bugün

bir mfö *** şarkısıdır. sözleri şöyledir:
erken kalkmak mecburen
işe gitmek mecburen
eve dönmek mecburen
mecburiyetten

oh sesleri of olunca
her kafadan ses çıkınca
şaşırınca bunalınca
mecburiyetten

olan olsun bıraktım
anlamı yok zorlamanın
şans, kadere inandım
mecburiyetten

birçok güzeller sevdim
birini biraz fazla
gönül eşit sevmiyor
mecburiyetten

not: şarkıda anlatım bozukluğu vardır. birçok güzeller lafındaki -ler eki gereksizdir.
yapılması öyle ya da böyle mecbur olan, itaat edilmesi, uyulması gereken, itiraz kabul etmeyen.
her sabah erkenden kalkıp, bütün aynı haltı yiyip, akşam evine gelince de kukumav kuşu gibi tv seyredip yatan, yani memur hayatı yaşayanlar için rakıyla beraber iyi gidebilecek bir mfö şarkısı.
isteğinin dışında zorunlu yapmak. mecburiyetler nefret ettiklerimiz olmasalardı ne iyi olurdu.
(bkz: mecburiyet)
yolda yürürken etrafına bakınırsın misal; mecburen değil ama,öylesine, refleksif olarak. sonra kaldırım kenarındaki ölü serçe yavrusuna takılır gözlerin, bi renk eksilir gökten,bi şarkının notaları dağılır yerlere. çocukluğunda öldü diye günlerce ağladığın,bahçeye gömüp, yerde bulduğun bir kiremit parçasından mezar taşı yapıp dualar okuduğun muhabbet kuşun uçuşur içinde biyerlerde.mecburen... ya da odanda oturmuş tv izliyorsundur, kayıtsızca portakal soyuyorsundur, zorla değil ama, mecburen hiç değil... elindeki yara izini fark edersin birden, bir yaz akşamında vurup çıktığın kapılar kapanır tüm hücrelerinde, içinde bir mevsim kırılır, yaz(ık) olursun. iki dünya arasında suskun,ketum, iki (üç?) yaşamın olduğunu farkedersin , geçmişin sokaklara döküldüğü o alabahar günlerinden birinde. Yüreğin acıya durur.istemeden. mecburen...
1990-91 yıllarında iş yerlerine arabayla giden insanların teybinde sabah akşam dönen bir mfö parçasıdır. 'erken kalkmak mecburen, işe gitmek mecburen' kısmına homurtularla eşlik etmek o yıllarda bir gelenek halini almıştır.
an itibari ile son ses açıp manyakca dinlediğim eşlik ettiğim süper şarkı.
keşke her isyan böyle olsa dedirten şarkı..sabah sabah vapurda söylenilince , ki gayrı ihtiyarı dans de ediliyor hemen ; insanlar tip tip bakıyorlar , birader huni getirdim lan gibilerinden o zaman bile insanın keyfi yerine geliyor..
"olan olsun bıraktım
anlamı yok zorlamanın"
mecburiyettendir.
şu daraldığım zamanlarda tesadüfen yeniden denk geldiğim, beni gülümsetebilmiş şarkıdır.

siz de dinleyin azıcık kendinize gelin.

http://www.izlesene.com/v...mfo-mecburen-2010/2744953
her defasında yüzümü güldüren şarkı.*
devrin teknolojisi bakımından müzikal alt yapısının yetersizliğine rağmen, insanın içini ısıtan şarkı...
her sabah işe giderken mp3 listemde olmasından mütevellit dinlediğim şarkı.

geçen sabah metroda bu şarkıyı dinlerken, kafamı kaldırmamla benimle birlikte bu şarkıya eşlik eden iki kişi gördüm. mp3'ün sesini biraz fazla açmış olmalıyım ki ses onlara kadar gitmiş. dudak hareketlerinden" mecburen mecburen mecburiyetten" diyerek şarkıya eşlik ettikleri çok bariz anlaşılıyordu.

"birçok güzeller sevdim
birini biraz fazla
gönül eşit sevmiyor
mecburiyetten"

her kelimesiyle halimi en oynak biçimde anlatan mfö şarkısı.
--spoiler--
"birçok güzeller sevdim
birini biraz fazla
gönül eşit sevmiyor
mecburiyetten"
--spoiler--
her dinlediğimde bende bir hayattan soğuma eğilimi uyandıran güzel şarkı.
80 yıllardan kalma tatlı bir hatıra.
ilkokuldayken sınıfta söylemiştim, okuduğum ilk şarkı olduğundan yeri farklıdır.
iş Bankası'nın yeni reklam sloganı. Öğrencili reklamları çok hoş.
http://www.youtube.com/watch?v=JkUccmrRtlU
bu şarkının klibinde "her kafadan ses çıkınca" kısmı söylenirken mfö yerde gördükleri bir sığır veya koyun kafatasının içinde bir kağıt bulmakta ve çıkarıp baktıklarında da o kağıdın üzerinde "ses" yazdığını görmekteydi. klibin yaran detayları arasındadır.
Katlanıyoruz işte ;

görsel
her sabah kafamda dönen şarkı. evet.