internet ve e-mail gibi teknolojik iletişim imkanları çıkmadan evvel bir çok insanın içini ısıtan, yanlızlık duygusunu alıp götüren bir arkadaşlıktır. hayatın daha küçük bir çevrede döndüğü, sosyal yaşantının, genç neslin özgürlük hakkının kısıtlı olduğu zamanlarda uzak şehirlerden, uzak ülkelerden mektup arkadaşı olmak ayrı bir tat, ayrı bir heves ve bir ayrıcalık idi. dört gözle beklediğiniz mektubu posta kutunuzda görmenin, hele ki o mektup zarflarının içerisinden çıkan sürpriz bir fotoğraf, bir kart veya bir küçük not bulmanın, sadece size gelmiş olan, onca yolu tepmiş, günlerce size gelmek için yolculuk yapmış ve içerisinde size ait, sizin için yazılanların olduğu bir kağıt parçasını almanın mutluluğunu bugün hiç bir arkadaşınızdan gelen e-mail, mesaj veremez.
mektupla kurulan arkadaşlıktır. Bu arkadaşlık türü zamanla e-mail,icq,msn vb. arkadaşlıklarına evrilmiştir. Pek çok kişi bu evrimden memnun değilse de yine de kullanmaktadır bu yeni arkadaşlık vasıtalarını. (bkz: istemem yan cebime koy)
mektup yazarak iletişim kurulan arkadaşlık. bir dönem international youth service tarafından sağlanan hizmetle farklı ülkelerden de arkadaşlar edinilebiliyordu. farklı kültürleri, kişilikleri tanımanın bunu yaparken de ingilizceyi geliştirmenin bir yolu olarak tercih edilirdi. fotoğraf alıp gönderilir, para değiş tokuşu yapılırdı. zarfın üstündeki pullar saklanır. "my favourites" diye başlanan basit cümlelerle zevkler, renkler, hobiler, fobiler anlatılırdı. daha öteye de gitmezdi. (bkz: hey gidi günler)
Bir zamanlar, Güneş gazetesi vardı ve onun ekinde, mektup arkadaşlığı için çeşitli ilanlar verilirdi. işte o ilanlardan birkaç tanesine yazmıştım. Sadece birinden cevap gelmişti, o da,yazdığım kişinin arkadaşından. Uzun zaman o kişiyle yazıştık, sonra her nedense yazışmayı bırakmak istedi. Almanya'ya gidecekmiş falan. Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Çünkü çok güzel bir arkadaşlığımız olmuştu ve bir kere bile görüşmemiştik. Sadece yazıyla paylaşmıştık herşeyi... itiraf etmeliyim ki, o zamanları özlüyorum. Üzerinden 15 sene hatta daha fazlası geçmiş bile olsa, şu gün karşıma dikilse, yine aynı heyecanı duyardım. işte benimmektup arkadaşlığından anladığım bu. Sağlam bir dostluk. Sağlam paylaşımlar. Tabi bir zamanlar...
şu aralar edinmeyi düşündüğüm hedö,
şöyle gelişti olay efendim.
askerden bir arkadaşa zorla mektup yazdırmışlar o da bana gönderdi. hoş yazdıklarını okunabilecek birşey olarak ifade etseydi belki hoş olacaktı ama olmadı . *
bende eski mektup gönderme anılarım depreşti , ve karar verdim ki bir mektup arkadaşım olsa ne güzel olurdu. tıpkı eski günlerdeki gibi. (eski türk filmlerindeki gibi.)
Harikadır. Uzaktaki dostunun iç seslerini o kokulu kağıtlar,haritalar anlatır. içerisinden çıkan küçük hediyeler falan. Güzel şeyler bunlar.
Mektup gelince sevinçten 4 köşe olursun. Dünyalar senin olur. Hazır boş vaktim var unutmadan yazayım arkadaşıma.
Eskiden bir ara böyle internet telefon sms falan yokken çok tercih ediliyordu.Çokta güzeldi,keyifliydi.Teknolojinin öldürdüğü güzelliklerden bitanesi işte.
90lı yıllarda moda olan 2000li yıllarda zaman zaman küçük kıvılcımlar görülse de eskisi kadar olmayan arkadaşlık türüydü. lise de polonyalı bir hanım kızla mektup arkadaşlığımız vardı. sonra japonya'dan oldu falan. sonra öylece yarım kaldı her şey.