Kalabalık ayak seslerini taşırken kaldırımlar
Gün mavi haliyle öylece ortalıkta sere serpe
Halinden gayet memnun balık ekmek satan Gölcüklünün yanındaki kedi
Kuru yük gemileri seyir halinde geçerken haykırır Topal Lazuri " - yali yali! "
Çekilmiş sustalı bıçak sesi işitilir karanlık bir sokakta
Kim bilir isimsizler mezarlığına hangi kayıtlı numarayla gömülecek Horasanlı Ali
Kalabalık gözler gölgeler içinde kaybolup gider
Kan ter içinde yürür elleri nikotin kokan vardiya halinde çalışan kum fabrikasındaki isçiler
Diş biler hayata her zamanki gibi dört nüfusa bakan Boyacı Mıstık
Ve tekerlekli sandelyesindeki doğuştan kötürüm Galip " kalkıp gel " cümlesini sayıklıyor içinden, duydunuz mu?
Kalabalıklar içinden gün gün eksilir ismini bilmediklerimiz, kimse de farkında değil
Misal bulutlar bilemezler göç ettikleri yerleri
Rüzgar estikçe hangi daldaki yaprağı koparır ya da hangi sazlıkta esir düşer ney sesinde içimizi acıtan ilahi o ruh hali, bilinmez.
Öyledir yaşam dedikleri masal, nerede ve nasıl biteceğini bilmeden yaşanan
" Bir varmış bir yokmuş... "
masallar dinleyerek büyürüz hepimiz. anneannemizin koynuna girip, defalarca kez anlattırdığımız masallarla gözlerimizi kapatırız birçok gece.
sonra biraz daha büyürüz. masal yaşımız geçmiştir artık ama hayalperestlik başlamıştır iyiden iyiye. kafamızı yastığa koyup en çılgın hayallerimizi kurduğumuz zamanlardır o yıllar. her şeyin mümkün olduğunu sandığımız, geleceğimizin çok uzak göründüğü, her şey olabileceğimiz, istersek hepsini başarabileceğimiz...
sonra büyürüz artık. hayallerimizin çoğu gerçekleşmemiştir. onlardan ümidi kesmişizdir artık. masallara inancımız kalmamıştır. ama yine de kalbimizin bir köşesinde bir masalımız vardır. kendi masalımız. kahramanının biz olduğu, karakterleri bizim seçtiğimiz. gerçekleşirse çok mutlu olacağımız bir masal.
işte tek inancımız o masaldır artık. daha gerçekçi olan, bizi hayata bağlayan. o masalı gerçeğe dönüştürebilirsek bir gün mutlu olabiliriz belki. o güne dek bir ümidimiz var yine de.
Bana her daim "misal" kelimesini çağrıştıran anlatıdır. Kibritçi kız ve küçük kara balık bu anlamda favorimdir. doğasında taşıdığı, her şeyin olabilecek olması bana umudu çağrıştırır. Evet, masal bir umut etme biçimidir.
Anlatsam inanmazlar oğul, masal derler; masala inanmazlar, masalı yalnızca dinlerler, sanki hakikati bilirmiş gibi,
sanki hakikatin sırrına erişmiş gibi,
Herkesin bir masal hakki vardir su hayatta . Ben benimkinin sonundan korkuyorum.
Basit bir kiz dusunun. Siradan hayatini yasayip daha fazlasini talep etmeyen. Oyle agir seyler yasamis ki oncesinde sonrasinda elinde kalanlara deli gibi sahip cikan. Oldugu gibi degil olmasi gerektigi gibi davranan. Etrafindaki insanlar onu mutlu etmese de onlar mutlu olsun diye cabalayan. Onlarin mutlu olmasi demek kizhn huzurlu olmasi demek cunku.
Gunlerden bir gun bu kizin hayatina bodoslama bir delikanli girer. Kiz once gormezden gelir, sonia eglenir delikanliyla. Bir kac kere delikanlidan uzaklassada delikanli onu birakmaz. "Ben seni gordum tanidim ne olursa olsun seni birakmam 'der her seferinde kiza ve ekler "sen de gitsen bile geri donuceksin biliyorum"
kiz kendine bakar . Haftalar icinde ne kadar degismistir. Sahi seviyomudur gercekten delikanli onu? Yada o ne kadar seviyodur delikanliyi? Neleri feda edebilir onun icin. Ona gitmek var ettigi herseyden vazgecip yeniden baslamaktir. Genc kiz arafta kalmis gibi hisseder kendini. Delikanlidan zaman talep etmis zihnini ve ruhunu Nadasa birakmasi gerekiyormus. Delikanli o donemde de kizi tek birakmamis . Kiz hem bu ilgiden ve sevgiden hoslansada birazda korkuyormus . Bazi seylere gogur gerebhlecek kadar guclu gormuyormus kendini.
Nadas suresinin bitmesine az kalmaya baslayinca genc kiz daha cnl gerilmis. Ve yavas yavas fark etmiski besledigi sevgî o kadar da buyua degil. Hem delikanli ile olup hem olmamak arasinda gidip geliyormus.
Dusunmeye baslamis insan sevgisini sorguluyor ise karsisindakini gercekten seviyormudur?
çocukken hayal gücünü geliştiren, büyüdüğünde hayallerinin yerle bir olduğunu görünce;
'' birileri anlatsa yine inanabilsem'' dediğin edebi eserlerdir.