapacagız" samsun ahalisine söylenmis.sene 1990lı yıllar
lenin'in, "enternasyonalin amirali" olarak gördüğü alman proletaryası'nın resmi yayın organı tarafından*, dünya savaşının son yıllarından itibaren ortaya çıkan devrimci bilinci tanımlamak ve uyandırmak için kullanılan slogan.
ben ömrümde hatayı bir kere yaptım.
ismet inönü.
eskilerden bir bakanımız:
madem yer açmak için arşivdeki dosyaların bir kısmını imha edeceksiniz, hepsinin fotokopisini çekip öyle imha edin.
siyasete yeni adım atan bir insanın,siyasetin meşakkatli ve bir o kadar da çileli yollarını arşınlarken dile getirmiş olduğu ve yürek burkan şu sözlerini örnek olarak vermek isterim efendim;
"18 yasinda kizlarla gezmek varken mitinge geldim"*
(bkz: ibo siyasette yeni)
grup toplantısında tarihe geçmekten bir hal olmuş tansu çiller ve bi daha: halüss.. halis.. hal.. halüsii.. halüs?! herneyse anladınız.. (diyerek devam etmiştir "halüsinasyon" kelimesini söy-le-ye-me-miş-tir!!)
lenin'in 1917 sonrasında esen devrimci rüzgardan en büyük beklentisi almanya devrimiydi. bunun içindir ki, enternasyonalin resmi dili almanca olarak süregelmiş ve devrim sonrası birleşecek olan "eskinin rusya ve almanyasının" ortak başkentinin berlin olacağı belirtilmişti.
troçki ile beraber lenin de avrupa'da devrimin, almanya olmadan gerçekleşemeyeceğini biliyordu. her şey'e rağmen özellikle savaş sonrasında almanyadaki "devrimci birikim" yenilginin de etkiisyle patlama noktasına ulaşmıştı, bu da beklentinin kaynağını gösteriyor.
bir savaş dünyasında... milliyetçiliğin en uç hali yüzünden çıkmış bir savaş yüzünden 56 milyon insanın öldürüldüğü bir dünyada, albert einstein tarafından söylenmiş sessiz çığlık.
dünya'yı sarsan 4 kelime... yayınlandığı 1848'den başlayarak, 1. dünya savaşı sonlarına doğru iyiden iyiye örgütlenen devrimci gücün desturu haline geldi.
ama marx'ın ve takipçilerinin "sanırım" yanıldığı bir nokta vardı. proletarya henüz kapitalizm'in en vahşi haliyle yüzleşmiş değildi. belki bugün de değil ama birgün...