Olmayana, insan denmez.
insan taklidi yapar ama er geç maskesi düşer.
Takke düşer ve kel görünür!
Şşşşttt sana söylüyorum, hak yiyen patron!
Evladına acımayan ebeveyn!
Kediyi tekmeleyen mahluk!
Ve daha niceleri!
bu duygusu olan insanları, acınacak veya acınmayacak, şefkat gösterilecek veya gösterilmeyecek, sevgi gösterilecek veya gösterilmeyecek herkese besleyen biri olarak görmenin yanlış olacağı durumdur. merhamet duygusunu sevmeyen kötü insanlar, bu şekilde eleştirirler aklınca. ama gerçekten merhamet duygusu olan insan, kime merhamet edilip, kime edilmeyeceğini iyi bilir. öyle bir duygudur ki, edilmeyecek olanlara etme isteğini getirmez. öylesine hakikatli bir duygudur.
Hayatta din, kanun vb. hiç bir şeyin zorlaması olmadan, her şeyi akıl, zeka, mantık süzgecinden geçirerek yaşayan insanların sahip olduğu insanı insan yapan duygudur
Din, kanun vb. hiç bir şeyin etkisinden kalmadan, hayatta her şeyi akıl, zeka, mantık süzgecinden geçirerek yaşayan insanların sahip olduğu insanı insan yapan duygudur.
Bence dünyaya dair en güzel hissiyat “merhamet” karşılıksız bir kere öylece içten geliyor. Hesabı kitabı yok göstereni de, göreni de memnun ediyor. Sevmek gibi ümitvar, öfke gibi arsız değil. Dümdüz ve saf.
merhamet insanın simâsına yansır; bu yansıma insanı güzelleştirir, saflığını meydan çıkarır.
merhametsiz olan simalar hemen tanınır.
merhamet hayvanlarda da vardır.
insanlar, bu konuyla alâkalı olan belirli uyarıcıların çok fazla olduğu ortamlarda, bu duyguya karşı tepkisini yitirebilir.
merhamet kelime anlamı, kökeni itibariyle arapçadan dilimize geçmiştir. kökenî anlamda kucaklama - sarıp sarmalama - esirgeme (rahim), şefkat gösterme anlamına geliyor.
peki şefkat ne anlama geliyor:
şefkat; arapça şafak kelimesi ile aynı kökten türemiş bir kelime. şafak aslında gün batımında güneşin yakıcı ışınlarının zayıflaması anlamına geliyor. şafak kelimesinin köktaşı olan şefkat kelimesi de bu manada değerlendirebiliriz.
bir farklı anlamını da belirtmem gerekirse merhem ile aynı köke sahip merhem ise, çare anlamına gelir.
etimolojik anlamını belirttikten sonra iki kelam edelim.
merhamet birine acımak demek değildir. yani birine bakıp, onun acısını anlayamadan onun acı verici durumunu görüyorsan bu aslında bir çeşit kendini bilmez bir körlükten ileri gelen hakir görmedir. hakir görmedir çünkü karşındakinin düştüğü durum senin de başına gelebilecekken, sen onu o kişiye has bir şekilde gördüğün için aşağılayıcı bir acımayla bakarsın, insanlığa da sığmaz bu.
merhamet ise karşındakinin yerine kendini koymaktır. çare olmaktır.
Merhamet, rahmet ve rahim aynı kökten gelen kelimelerdir. Bu kökün manası ise, yumuşaklık demektir. Daha sonra bu kelime kalb yumuşaklığı manasında kullanılmış ve bu yumuşaklığın sonucu olarak yapılan iyiliğe rahmet ve merhamet denilmiştir. Kadınların rahmine bu ismin verilmesi bu münasebettendir. Çok ilginçtir ki doğurganlığı sağlayan da bu yumuşaklıktır.
Belki de en güzel insan özelliklerinden biridir. Keza nerede bir mazlum varsa bayrağımızı görüp merhametli olduğumuzu anlıyor ya o bile yeter. Bizde aman dileyen insana el kalkmıyor, kalkamıyor. Biz atalarımızdan böyle gördük çünkü.
"'nerelisin?' diye sorsalardı, 'merhametliyim' diye yanıt verseydim, 'içinden mi?' diye soran olursa da, 'içindenim' deseydim sevine sevine. ve herkesi şehrime davet etseydim, 'merhamete gelin!' deseydim."
bu duygudan olmak, yani merhametli olmak, mükemmel olmaktan daha iyidir. hakikatli bir duygudur yani. bu merhameti hak etmeyene, bu merhameti göstermek aptallıktır denemez. çünkü öyle bir duygudur ki,
edilmeyecek olanlara etme isteğini getirmez. merhametli olanlardan nasip eyler inşallah, kainatın en merhametlisi.